Süt kuzusu adanır mı, şarta bağlı adaklar hakkında hüküm nedir? Adak adamanın niyeti nasıl olur, uygun adak nasıl adanır?

Tarih: 15.03.2007 - 11:22 | Güncelleme:

Soru Detayı
Arkadaşımın iki sorusu: 1. Süt kuzu adadım ve kestim, ama süt kuzu adanmaz ve kabul olmaz deniyor, ben şimdi ne yapayım? 2. Adak adanırken "Allah'ım, babam iyleşirse bir koç keseceğim." dedim; fakat "Bu Allah'a şart koşmak oluyor, bu yüzden kerahattir." dendi (ben koçu kestim). Adak adamanın niyeti nasıl olur, uygun adak nasıl adanır?
Cevap

Değerli kardeşimiz,

1. Süt kuzusu adamışsanız süt kuzusu kurban yerine geçmeyeceğinden, kurban yerine geçebilecek bir hayvan kesmeniz gerekir.

2. Babam iyileşirse koç keseceğim dediğinizde bu kurbanı kesmeniz gerekir.

İbâdet sayılacak bâzı şeyleri kendine vâcib kılmak, yapmaya Allah için söz vermek; hem makbûldür, hem de sevaba vesiledir. Fakat bu nezrin, sırf Allah rızâsı için yapılması, rızâ-yı İlâhî`nin esas maksad tutulması şarttır. Yoksa dünyevî bâzı gayeler ve menfaatler esas alınsa ve nezir sırf o dünyevî maksadın yerine gelmesi maksadıyla yapılsa, bu durum, ibâdet ve tâatlerde aranılan ihlâsa zıd bir hâl olur. Makbûl adak odur ki, sırf Allah`ı tâzim ve rızâsını tahsil için yapılsın... Adak sâhibi, adağına riayete mecburdur. Zira yaptığı nezirle, Allah ile bir nevi muahede, sözleşme yapmış olmaktadır. Şu halde nezrini îfa etmesi, yani, adak olarak nefsine vâcib kıldığı şeyi yerine getirmesi onun için bir borçtur. Kur`ân-ı Kerîm`de, Hac sûresinin 29. âyetinde, mü`minler adaklarını yerine getirmeye dâvet edilmektedirler.Hadîs-i şerîf`te ise şöyle buyurulmaktadır:

"Kim tâat olan bir şey`i nezrederse, onu yapsın. Günah olan bir şey`i nezrederse yapmasın..."

Nezirleri îfa mecburiyeti, Kitab ve Sünnet ile sâbit olduğu gibi İcma` ile de sâbittir.

Adağın Kısımları

Nezir'in şarta bağlı olan ve olmayan şeklinde ikiye ayrıldığı gibi bu türler de ayrıca kendi aralarında çeşitli kısımlara ayrılmaktadırlar.

A. Şarta bağlı olan adaklar

Bunlara ıstılâhî olarak "Muallak Adaklar" denir. Muallak adaklar ikiye ayrılır:

1. Bazı hususların gerçekleşmesine ve yapılmasına bağlanan adaklar. Meselâ 'Hastalığım geçer ve iyileşirsem şu kadar oruç tutacağım' veya 'Şu kadar kurban keseceğim' şeklinde yapılan adak gibi. Bu hastalığı geçerse bu ibâdeti derhal yerine getirmek gerekir. Böyle bir adağı daha sonra yapmak her ne kadar câiz ise de hemen yerine getirilmesi daha sevaptır.

2. Bazı iyi ve güzel hususların gerçekleşmemesi ve yapılmaması için adanan adaklar. Örneğin, 'Falan kimse ile konuşursam şu ibâdeti yapmak üzerime vâcip olsun' şeklindeki adaklar gibi. Burada koşulan şart falan kimse ile konuşmamadır. Bu şarta rağmen o kimse ile konuşulursa adağı yerine getirmek yahut bunun yerine yemin keffâreti ödemek gerekir.

Genel olarak belli bir şarta bağlanan adaklar belirtilen şartın gerçekleşmesinden önce yapılmazlar. Örneğin 'Falan işim olursa şu kadar oruç tutacağım' diye adak yapılıp o işi gerçekleşmeden adadığı orucu tutarsa adağını yerine getirmiş olmaz. Adı geçen işi gerçekleşince yeniden o orucu tutması gerekir.

Aynı şekilde bu tür bir adak belirli bir zaman, yer ve kişilere yahut belli bir şekle bağlanırsa mutlaka bu belirlenen şekilde yapılması şart değildir. Meselâ 'Falan işim olursa falan gün veya falan ay oruç tutacağım, şu parayı falan adama vereceğim', yahut şu kadar namazı falan camide kılacağım' dese belirtilen işi gerçekleşince belirttiği gün veya ayda oruç tutması şart değildir. Zikrettiği kişiye belirlediği parayı vermesi yahut söylediği camide namaz kılması şartı aranmamaktadır. Orucunu istediği bir zamanda tutması, sadakasını istediği kimseye vermesi, namazını istediği herhangi bir camide kılması mümkündür.

B. Şarta bağlı olmayan adaklar

Bunlara da "Mutlak Adaklar" adı verilmektedir. Bu tür adaklar da ikiye ayrılmaktadır.

1. Belirli olan yani muayyen adaklar: Şarta bağlı olmadan yapılan adaklardır. Meselâ 'önümüzdeki perşembe günü oruç tutmayı adamak' gibi.

2. Belirli olmayan adaklar. Bunlara da 'Gayr-i Muayyen Adaklar' denir. Bu tür adaklar da hiçbir şart ve zamana bağlı olmayan adak türleridir. Meselâ "Şu kadar gün oruç tutacağım" diyerek hiçbir şart ve zamana bağlamadan bir müddet oruç tutmayı adamak gibi.

Bütün bu hükümlere göre Mutlak yani bir şarta bağlı olmadan adanan oruçların kesin olarak yerine getirilmeleri gerekir. Belirli bir zamanda yapılması adanan adak başka bir günde kaza edilmelidir. Aynı şekilde bu tür mutlak adaklarda belirli bir yer ve kişi ile belirli bir miktar da önemli değildir. Mühim olan bu adakların yerine getirilmesidir. Belirlenen yer, kişi ve miktarlar değiştirilebilir.

Adak Kurbanı:

Adanılan şey bazen kurban olabilir. Bu durumda şu iki hususa dikkat edilmelidir:

1. Kurban olarak adanan hayvan, vâcib kurbanlar cinsinden olmalıdır. Kurban davar, sığır ve deve gibi dört ayaklı hayvanlardan olur. Tavuk, kaz ve hindi gibi iki ayaklı hayvanlardan kurban olmaz.

2. Kurbanın etinden onu adayan kimse ile usûl ve füru yiyemezler. Kurbanın eti fakirlere tasadduk edilir. Şayet yerlerse yedikleri miktarın değerini fakirlere vermeleri gerekir.

(bk. Şamil İA, md. Adak)

İlave bilgi için tıklayınız:

ADAK (Nezir)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun