Cenâzelerin yıkanması (gasli) nasıl olmalıdır?
Ölen bir Müslümanı yıkayıp kefenlemek ve sonra namazını kılıp kabre defnetmek, Müslümanlar üzerine farz-ı kifâye hükmünde bir vazifedir. Bu farzı yapacak kimse bulunmadığı takdirde, bütün Müslümanlar Allah indinde mes`ul olurlar. Cenazelerin bir an evvel yıkanıp kefenlenmesi ve kabrine konulması müstehabdır. Ölüyü baştan ayağa kadar, tamamen ve bir defa yıkamak farzdır. Üç defa yıkanması ise sünnettir.
Ölüyü yıkamak için vücudun yarıdan fazlası yahut yarısı ile birlikte başının da olması gerekir. Yalnız, el, ayak, kol, baş yıkanmaz, böyle parçalar üzerine namaz da kılınmaz. Kendisinde hayat belirtisi olan (ses, nefes, hareket gibi...) düşük çocukların yıkanması vâcibdir. Azaları tam teşekkül etmiş, ölü doğan çocuk da yıkanır. Azaları tam teşekkül etmemiş düşükler ise, yıkanmaz. Bir beze sarılıp isimsiz olarak gömülürler. Cenaze namazı da kılınmaz. Yıkanması vâcib olan ölüler üzerine cenaze namazı kılmak da vâcibdir. Ölünün yıkanması için şehid olmaması da lâzımdır. Çünkü şehidler yıkanmazlar. Elbise ve kanları ile birlikte gömülürler.
Erkek ölüyü erkek, kadını da kadın yıkar. Göbek altından diz kapaklarına kadar olan kısımlar avret sayıldığı için, örtülü bulundurulur. Bu kısımlara ne yıkayıcılar, ne de başkaları bakamazlar. Çıplak elle de dokunamazlar. Kadınların bütün vücudu avret olduğu için el, yüz ayaktan başka kısmını da erkekler göremez. Yıkayıcılar avret yerlerini yıkarlarken, ellerine bez bağlayarak yıkarlar, çıplak elle yıkamazlar. Kadın erkeğin, erkek de kadının cenazesini yıkayamadığı halde şöyle bir istisnai durum vardır: Kadın, kocasının cenazesini yıkayabilir. Çünkü evlilik bağı daha henüz sona ermemiştir. Kocasının ardından 4 ay 10 gün iddet bekleyecektir. Bu görüş Ebû Hanife`nindir.
Diğer 3 imama göre, koca da hanımını yıkayabilir. Kadın cenazeleri yıkayacak kadın bulunmadığı zaman, ölüye teyemmüm verilerek cenaze namazı kılınır. Erkeğin yıkaması câiz olmaz. Yasaklarına riayet etmiyerek yapılan cenaze yıkama işlemi sahihtir, fakat yıkayıcılar günahkâr olmuş olurlar. Yıkanmıyacak şekilde dağılmış bir cesed, üzerine su dökmek veya akıtmak suretiyle yıkanır.
Cenazeyi yıkayan kimsenin abdest veya gusül alması müstehabtır. Cünüp, hayızlı veya gayr-ı müslim birinin cenaze yıkaması câiz ise de mekruhtur. Ölüde müşahede edilen güzel halleri (nuranî çehre, güzel koku gibi) anlatmak; kötü koku, abus çehre gibi kötü halleri ise, kimseye bahsetmemek müstehaptır. Hadîs-i şerîf`te de: "Ölülerinizi hayırla, iyi ve güzel halleri ile yâdediniz" buyurulmuştur. Diğer bir hadîs-i şerîfte de: "Ölü hakkında hayır konuşun. Çünkü melekler ölü sahibinin ölüsü hakkında yapacağı duasına âmin derler..." buyurulmuştur.Ancak hayatta iken insanları kötülüğe, Allah`a isyana teşvik eden kimselerin cenazesinde görülecek çirkinlikleri, ibret için anlatmakta bir beis yoktur. Ölüyü meccanen yıkamakta, fazilet ve sevab vardır. Ölüyü kendisine en yakın olan kimse veya müttaki ve emanet sâhibi bir zat yıkamalıdır.
BENZER SORULAR
- Ölü doğmuş bir bebeğe isim verilir mi ve mezar taşına ismi yazılması caiz midir? Bu çocuk yıkanır mı?
- Cenaze Namazı
- Anne karnında ölen çocuklar için yapılması gereken dini vecibeler nelerdir?
- Cenaze yıkandıktan sonra, erkek cenazelere kadınların su dökmesi konusunda bilgi verir misiniz?
- GASL, GASL-I MEYYİT
- GASL, GASL-I MEYYİT(ÖLÜYÜ YIKAMA)
- CENAZENİN YIKANMASI
- CENAZE
- Cenazenin yüzünü açmak günah mıdır?
- Erkek kişi, kendi hanımının cenazesini yıkamak için Şafii mezhebini taklid edebilir mi? Bana daha mantıklı gelen konularda Şafii mezhebini taklit edebilir miyim?