Cevşen-ül Kebir 11-20. Ukdeler

يَا عِدَّت۪ى عِنْدَ شِدَّت۪ى ٭ يَا رَجَٓائ۪ى عِنْدَ مُص۪يبَت۪ى ٭ يَا مُونِس۪ى عِنْدَ وَحْشَت۪ى ٭ يَا صَاحِب۪ى عِنْدَ غُرْبَت۪ى ٭ يَا وَلِيّ۪ى عِنْدَ نِعْمَت۪ى ٭ يَا كَاشِف۪ى عِنْدَ كُرْبَت۪ى ٭ يَا غِيَاث۪ى عِنْدَ افْتِقَار۪ى ٭ يَا مَلْجَائ۪ى عِنْدَ اضْطِرَار۪ى ٭ يَا مُع۪ين۪ى عِنْدَ فَزَع۪ى ٭ يَا دَل۪يل۪ى عِنْدَ حَيْرَت۪ى ٭

سُبْحَانَكَ لآَ اِلٰهَ اِلآَّ اَنْتَ اْلاَمَانُ اْلاَمَانُ خَلِّصْنَا مِنَ النَّارِ

 

Ey sıkıntım ânında hazırlığım, Ey musîbetim ânında ümidim, Ey yalnızlığım ânında arkadaşım, Ey gurbetliğimde dostum, Ey nîmetlendiğim anda sahibim, Ey kederim ânında ferahlatıcım, Ey ihtiyacım ânında yardımıma koşan, Ey zor durumumda sığınağım, Ey korkum ânında yardımcım, Ey şaşkınlığım ânında yol göstericim,

Bütün kusurlardan münezzehsin, Senden başka ilâh yok. Emân ver bize. Bizi Cehennemden kurtar.

 

يَا عَلاَّمَ الْغُيُوبِ ٭ يَا غَفَّارَ الذُّنُوبِ ٭ يَا سَتَّارَ الْعُيُوبِ ٭ يَا كَشَّافَ الْكُرُوبِ ٭ يَا مُقَلِّبَ الْقُلُوبِ ٭ يَا مُزَيِّنَ الْقُلُوبِ ٭ يَا مُنَوِّرَ الْقُلُوبِ ٭ يَا طَب۪يبَ الْقُلُوبِ٭ يَا حَب۪يبَ الْقُلُوبِ ٭ يَٓا اَن۪يسَ الْقُلُوبِ ٭

سُبْحَانَكَ لآَ اِلٰهَ اِلآَّ اَنْتَ اْلاَمَانُ اْلاَمَانُ خَلِّصْنَا مِنَ النَّارِ

 

Ey gaybları bilen, Ey günahları bağışlayan, Ey ayıpları örten, Ey sıkıntıları kaldıran, Ey kalpleri değiştiren, Ey kalpleri süsleyen, Ey kalpleri nurlandıran, Ey kalplerin tabibi, Ey kalplerin sevgilisi, Ey kalplerin dostu, 

Bütün kusurlardan münezzehsin, Senden başka ilâh yok. Emân ver bize. Bizi Cehennemden kurtar.

 

وَ اَسْئَلُكَ بِاَسْمَٓائِكَ يَا جَل۪يلُ ٭ يَا جَم۪يلُ ٭ يَا وَك۪يلُ ٭ يَا كَف۪يلُ ٭ يَا دَل۪يلُ ٭ يَا مُق۪يلُ ٭ يَا خَب۪يرُ ٭ يَا لَط۪يفُ ٭ يَا عَز۪يزُ ٭ يَا مَل۪يكُ ٭

سُبْحَانَكَ لآَ اِلٰهَ اِلآَّ اَنْتَ اْلاَمَانُ اْلاَمَانُ خَلِّصْنَا مِنَ النَّارِ

 

Allah’ım! Senden şu isimlerinin hakkı için istiyor ve yalvarıyorum:

Ey yücelik ve ululuk sahibi Celîl, Ey gerçek güzellik sahibi Cemîl, Ey kendine güvenen kullarının işini en iyi yoluna koyan Vekîl, Ey kullarının tâkatini aşan işlerini üzerine alan Kefîl, Ey kullarına yol gösteren Delîl, Ey kullarının hatâ ve yanlışlarını bağışlayan Mukîl, Ey her şeyden  haberdar olan Habîr, Ey lütuf ve keremi bol olan Latîf, Ey sonsuz izzet sahibi Azîz, Ey bütün mevcudâtın gerçek sahibi ve hükümdarı olan Melik,

Bütün kusurlardan münezzehsin, Senden başka ilâh yok. Emân ver bize. Bizi Cehennemden kurtar.

 

يَا دَل۪يلَ الْمُتَحَيِّر۪ينَ ٭ يَا غِيَاثَ الْمُسْتَغ۪يث۪ينَ ٭ يَا صَر۪يخَ الْمُسْتَصْرِخ۪ينَ ٭ يَا جَارَ الْمُسْتَج۪ير۪ينَ ٭ يَا مَلْجَاءَ الْعَاص۪ينَ ٭ يَا غَافِرَ الْمُذْنِب۪ينَ ٭ يَٓا اَمَانَ الْخَٓائِف۪ينَ ٭ يَا رَاحِمَ الْمَسَاك۪ينَ ٭ يَٓا اَن۪يسَ الْمُسْتَوْحِش۪ينَ ٭ يَا مُج۪يبَ دَعْوَةِ الْمُضْطَرّ۪ينَ ٭

سُبْحَانَكَ لآَ اِلٰهَ اِلآَّ اَنْتَ اْلاَمَانُ اْلاَمَانُ خَلِّصْنَا مِنَ النَّارِ

 

Ey şaşkınların yol göstericisi, Ey yardım isteyenlerin yardımcısı, Ey medet isteyenlerin imdat edicisi, Ey korunmak isteyenlerin koruyucusu, Ey  âsilerin sığınağı, Ey günahkârların bağışlayıcısı, Ey korkanlara emniyet veren, Ey miskinlere merhamet eden, Ey yalnızlık duyanların dostu, Ey darda kalanların duâlarına cevap veren,

Bütün kusurlardan münezzehsin, Senden başka ilâh yok. Emân ver bize. Bizi Cehennemden kurtar.

 

يَا ذَا الْجُودِ وَ اْلاِحْسَانِ ٭ يَا ذَا الْفَضْلِ وَ اْلاِمْتِنَانِ ٭ يَا ذَا اْلاَمْنِ وَ اْلاَمَانِ ٭ يَا ذَا الْقُدْسِ وَ السُّبْحَانِ ٭ يَا ذَا الْحِكْمَةِ وَ الْبَيَانِ ٭ يَا ذَا الرَّحْمَةِ وَ الرِّضْوَانِ ٭ يَا ذَا الْحُجَّةِ وَ الْبُرْهَانِ ٭ يَا ذَا الْعَظَمَةِ وَ السُّلْطَانِ ٭ يَا ذَا الْعَفْوِ وَ الْغُفْرَانِ ٭ يَا ذَا الرَّأْفَةِ وَ الْمُسْتَعَانِ ٭

سُبْحَانَكَ لآَ اِلٰهَ اِلآَّ اَنْتَ اْلاَمَانُ اْلاَمَانُ خَلِّصْنَا مِنَ النَّارِ

 

Ey cömertlik ve ihsan sahibi, Ey fazıl ve iyilik sahibi, Ey emniyet ve emân sahibi, Ey kudsiyet ve kemalât sahibi, Ey hikmet ve beyan sahibi, Ey  rahmet ve rıdvan sahibi, Ey kesin delil ve bürhan sahibi, Ey azamet ve saltanat sahibi, Ey af ve mağfiret sahibi, Ey kendisinden yardım istenen şefkat sahibi, 

Bütün kusurlardan münezzehsin, Senden başka ilâh yok. Emân ver bize. Bizi Cehennemden kurtar.

 

يَا مَنْ هُوَ رَبُّ كُلِّ شَىْءٍ ٭ يَا مَنْ هُوَ اِلٰهُ كُلِّ شَىْءٍ ٭ يَا مَنْ هُوَ خَالِقُ كُلِّ شَىْءٍ ٭ يَا مَنْ هُوَ فَوْقَ كُلِّ شَىْءٍ ٭ يَا مَنْ هُوَ قَبْلَ كُلِّ شَىْءٍ ٭ يَا مَنْ هُوَ بَعْدَ كُلِّ شَىْءٍ ٭ يَا مَنْ هُوَ عَالِمُ كُلِّ شَىْءٍ ٭ يَا مَنْ هُوَ قَادِرُ كُلِّ شَىْءٍ ٭ يَا مَنْ هُوَ صَانِعُ كُلِّ شَىْءٍ ٭ يَا مَنْ هُوَ يَبْقٰى وَ يَفْنٰى كُلُّ شَىْءٍ ٭

سُبْحَانَكَ لآَ اِلٰهَ اِلآَّ اَنْتَ اْلاَمَانُ اْلاَمَانُ خَلِّصْنَا مِنَ النَّارِ

 

Ey her şeyin Rabbi, Ey her şeyin ilâhı, Ey her şeyin yaratıcısı, Ey her şeyin üzerinde olan, Ey her şeyden önce olan, Ey her şeyden sonra olan, Ey her şeyi bilen, Ey her şeye gücü yeten, Ey her şeyin Sâni’i, Ey her şey fenâ bulup, Kendisi bâki kalan 

Bütün kusurlardan münezzehsin, Senden başka ilâh yok. Emân ver bize. Bizi Cehennemden kurtar.

 

وَ اَسْئَلُكَ بِاَسْمَٓائِكَ يَا مُؤْمِنُ ٭ يَا مُهَيْمِنُ ٭ يَا مُكَوِّنُ ٭ يَا مُلَقِّنُ ٭ يَا مُبَيِّنُ ٭ يَا مُهَوِّنُ ٭ يَا مُزَيِّنُ ٭ يَا مُعَظِّمُ ٭ يَا مُعَوِّنُ ٭ يَا مُلَوِّنُ ٭

سُبْحَانَكَ لآَ اِلٰهَ اِلآَّ اَنْتَ اْلاَمَانُ اْلاَمَانُ خَلِّصْنَا مِنَ النَّارِ

 

Allah’ım! Senden şu isimlerinin hakkı için istiyor ve yalvarıyorum:

Ey kalplerde îman nûrunu yakan ve kullarına huzur ve güven veren Mü’min, Ey bütün varlıkları ilim ve kontrolü altında tutan Müheymin, Ey bütün mahlûkatı yoktan meydana getiren Mükevvin, Ey bütün yaratıklarına dünyadaki vazifelerini öğretip telkin eden Mülakkin, Ey kulları için açıklanması gereken her şeyi beyan eden Mübeyyin, Ey musîbetleri hafifleten ve zorlukları kolaylaştıran Mühevvin, Ey her şeyi münasip şekilde süsleyen Müzeyyin,

Ey dilediğini yücelten ve kullarına büyüklüğünü gösteren Muazzım, Ey muhtaçların yardımına koşan Muavvin, Ey her şeyi çeşit çeşit renklerle bezeyen Mülevvin,

Bütün kusurlardan münezzehsin, Senden başka ilâh yok. Emân ver bize. Bizi Cehennemden kurtar.

 

يَا مَنْ هُوَ ف۪ى مُلْكِه۪ مُق۪يمٌ ٭ يَا مَنْ هُوَ ف۪ى جَلاَلِه۪ عَظ۪يمٌ ٭ يَا مَنْ هُوَ ف۪ى سُلْطَانِه۪ قَد۪يمٌ ٭ يَا مَنْ هُوَ عَلٰى عَبْدِه۪ رَح۪يمٌ ٭ يَا مَنْ هُوَ بِكُلِّ شَىْءٍ عَل۪يمٌ ٭ يَا مَنْ هُوَ لِمَنْ جَفَاهُ حَل۪يمٌ ٭ يَا مَنْ هُوَ لِمَنْ تَرَجَّاهُ كَر۪يمٌ ٭ يَا مَنْ هُوَ ف۪ى مَقَاد۪يرِه۪ حَك۪يمٌ ٭ يَا مَنْ هُوَ ف۪ى حُكْمِه۪ لَط۪يفٌ ٭ يَا مَنْ هُوَ ف۪ى لُطْفِه۪ قَد۪يرٌ ٭

سُبْحَانَكَ يَا لآَ اِلٰهَ اِلآَّ اَنْتَ اْلاَمَانُ اْلاَمَانُ خَلِّصْنَا مِنَ النَّارِ

 

Ey mülkünde dâim olan, Ey celâlinde azîm olan, Ey saltanatında kadîm olan, Ey kullarına rahmet eden, Ey her şeyi bilen, Ey emirlerine uymayana halîm olan, Ey kendisine ümit bağlayana kerîm olan, Ey ölçülerinde hikmetli olan, Ey hükmünde lütuf sahibi olan, Ey lütfünde kadîr olan,

Bütün kusurlardan münezzehsin, Senden başka ilâh yok. Emân ver bize. Bizi Cehennemden kurtar.

 

يَا مَنْ لاَ يُرْجىٰٓ اِلاَّ فَضْلُهُ ٭ يَا مَنْ لاَ يُخَافُ اِلاَّعَدْلُهُ ٭ يَا مَنْ لاَ يُنْتَظَرُ اِلاَّ بِرُّهُ ٭ يَا مَنْ لاَ يُسْئَلُ اِلاَّ عَفْوُهُ ٭ يَا مَنْ لاَ يَدُومُ اِلاَّ مُلْكُهُ ٭ يَا مَنْ لاَ سُلْطَانَ اِلاَّ سُلْطَانُهُ ٭ يَا مَنْ لاَ بُرْهَانَ اِلاَّ بُرْهَانُهُ ٭ يَا مَنْ وَسِعَتْ كُلَّ شَىْءٍ رَحْمَتُهُ ٭ يَا مَنْ سَبَقَتْ رَحْمَتُهُ عَلٰى غَضَبِه۪ ٭ يَا مَنْ اَحَاطَ بِكُلِّ شَىْءٍ عِلْمُهُ ٭

سُبْحَانَكَ يَا لآَ اِلٰهَ اِلآَّ اَنْتَ اْلاَمَانُ اْلاَمَانُ خَلِّصْنَا مِنَ النَّارِ

 

Ey fazlından başka bir şey ümit edilmeyen, Ey adâletinden başka bir şeyden korkulmayan, Ey iyiliğinden başka bir şey beklenmeyen, Ey affından başka bir şey istenmeyen, Ey mülkünden başkası devam etmeyen, Ey saltanatından başka saltanat bulunmayan, Ey burhanlarından başka burhan bulunmayan, Ey rahmeti her şeyi kuşatmış olan, Ey rahmeti gazabını geçmiş olan, Ey ilmiyle her şeyi kuşatmış olan,

Bütün kusurlardan münezzehsin, Senden başka ilâh yok. Emân ver bize. Bizi Cehennemden kurtar.

 

يَا فَارِجَ الْهَمِّ ٭ يَا كَاشِفَ الْغَمِّ ٭ يَا غَافِرَ الذَّنْبِ ٭ يَا قَابِلَ التَّوْبِ ٭ يَاخَالِقَ الْخَلْقِ ٭ يَا صَادِقَ الْوَعْدِ ٭ يَا رَازِقَ الطِّفْلِ ٭ يَا مُوفِىَ الْعَهْدِ ٭ يَا عَالِمَ السِّرِّ ٭ يَا فَالِقَ الْحَبِّ ٭

سُبْحَانَكَ يَا لآَ اِلٰهَ اِلآَّ اَنْتَ اْلاَمَانُ اْلاَمَانُ خَلِّصْنَا مِنَ النَّارِ

 

Ey tasayı kaldıran, Ey gamı gideren, Ey günahı affeden, Ey tövbeyi kabul eden, Ey yaratılmışların yaratıcısı, Ey vaadinde sâdık olan, Ey yavrulara rızık veren, Ey sözünü yerine getiren, Ey gizliyi bilen, Ey tohumu yarıp sümbüllendiren,

Bütün kusurlardan münezzehsin, Senden başka ilâh yok. Emân ver bize. Bizi Cehennemden kurtar.

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun