Cuma namazı iki rekât mıdır; zuhru ahir ve diğer namazlar bid'at mıdır? Cuma namazını kılan kimse, ayrıca öğle namazını da kılması gerekir mi?
- Cuma namazının farzından önce ve sonra kaza namazı kılınır mı?.. - Cumanın sünnetleri yerine kaza namazını kılmak doğru mudur?
Değerli kardeşimiz,
Cuma namazının farzı iki rekâttir; ilk ve son sünnetleriyle baraber toplam on rekâttir. Gerek sünnetler gerekse zuhru ahir bid'at değildir.
Şartlarına uyarak cuma namazı kılan kimsenin ayrıca öğle namazı kılması gerekmez.
Bir konu hakkında doğru bilgi netleşmezse, yanlış söylenti gelişir. İlgisi olmayan söylentiler meseleyi içinden çıkılmaz hâle getirebilir. Bir de bakarsınız ki ortalıkta ipe sapa gelmez iddialar dolaşmakta, insanlar en sağlam bir konuda bile tereddüt ve şüphelere düşmekteler. Son zamanlarda cuma namazını da bu hâle getirmek isteyenler var galiba!..
Bu sebeple bugün sizlere cuma namazı hakkında özet bilgi arz etmek istiyorum. Ta ki sebepsiz yere şüphe ve tereddütlere maruz kalınmasın. İleri geri söylentilere itibar edilmesin.
Hepinizin bildiği gibi, cuma namazının farzı iki rekâttır. Bunda müçtehitlerin ihtilafı da yoktur. Bütün mezheplere göre cumanın farzı iki rekâttan ibarettir. Bu itibarla, cuma günü iki rekât cumanın farzını imamın arkasında kılan kimse, cumayı kılmış; farz borcundan kurtulmuş olur. Bunun karıştıracak yanı yoktur.
Ancak, nasıl beş vakit namazın farzından önce ve sonra ayrıca sünnetleri de kılınıyorsa, cumanın da aynı şekilde farzından önce ve sonra sünnetleri vardır. Bu sünnetlerin rekât sayısında ise farklı görüşler söz konusudur. İki, dört, altı rekât olduğunu söyleyenler vardır.
Hanefilerin çoğunluğu dört rekâtı tercih etmişlerdir. Bu sebeple cuma günü camiye gelenler farzdan önce dört, sonra da dört rekât sünnet kılarlar. Böylece cuma namazını sünnetiyle birlikte kılmış olmanın mutluluğunu yaşarlar.
- Şayet camiye geldiklerinde farzın başlamak üzere olduğunu anlayıp da sünneti kılamasalar, yahut da farzı kıldıktan sonra hemen çıkıp giderek son sünneti kılmamış olsalar ne olur?
Ne olacağı bellidir: İnsanlar kılmadıkları namazın sevabını alacaklarını düşünmezler elbette. Cumanın farzını kılmış farz borcundan kurtulmuş olurlar. Ancak sünnetlerini terk etmiş, sünnet sevabından mahrum kalmış sayılırlar. Bunun da karıştıracak bir tarafı yoktur herhâlde.
İdeal olanı ise: farzdan önce ve sonra sünnetler kılınmalı, sıkışık olmayanlar sünnetleri terk etmemeliler. Yahut da sünnetleri terk etmeyi âdet hâline getirmemeliler.
Gelelim cumanın ilk ve son sünnetlerini kıldıktan sonra, camiden çıkmayıp dört rekât zuhru âhirle iki rekât vakit sünneti yahut da sabah namazı kazası kılmak için içeride kalanların durumuna.
Önce bu altı rekât namazı ne niyetle kılmaktalar bir bakalım izin verirseniz?..
Efendim, cuma namazı sahih olması için bazı şartlar vardır. Bu şartların tamam olduğu söylenebildiği gibi, eksik olabileceği ihtimalini düşünenler de vardır.
Şafiiler bu ihtimali daha çok dikkate almakta, bu sebeble bir de öğle namazı kılınmasında daha da ısrarlı olmaktalar. Hanefilerde ise, bu namazlar kılınırsa iyi olur, diyenler olduğu gibi, cumanın sahih olması hakkında şüpheye sebep olacağından, kılınmasa daha isabetli olur, diyenler de vardır.
Burada şöyle düşünmek de mümkündür. Kılamadığımız bir çok kaza namazımız vardır. Bu vesile ile hiç olmazsa bir öğle, bir de sabah namazını kaza edelim diye düşünülse:
– Niyet ettim vaktine eriştiğim hâlde borcundan kurtulamadığım en son öğlenin farzını kaza etmeye, deyip bir geçmiş öğle farzı kılınsa, yahut da:
– Niyet ettim en son kılamadığım sabah namazını kaza etmeye, diyerek iki rekât sabah namazı kaza edilse yanlış bir ibadet şekli olmasa gerektir.
Bu durumda cumayı kılınca çıkmayıp da zuhru âhir dedikleri bir öğle namazı, bir de sabah namazı kılmış olanlar ne yapmış olurlar?
İki vakit namaz kaza etmiş, hiç olmazsa geçmişte kılamadıkları iki namazın borcundan kurtulmuş olurlar... Ziyan mı etmiş olurlar?.. Bize göre ziyan değil kâr etmiş olurlar. Çünkü iki vakit namaz borcundan kurtulmuş olmak, basite alınacak bir borç ödemesi sayılamaz. Keşke her fırsatta birer ikişer derken kılamadığımız namazlarımızı tümüyle kılarak borcundan kurtulmuş olsak. Ne güzel bir fırsat değerlendirmesi olur bu...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Öğle namazının ilk sünnetine yetişememiş isek, farzdan sonra önce hangisi kılınır; ilk sünnet mi, son sünnet mi? Bu hususta tertip nasıl olur?..
- Namazların farzları ile sünnetlerinin yeri değiştirilebilir mi? Yani önce sünnet kılınıp sonra farz kılınabilir mi?
- Cuma namazı kaç rekâttır? Cuma namazının son sünnetinden zuhr-i ahir namazını kılmak şart mıdır?
- Zorunlu hallerde terk edilen sünnetlerin kazası olur mu?
- Sabah namazının sünneti cemaate yetişmek için kılınamazsa farzından sonra kılınır mı?
- Zamanında kılınamayan sünnetler daha sonra kılınabilir mi? İkindi namazının sünneti farzından sonra kılınır mı?
- İkindi ve Yatsı namazlarının ilk sünnetlerini kılmamanın hükmü nedir? Bu namazların farzlarının cemaatine yetişildiğinde, farz namazı bitince tekrar ilk sünnetleri kılınır mı?
- Cuma namazının ilk sünnetine yetişemediğimiz zaman, hutbe ve farzdan sonra ilk sünnetini kaza etmemiz gerekir mi?
- Namazlarda farzlardan önce kılınması gerken sünnetler farzdan sonra kılınır mı? Örneğin, cemmaate yetişmek için sabah namazında önce farz, sonra sünnet kılınması gibi...
- ZUHRU ÂHİR