İçki dükkanına iş yapmak caiz midir? Ben marangozum, bana bir meyhaneden bar yapma siparişi geldi. Bu yapacağım bar masasında içki içilecek; bu işi yapmam caiz midir?

Tarih: 07.12.2006 - 23:27 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu konu, helal bir şeyin haramda kullanılmasına sebep olamaya girer. Bir yeri bankaya, meyhaneye kira vermek gibi. Aynı durum faizle iş yapan banka ve meyhane gibi yerlere iş yapmayı da kapsar.

Meselenin maslah'at-i âmme ve insan iradesine ve hürriyetine saygı gibi iki önemli yönü vardır. Ebu Hanife tek başına kaldığı bu konuda, daha çok hür iradeye, ama bir yönüyle de maslahata ağırlık veriyor gibidir. Ona göre: Bir Müslüman arabasını ve hayvanını kilise tamiri için zimmîye (Hristiyan ve Yahudi azınlığa) kiraya verebilir, kendisi ücretle çalışabilir, bunu ona içki taşımak için de yapabilir. Çünkü bu durumda yapacağı işin bizzat kendisi günah değildir. Meselâ taşımaya ücret almak günah değildir. Bu, günaha sebep de değildir. Günah, içenin ihtiyarı ile oluşur. Zira taşımak bazan dökmek ya da sirke yapmak için de olabilir. Ama şarap için üzümü sıkmanın bizzat kendisi haramdır.

Yine Imam Azam'a göre, halkının çoğu zimmî olan bölgelerde, Müslümanın binasını kilise olarak ya da içki satılmak üzere kiraya vermesi de caizdir. Çünkü icare (kiralama akdi) evin menfaati üzerine yapılmıştır: Böyle olduğundandır ki, sırf teslimle ücret gerekli olur. Bunda bir günah yoktur. Günah kiralayanın fiilindedir ve o da kendi fiilinde ihtiyar sahibidir.

Ama halkının çoğu Müslüman olan bölgede bunlar caiz değildir. Çünkü böyle olan yerlerde zimmilerin kilise bina etmelerine, açıktan içki satmalarına imkân verilmez:

Binasını bankaya kiraya vermek ya da meyhaneye masa, sandalye satmak da içki satışına kiraya vermek gibi değerlendirilebilir. (Vehbe Zuhayli, 6/581-82) Ibn Kudâme, Imam Azam'ın bu görüşünü naklederken, halkının zimmî olan bölge yerine, kırsal kesimi zikreder ve kırsal kesimde caiz olup da diğer yerlerde olmayacağının izahında Ebu Hanife'nin arkadaşları da anlaşamamıştır, der ve bu meyanda havra ve kumarhaneyi de zikreder. (İbn Kudâme, El-Mugnî, 5/552)

Imam-ı Azam'ın bu görüşünün Hanefi usûlüne yansımasına bakılırsa, bu konuda kırsal kesim, ya da halkının çoğu zimmî olan bölge diye bir ayırım yapmak bile zordur. Çünkü bunun usüldeki dayanağı şu esastır: Sebeple hüküm arasındaki illet, ihtiyarı bir fiil olursa bu sebep hakiki sebeptir ve hüküm, yani fiilin sonucu ona nisbet edilmez, hükümle sebep arasındaki illete nisbet edilir. Bu yüzden meselâ, hırsıza çalacağı malın yerini gösterenden o mal tazmin edilmez.(bk. Menâfiu'd-Dekâik, 270; Mir'ât -Izmirî kenarında-, 406-407)

Burada "tazmin" bir hükümdür. Illeti hırsızlık, sebebi ise malın yerinin gösterilmesidir. Hükme, yani tazmine gerekçe olan hırsızlık tamamen en muhtar birisinin fiili olduğundan hüküm sebebe, yani malın yerini göstermeye nisbet edilemez.

Diğer iki imamımıza ve üç büyük imama göre binasını kilise, havra, içki dükkanı, kumarhane (banka) vb. işler yapmak isteyene kiraya vermesi caiz değildir. (İbn Kudâme, EI-Muğni, 5/552) Çünkü bu,ma'siyete yardımdır.

Allah Rasûlü'de içki konusunda on kişiye lânet etmiştir, biri de taşıyıcısıdır.(bk. Ebu Davûd, Eşribe 2; Müsned, 1/316) Ebu Hanife'nin bu konudaki görüşü kıyasa, Imameynin ki istihsana dayanır. Bu türden çoğu yerde itimad istihsanadır. Görüldüğü gibi dükkânını içki satıcıya ya da bankaya kiraya vermek Imam Azam'ın dışındaki cumhûra (fıkıhçı çoğunluğuna) göre mutlak anlamda caiz değildir. Imamı Azam'da bunun için bir takım şartlar ileri sürmüştür ki, onun nokta-i nazarına göre de bu gün için buna fetva verilemeyeceği kanaatindeyiz.

İhtiyata, cumhurun görüşüne, maslahat-ı âmmeye uygun olan ve seddü'z-zerâyi'in gereğide caiz olmamasıdır.

Bu açıklamalara göre haramda kullanılacağı kesin olan bir işi yapmak İslam alimlerinin çoğunluğuna göre caiz olmaz.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun