HİCRETİN DOKUZUNCU SENESİNİN DİĞER MÜHİM HÂDİSELERİ

Urve Bin Mes'ud'un Müslüman Olması Ve Şehadeti

Urve bin Mesûd, Tâiflilerin ileri gelenlerindendi. Peygamber Efendimiz ordusuyla Tâif'i muhasara altına aldığı sırada o, Yemen'in Cüreş şehrinde bulunuyordu. Orada, Tâif müdafaası için mancınık vesaire yapma sanatını öğreniyordu.

Peygamber Efendimiz Tâif'ten muhasarayı kaldırıp ayrıldıktan sonra Tâif'e döndü. Bir müddet sonra da Cenâb-ı Hak, kalbine İslâmın sevgisini düşürünce çıkıp Medine'ye geldi. Hicretin dokuzuncu yılı Rebiülevvel ayında Resûl-i Ekrem Efendimizin huzurunda İslâmiyetle şereflendi.(İbni Hişâm, Sîre, 4:182; İbni Sa'd, Tabakât, 5:503)

Efendimiz, bu değerli insanın Müslümanlar safına katılmasından fazlasıyla memnun oldu.

Hz. Urve bin Mesûd, Medine'de bir müddet kaldıktan sonra bir gün Resûl-i Ekrem Efendimize, "Yâ Resûlallah! Müsaade buyurun da gidip kavmimi İslâmiyete dâvet edeyim." dedi.

Resûl-i Ekrem Efendimiz, Tâif halkının kibir ve gururlarının esiri olup, Müslümanlıktan kaçındıklarını biliyordu. Bu sebeple, "Onlar seni sağ bırakmazlar." buyurdu.

Hz. Urve, "Yâ Resûlallah! Onlar, beni öz evlâtlarından daha çok severler!" dedi ve gitmek istediğini tekrarladı.

Peygamber Efendimiz yine, "Onlar seni sağ bırakmazlar." buyurdu.

Hz. Urve, Tâif halkının kendisine karşı gösterdikleri sevgi ve hürmete güveniyordu. "Yâ Resûlallah! Vallahi, değil öldürmek, beni uykudan uyandırmaya bile kıymazlar." diye konuştu.

Sonra dileğini üçüncü kere tekrarladı. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem Efendimiz, "Madem istiyorsun, git." diye izin verdi.

Hz. Urve, derhal yola koyulup Tâif'e vardı. Tâiflileri Müslüman olmaya dâvet etti. Kibir ve gururlarının zebunu olmuş Tâifliler bu ulvî dâvete ok yağmuru ile karşılık verdiler. Ve çok sevdikleri Hz. Urve bin Mesûd'u şehid ettiler.(İbni Hişâm, Sîre, 4:182; İbni Sa'd, Tabakât, 1:312)

Onun şehâdet haberini duyan Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu:

"Onun kavmi ile olan hâli, Sahibi Yasin'in kavmi arasındaki haline benzer. Sahibi Yasin, kavmini, Allah Teâlâ'ya imâna dâvet etmişti de kavmi onu öldürmüştü. Allah'a hamdolsun ki, ümmetimin içinde, Sahibi Yâsin gibi birini bulundurdu."(İbni Hişâm, Sîre, 4:182; İbni Sa'd, Tabakât, 5:504)

Hz. Ebû Bekir'in Zevcesi Ümmü Rûman'ın Vefâtı

Hz. Ebû Bekir'in asıl ismi Zeynep olan zevcesi Ümmü Rûman, Mekke'de ilk sıralarda Müslüman olmuş ve Peygamberimiz (s.a.v.)'e bîat etmişti. Kendisinden Abdurrahman ve Âişe dünyaya gelmişti.

Ümmü Ruman, Hicretin dokuzuncu senesinde vefât etti. Peygamber Efendimiz kabrine inip onun için Cenâb-ı Hakk'tan mağfiret niyaz etti.(İbni Sa'd, Tabakât, 8:277; Üsdü'l-Gabe, 7:331; İsâbe, 4:451.)

Mestler Üzerine Meshin Emredilmesi

Peygamber Efendimiz Tebük Seferi esnasında mestler üzerine meshetmeyi emir buyurdu.(Müsned, 6:27) Bunun müddeti misafirler için geceli gündüzlü üç gün (72 saat), misafir olmayanlar için bir gün bir gecedir (24 saat).

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun