Necm suresi 49. ayet, eski kavimlerin taptığı Sirius yıldızına mı işaret eder?

Tarih: 06.10.2018 - 20:26 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Necm suresi 49. ayetin eski kavimlerin taptığı ve oldukça üzerinde teori üretilen Sirius yıldızına işaret ettiğini söyleyenler var.  
- ​Popüler bilimin çok hurafe dolusu teorileri var evet. Fakat bazı durumlarda gerçeklik payı oluyor. Örneğin Büyük Patlama da bir teoridir.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İlgili ayetin meali şöyledir:

“Şüphesiz O, Şi'râ'nın Rabbidir.” (Necm, 53/49)

"Şi'râ", bazı Cahiliye Araplarının taptığı yıldız, samanyolunun en parlak yıldızıdır.

“O, Şi'râ'nın Rabbidir” ifadesiyle, Allah'ın, evrenin yaratıcı ve hakimi olduğu vurgulanmaktadır.

Şi'râ, bazı Arap kabilelerinin şans kaynağı saydıkları, bahtlarını kendisine bağladıkları ve bu sebeple taptıkları en parlak yıldız olarak anlaşılmıştır.

Batı dillerinde yazılan meal ve tefsirlerde, Şi'râ karşılığında genellikle "Sirius" kelimesinin kullanılması da bu anlamdan hareketle yapılmış bir çeviridir. (Mesela bk. Arthur J. Arberry, The Koran, s. 552; Hamidullah, Le Saint Coran, s. 528)

Sirius, dilimizde Akyıldız veya Şi’rayıyemani olarak bilinen ve Büyükköpek takım yıldızı içinde yer alan en parlak yıldızın adıdır.

Öyle anlaşılıyor ki, ayette Yüce Allah'ın Şi'râ'nın da Rabbi olduğu belirtilerek, bir tür şirk olan bu gibi telakkilerin temelden yıkılması hedeflenmektedir.

Bu kısa bilgiden sonra konunun detayına gelince:

Sözlükte “saç” anlamındaki şa‘r kökünden türetilir ve “parlak bir yıldız” diye tanımlanır.

Arap dilcilerinin Şi‘râyı “saçlı” manasında Arapça asıllı bir kelime kabul etmelerine rağmen şarkiyatçılar, kelimenin Grekçe’deki sirius isminin Arapçalaşmış şekli olabileceği görüşündedir (Horovitz, s. 119; Jeffery, s. 186).

Kur'an-ı Kerîm’de cins ismi olarak necm ve kevkeb kelimeleriyle yıldızlara işaret edilmiş, sadece Şi‘râ özel ismiyle anılmıştır. (Necm 53/49) Sahih hadis kaynaklarında bu isme rastlanmamaktadır.

Gerek sözlüklerde gerekse tefsirlerde Şi‘rânın bir adının da mirzem olduğu, Cevzâ’dan (İkizler burcu) sonra doğduğu ve doğuşu sırasında yüksek bir hararet taşıdığı belirtilir.

Bazı Araplar Şi‘râ kelimesinden büyükköpek takım yıldızını, bazıları da Cevzâ burcunda yer alan mirzemi anlardı. Aslında Şi‘râ bir çift yıldız olup bunlardan güneye düşene Şi‘râ-yı Yemâniyye, kuzeye düşene Şi‘râ-yı Şâmiyye denirdi.

Asıl Şi‘râ Samanyolunun ve Büyükköpek (Orions Dog, Canis Major / Avcı Köpeği) takım yıldızının en parlak yıldızı olan Şi‘râ-yı Yemâniyye’dir.

Nitekim Batlamyusçu Grek astronomisinde Şi‘râ büyük bir köpek resminin ağzında gösterilmiştir. Şi‘râ-yı Şâmiyye ise küçük köpek (canis minor) takım yıldızı içinde yer alır. Şi‘râ-yı Yemâniyye’ye abûr, Şi‘râ-yı Şâmiyye’ye gumeysâ adı da verilmiştir. Câhiliye dönemi inancına göre bunlar Süheyl (Orion) yıldızının kız kardeşleridir.

Diğer yıldızların aksine Şi‘râ-yı Yemâniyye semayı enine kateder (ubûr) ve bu sebeple ona abûr denir.

Gökyüzünün en parlak yıldızı kabul edilen Şi‘râ Güneş'ten yirmi üç kat daha parlak, elli kat daha büyüktür ve dünyadan 8,7 ışık yılı (51 trilyon mil) uzaklıktadır. Bu mesafe dünya ile Güneş arasındaki 149 milyon kilometrelik uzaklığın 1 milyon katıdır.

Şubat ve mart aylarında Şi‘râ dünyanın her yerinden görülebilir. Doğuş zamanı ayınkine yakındır. İkizler burcunda bulunan sacayağı şeklindeki üç yıldızın adı olan “Hek‘a” ile Cevzâ’dan sonra doğar.

Câhiliye Arapları genellikle Şi‘râya büyük önem verir, dünya üzerinde etkili olduğuna inanır, bazı kabileler ona tapardı. Araplar içinde ona ilk tapanın Ebû Kebşe el-Huzâî olduğu söylenir. (Âlûsî, XXVII, 69-70)

Bir rivayete göre müşrikler, Hz. Peygamber Efendimiz (asm)'in kendi dinlerini reddedip yeni bir din tebliğ etmesini Ebû Kebşe’nin Şi‘râya tapmasına benzetip ona “Ebû Kebşe’nin oğlu” demişlerdir.

Cahiliye şiirinde Şi‘râya yer verilmesi bu yıldıza gösterilen saygının bir ifadesidir. (Bazı örnekler için bk. Kurtubî, XVII, 119; Horovitz, s. 119)

Kur'an-ı Kerîm’de;

- Karanın ve denizin karanlıklarında yön bulma gibi hususlarda yıldızların insanlar için bir işlev gördüğü (En‘âm 6/97; Nahl 16/16),
- Semanın burçlarla, yıldızlarla donatıldığı (Hicr 15/16; Sâffât 37/6),
- Yıldızların Allah tarafından yaratılıp O’nun buyruğuna boyun eğen, kudretine şahitlik eden varlıklar olduğu (A‘râf 7/54; Nahl 16/12)
ve zamanı gelince ışıklarının söneceği (Mürselât 77/8; Tekvîr 81/2)

belirtilmektedir.

Dikkatleri çeken Şi‘râ da bunlardan farklı olmayıp, “Şi‘rânın rabbi de yalnız O’dur.” (Necm 53/49)

Bu ayetin geçtiği Necm suresinin başında, “Andolsun o yıldıza battığında” buyurularak yıldızın batmasına vurgu yapılmış, En‘âm suresinde (6/76) Hz. İbrâhim’in, Allah inancı konusunda kavmiyle tartışırken kendisini bir yıldıza tapıyormuş gibi gösterip onun batması üzerine, “Ben böyle batıp gidenleri sevmem” dediği bildirilmiştir.

Böylece; insanların bazı gök cisimlerine olağan üstü özellikler atfetmeleri veya tapmaları gibi yanlış yollara düşmemeleri, yıldızların da batıp kaybolduğunu görmeleri gerektiği hususu ifade edilmiştir.

Kaynaklar:

- Lisânü’l-ʿArab, “şʿar” md.; Kāmus Tercümesi, II, 438;
- Mukātil b. Süleyman, Tefsîru Muḳātil b. Süleymân (nşr. Abdullah Mahmûd eş-Şehhâte), Kahire 1988, IV, 166;
- Taberî, Câmiʿu’l-beyân, Beyrut 1412/1992, XI, 536-537;
- Abdurrahman es-Sûfî, Ṣuverü’l-kevâkibi’s̱-s̱âbite (nşr. Fuat Sezgin), Oxford 1986; a.mlf., Terceme-i Ṣuverü’l-kevâkib (trc. Nasîrüddîn-i Tûsî), Tahran 1348 hş., s. 165-170;
- Kurtubî, el-Câmiʿ, XVII, 119-120;
- Âlûsî, Rûḥu’l-meʿânî, XXVII, 69-70;
- J. Horovitz, Koranische Untersuchungen, Berlin-Leipzig 1926, s. 119;
- A. Jeffery, The Foreign Vocabulary of the Qur’ān, Baroda 1938, s. 186;
- Cevâd Ali, el-Mufassal, VI, 58-59;
- Hüseyin Demirkan, Yıldızların Esrarı, İstanbul 1978, s. 19;
- M. Tâhir İbn Âşûr, et-Taḥrîr ve’t-tenvîr, Tunus 1984, XXVII, 150-152;
- Yahyâ Şâmî, ʿİlmü’l-felek: Ṣafaḥât mine’t-türâs̱i’l-ʿilmî el-ʿArabî ve’l-İslâmî, Beyrut 1997, s. 16, 65, 69-70, 292-293;
- Bustânî, DM, X, 495;
- P. Kunitzsch, “al-Shiʿrā”, EI2 (İng.), IX, 471-472;
- C. Schoy, “Şiʿrâ” (trc. Hûrşîd), DMİ, XIII, 310-311.
(bk. TDV İslam Ansiklopedisi, Şi'ra md.)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 50.000+

Yorumlar

mahlas63

Allah Razı Olsun.
Bu bilginin sosyal medya vs. platformlarda yayılması gerekir. Allah muhafaza insanları bilmeden şirke sürüklüyorlar

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun