Cennette meyvesi yasak olan ağaç ne ağacıydı?

Sesli dinle

- Cennette bir ağaç varmış... Meyvesini yemek yasakmış... Şeytan, Âdem babamızı kandırmaya çalışmış, kandıramamış...

- Sonra Havva annemizi kandırmış, o da kocasını etkilemiş... Yasak ağacın meyvesini yemişler... Allah da onları cezalandırmış, dünyaya göndermiş...

- Gerçekten var mı böyle bir şey? Ne ağacıymış ki o? Hem de cennetten kovulmamış mıydı şeytan?

Kur’an bize yasak ağacın ne ağacı olduğunu bildirmiyor... Niçin yaklaşmamak gerektiğini de söylemiyor...

“İblis, Âdem babamızı kandırmaya çalıştı, kandıramadı... Sonra Havva annemizi kandırdı, o da öbürünü etkiledi, vesaire...” Kur’an'da yok böyle bilgiler!

Şeytanın kalbe bir kısım manalar ekmesi için ille de insanın yanında olması gerekmez. Birer internet kullanıcısı olarak şimdi biz bunu daha rahat anlayabiliriz...

Bir adam uzak bir memlekette bir virüs üretiyor, ışık hızıyla gönderiyor, senin bilgisayarını çökertiyor... Kendisinin gelmesine gerek kalmıyor...

Kesin bilgileri alalım da öyle konuşalım biz. Belli ki, Âdem aleyhisselam ve eşi cennette konuktular... Bazı sınırlar vardı aşmamaları gereken... Dünyadaki imtihanın küçük bir maketiydi bu sınav...

“Bu ağaç neydi, meyveli miydi, meyvesi niye yasaktı, önce hangisi ısırdı?” gibi ayrıntıların bize bir faydası yok...

“Yasak ağaç” teması insana verilen yasal alanın sınırını belirten bir bellik bile olabilir...

Bilmemiz gereken temel gerçek şudur: Hazreti Âdem ve eşi için bir yasak konmuştu...

İblis, insanı kıskanmış, secde emrine karşı gelmiş, kâfir olmuştu. Kendileri de buna tanıklık etmişlerdi. Sınırı aşmamalıydılar...

Önemli olan Rabbin haram kılması, yaklaşmayın demesi, bir nesneyi yasaklamasıdır...

Dünyada da böyledir ya... Allah, yapın der, yaparız... Yapmayın der, yapmayız... Esas olan, itaattir. Halis kulluk böyle olur...

Elbet bu yasaklarda nice hikmetler, gayeler, faydalar da vardır. Bunlar kimi insanlar için teşvik edici olabilir...

Fakat emir ve yasakların hiçbir yararını bilemesek de onlara uymakla yükümlüyüz...

Şeytan felsefe yaparak, mantık yürüterek isyana yeltendi, belasını buldu. Önce emir dinleyip sonra hikmetini sorsaydı sorun olmayacaktı...

Fakat dayanamadı, çünkü insanı kıskandı... Haset kine, kin kibre, kibir isyana götürdü...

Bizi de aynı yola sürüklemek istiyor!

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun