Taciz, Tecavüz ve Tahrik
Allah Teâlâ Kitab'ında aynı kelimeleri, aynı üslubu kullanarak hem kadınların hem de erkeklerin iffetlerini korumaları için hem kendilerine hem de karşı cinse yönelik vazifelerinin bulunduğunu açıklıyor. (bk. Nur, 24/31-32)
Bu vazifeler de 1. Cinsel duygunun sevki ve tatmini amacıyla karşı cinse bakmamak, 2. Her iki cinsin iffetlerini korumak için çaba göstermeleridir. Mümin kadınların cinsi cazibe merkezlerini (zînet) açmamaları da karşı tarafın iffetini koruma vazifesine bir katkı oluyor. Tabii mümin erkekler de karşı cinsi tahrik edecek şekil, davranış ve gösterilerden uzak duracaklardır.
Erkek veya kadın her mümin iffetini koruyacak, zinaya yaklaşmayacak, başkalarını da tahrikten uzak duracaktır; ama iffetin korunması için bütün tahrik unsurlarının (cinsi bakımdan günah işleme imkanlarının) ortadan kalkması diye bir durum da, dini talep de olamaz. Tam aksine günah işleme imkanı, hatta tahrikler mevcut olduğu halde iffet korunacak ve kulluk böyle gerçekleşecektir.
Bir kadın veya erkek karşı cinsi tahrik etse ve o da dayanamayıp -zorla veya rıza ile- taciz ve tecavüz de bulunsa bu tahrik; taciz veya tecavüz suçunu hafifletmez, suçu işleyen cezasını çeker. Öte yandan İslam toplumunda taciz kadar tahrik de engellenir, bunun için tedbirler alınır.
Laik ve çoğulcu ülkelerde Müslümanlar, açık saçık gezen, maksatları bu olsun olmasın fiilen uygun kimseleri tahrik eden insanları engelleyemezler. Yapacakları şey kendilerine hakim olmak, daha fazla irade ve sabır kullanarak daha çok sevap kazanmaktır.
"Rabbinin ululuğundan çekinen (buna saygı duyan) ve bu sebeple nefsini arzusundan vazgeçiren kimsenin kalacağı yer cennet olacaktır." (Naziât, 79/40-41).
Bu taciz konusu konuşulurken hep erkeklerin kadınları taciz ettikleri dile getiriliyor. Taciz, "engelleme gücü bulunmayan bir kimseyi, cinsî davranış veya saldırı ile rahatsız etmek, ona zarar vermek" şeklinde tarif edilebilir.
-Cinsî sapıkları bir yana bırakırsak- Allah Teâlâ insanlara, karşı cinse, cinsî manada ilgi duyma, onu arzulama kabiliyet ve duygusu vermiştir. Ama aynı zamanda karşı cins ile cinsî temasın meşru olmasını da evli olma şartına bağlamıştır.
İnsanlar evli olsunlar olmasınlar karşı cinsten olan birine ilgi duyabilirler, karşı cins bu ilgiyi uyandırmak ve şiddetlendirmek için bazı davranışlarda bulunursa arzu da şiddetlenir. Arzuya, günah duygusu ile karşı durmak, onu haram yoldan tatmine izin vermemek, bunun için iradesini kullanmak, sabretmek insanı rahatsız (taciz) eder.
Laik ülkelerde daha çok kadınların -ya kasten veya modaya uyarak- aşırı açılmaları, cinsî cazibe merkezlerini açığa çıkarıp âdeta karşı tarafın gözüne sokmalarını da ben bir taciz olarak görüyorum.
Karşı taraf -iffetini korumak için çaba gösteren- bir mümini tahrik ve taciz etti diye ona saldırmanın caiz olduğunu elbette söylemiyorum, ama taciz edenlerin bunun farkında olmalarını istiyorum.
BENZER SORULAR
- Erkeğim ve erkeklerden hoşlanıyorum ne yapacağım?
- Afrika’daki kadınları örnek göstererek, tesettürün gereksiz olduğunu söyleyenlere nasıl cevap verilir?
- İslam’a göre açık gezen her kadın namussuz mu?
- Kadın erkek birlikteliğinde dikkat edilmesi gereken konular nelerdir?
- Açık saçık giyinmek ile tacize ve tecavüze uğramanın bir ilişkisi var mı?
- Başı açık bir bayanla zaruri durumlarda konuşmak caiz midir?
- Harama bakmanın sınırı nedir? Kadınlara iş gereği mecburen bakmak zorunda kalmanın bir mesuliyeti var mıdır?
- Kadına ilk bakıştan sonraki bakışlar caiz değildir. Tanıdık birisine benzettiğimiz kadının o kişi olup olmadığını öğrenmek için birden fazla bakmak bizi mesul eder mi?
- Geçmiş dinlerde de bayanlara örtünme emri verilmiş miydi?
- Kadının yüzü mahrem midir; kadınların yüzüne bakılabilir mi?