İnsanlar gerçekleri gördükleri halde neden hala inanmıyorlar? Hristiyanlar kendi dinlerinin ne kadar çarpıtılmış olduğunu kendi kaynaklarından öğrendikleri halde neden hala Hristiyan kalıyorlar?
Değerli kardeşimiz,
"Biz cehennem için cinlerden ve insanlardan öyle kimseler yarattık ki onların kalpleri vardır ama bu kalplerle idrâk etmezler, gözleri vardır onlarla görmezler, kulakları vardır onlarla işitmezler. Hasılı onlar hayvanlar gibi, hatta onlardan da şaşkındırlar. İşte asıl gafil olanlar onlardır." (A'raf, 7/179)
Allah Teâlâ bu son âyette birçok cin ve insanı, cehennem için yarattığını beyan etmektedir. Bunlar Allah'ın kâfir olacaklarını bildiği kimselerdir.
Allah Teâlâ bunların, "kalblerinin anlamaz, gözlerinin görmez ve kulaklarının işitmez" olduklarını beyan etmektedir. Aslında bunlar, maddî olarak, anlamayan, görmeyen ve işitmeyenler değil, dünya ve âhiretlerinde kendilerine faydalı olacak şeyleri idrak etmeyen, görmeyen ve anlamayan kimselerdir. Zira bu duyu organları maddi şeylerin gerçeğini idrak etmek için bir vasıta olduğu gibi, manevî şeylerin bilinmesi ve hidayete erişilmesi için de birer vasıtadırlar. Bunlar sadece madde için kullananlar, âyet-i kerimenin de ifade buyurduğu gibi, insanlık mertebesine ulaşamayıp hayvanlık derecesinde kalan kimselerdir. Hatta bu yeteneklerin gereğini yapmadıkları için, bu yeteneğe sahip olmayan hayvanlardan da aşağıdadırlar.
Ve işte onlar o gafillerin ta kendileridir. Tam anlamıyla gafil diye işte bunlara denilir. Zira beyinleri ve kalbleri var, fakat şuurları yoktur. Nefislerine karşı şahit olmuşlardır da kendi özlerinden haberleri olmaz, fıtratlarındaki misak ve taahhüdü duymazlar, aldırmazlar. Kendi iç gözlemleriyle, fıkh-ı nefsî denilen kendi iç dikkatleriyle duymadıkları gibi, dışarıdan gözlerine sokulan âyetlerin, kitabın ve kulaklarına okunan hak kelâmının verdiği haberlerin şahitliğiyle de duymazlar. Vücud var, vicdan namına bir şeyleri yoktur. Dini, bir vehim; Kitabı, bir eğlence; ilâhî kelâmı, bir musıki diye karşılarlar. İlâhî işlerle dünya işleri arasındaki inceliğin farkına varmaz, kimin kulu olduklarını, neye veya kime tapacaklarını bilmezler. Gönülleri boş heva, gözleri şekil ve resim, kulakları anlamsız sesler, müsemmasız isimler peşinde dolaşır durur. Kendilerine kalb, göz, kulak verip yaratan, yaratılıştan kendilerini rablık mîsakına taahhüt ettiren, Semî (işiten), Basîr (gören) ve eşi-benzeri olmayan Allah Teâlâ'ya türlü türlü şirkler koşarlar, gafletlerinden dolayı Allah'ı anmazlar, anarlarsa bile O'nun münezzeh şanına layık olmayan isim, sıfat ve özelliklerle anarlar.
Konuyla ilgili ilave bilgiler almak için tıklayınız:
insanlar imani konularda nasıl aldanıyorlar?...
İnanmak veya İnanmamak Üzerine Bir Sohbet...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Tevbe suresi 5. ve 28. ayetlere gelen itirazları nasıl değerlendiririz? "Müşrikler pisliktir", "Nerede bulursanız öldürün" anlamındaki ayetlerin hikmeti nedir?
- Tarık suresi yedinci ayeti açıklar mısınız? Buradaki sırt ve göğüs kafesi kelimeleriyle ne anlatılmak isteniyor?
- Zerdüştlükle İslam dininde benzerlik olmasının sebebi nedir?
- Herkes kendi dininin hak din olduğunu iddia ediyor. Bu durumda insanlar doğruyu nasıl bulabilir?
- İslamiyetin tek doğru din olduğu kanıtlarla ve akılla anlaşıldığı halde, gayri müslimlerin başka dinlerdeki ısrarı nedendir?
- Futbol ve mahzurları hakkında bilgi verir misiniz? Dinimizin futbol, basketbol gibi sportif oyunlara bakışı nasıldır?
- Araf Sûresi 179. Ayetini açıklar mısınız? Allah insanları cehennem için mi yaratmıştır?
- Ehl-i kitap cennete girecek mi?
- Mezhepler Dosyası
- Hinduizm, Budizm ve Sihizm gibi dinlere göre, kim olursa olsun, tek Tanrı'ya inananların cennete gideceği kabul ediliyor. Bunlar İslam Dini açısından nasıl değerlendirilir?