Hicrî tarih nasıl ortaya çıkmıştır?

Tarih: 02.06.2006 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Resûl-i Kibriyâ Efendimiz Medine`ye hicret ettiklerinde Müslümanların kullandıkları kendilerine mahsus bir tarihleri yoktu. Bunun üzerine Efendimizin hicretini başlangıç kabul ederek, "Resûlullahın gelişinden bir ay, iki ay sonra" diye Hicrî tarih kullanmaya başladılar.

Hz. Resûl-i Ekremin dâr-ı bekâya irtihâline kadar da bu suretle kullanıldı. Fakat, sonra kesildi, kullanılmadı. Hz. Ebû Bekir`in hilâfeti zamanı ile Hz. Ömer`in hilâfetinin dört senesi böyle geçti. Sonra resmî muâmeleler ve medenî münasebetlerin vakitlerini belli etmeye ve tâyinine ciddi gerek duyuldu.

Bunun üzerine Hz. Ömer, ashabı topladı. Onlarla istişâre etti. Sa`d bin Ebî Vakkas Hazretleri Peygamberimizin vefatı zamanının esas alınmasını, Talha bin Ubeydullah Hazretleri Efendimizin Peygamber olarak gönderiliş tarihini, Hz. Ali Resûl-i Kibriya`nın Medine`ye hicretlerini, başkaları ise Efendimizin doğum gününü tarihe başlangıç olarak kabul edilmesini teklif ettiler.

Hicretin on yedi veya on altıncı yılında toplanan bu şurânın müzâkereleri neticesinde Hz. Ali`nin teklifi üzerine ittifak edildi. Ancak hangi ayın başlangıç olarak kabul edileceği hususunda bir mutabakata varılmadı. Abdurrahman bin Avf Hazretleri, "Haram Ayların" ilki olduğu için Receb`i, Talha bin Ubeydullah Müslümanların mübârek ayıdır diye Ramazan`ı, Hz. Ali (r.a.) ise sene başıdır diye Muharrem`i başlangıç olarak teklif etti. Bu hususta da yine Hz. Ali`nin teklifi kabul edildi.

Böylece Kamer senesi esas ve Hicret tarihi başlangıç kabul edilerek, Müslümanlar kendilerine mahsus bir takvim tanzim etmiş oldular.(Zebidi, Tecrid, 8/121-122)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun