Hz. Peygamberin Kur’an’daki astronomi bilgilerini Batlamyus’tan aldığı ve diğer peygamberlerin hayatı ile ilgili konuları ise Tevrat’tan aktardığı iddialarına ne dersiniz?
Değerli kardeşimiz,
- Bu iddialarda bulunan kimselerin kendi iddialarını ispat etmeleri gerekir. Hz. Peygamber (asm) gibi ümmi, yani okuma-yazması olmadığı dünyaca bilinen bir kimsenin Tevrat'tan veya Batlamyus’un eserlerinden istifade ettiğini söylemek açık bir yalan ve iftiradır.
“Resulüm! Sen vahyimizden önce kitap okuyan veya yazı yazan bir insan değildin; eğer böyle olsaydı, batıl iddia peşinde olanlar şüphe edebilirlerdi.” (Ankebut, 29/48)
mealindeki ayette Hz. Peygamber (asm)'in okuma-yazması olmadığı açıkça ilan edilmiştir.
Eğer okuma-yazması olduğu halde böyle bir ayet söz konusu olduysa, bu durumda bütün düşmanları bunu ellerine alıp aleyhinde propaganda yapacaklardı ve hiçkimse ona inanmayacaktı, hatta iman edenler de ondan uzaklaşacaklardı. Bu her aklıselimin takip edeceği bir yoldur.
Böyle bir şey olmadığına göre ve Kur’an’da belagat dışında da bir çok gerçekleşmiş gaybî heberleri söz konusu olduğuna göre, elbetteki böyle binler yönden mucizeli bir kitap, Hz. Muhammed (asm)’in hak peygamber olduğunu gösteren açık bir belgedir.
- Birisi, “Batlamyus bu bilgilerini Taplamyus’dan kopya etmiş veya Hz. Musa Tevrat’taki bilgileri Hz. İbrahimi’n sahifelerinden kopyalamış." dese, kim bu saçmalıkların altından kalkabilir?
Bu tür iddia asahiplerinin mantık ilminin en önemli bir prensibi olan şu hususu bilmeleri gerekir:
"Bir şeyin mümkün olması, onun mutlaka vuku bulduğu anlamına gelmez. Hayalî bir tasavvur ve bir imkân, aklî bir tasdik yerini alamaz ve onun hiçbir kıymet-i harbiyesi olmaz."
Örneğin; Karadeniz suyunun şeker havzasına dönmesi mümkündür. Bu mantık açısından bir ihtimaldir. Fakat bu delilsiz bir ihtimal olduğu için hiçbir değeri yoktur.
Yine, yarın güneşin doğmaması mümkündür, ama kimse buna itibar etmez, çünkü bu ihtimalin aklî bir delili, bir emaresi yoktur.
Bunun gibi, bütün peygamberlerin -haşa yüz bin defa haşa- insan olmaları itibariyle onların da yalan söyleme ihtimalleri hayalen tasavvur edilebilir. Ancak böyle bir ihtimalin hiçbir değeri yoktur. Çünkü, onların hayatları, Allah’a karşı kullukları, takvaları, ağırbaşlı, vakarlı olmaları, hiç kimsenin onlardan yalan işitmemesi, peygamberlerin alameti olan mucizeler göstermeleri ve benzeri pek çok harika halleri böyle bir ihtimali sıfıra indirir.
- Onun için böyle safsatalara ihtimal veren iddialara değer verilmez.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- "Biz her ümmet için uygulayacağı bir ibadet yolu verdik. O halde din işinde seninle asla çekişmesinler." (Hac, 22/67) Bu ayete göre her ümmete farklı ibadetler mi takdir edilmiştir?
- Tekvir suresinin 1. ayetinde kıyamet zamanı güneşin dürüleceğinden bahseder. Bu ayeti açıklar mısınız?
- Hz. Muhammed'in Türkler aleyhine sözleri ve onun Türk düşmanı olduğunu iddia edenlere ne dersiniz?
- "Biz gece ve gündüzü iki Ayet kıldık ve gece âyetini sildik" (İsra, 17/12) ayetindeki "Gece ayetini sildik." ifadesi nasıl anlaşılmalıdır?
- "Kıyamet zamanında güneşin yaklaştırılacağı ve insanların boğazlarına kadar ter içinde kalacakları" konusunda hadis var mıdır?
- Evrenin sonunun, Kur'an'ın dediği gibi big crunch (büyük büzülme çöküş) şeklinde mi olacaktır?
- Kur’an’da bebeğin üç karanlık içinde olduğu ve iki tam yıl emzirilmesi gerektiği bilgisi, bilimsel verilerin beş karanlık içinde ve üç yıl emzirilmesi gerçekleriyle çelişmiyor mu?
- "... Ve şu anda bilemeyeceğiniz daha nice şeyler yaratacak." (Nahl, 16/8) Burada "bilemeyeceğiniz nice şeyler" ifadesi ile kastedilen uçak, tren gibi vasıtalar mıdır?
- "Biz göğe dokunduk, onu kuvvetli bekçiler ve alevlerle dolu bulduk, doğrusu biz göğün bazı yerlerinde dinlemek için otururduk.” (Cin, 72/8-9) Burada geçen alevler ve oturulacak yerlerden maksat nedir?
- Zariyat suresi, 7. ve 8. ayetlerde göklerdeki hareli (kıvrım kıvrım) yollara yemin edilmektedir. "Hareli yollar" ne demektir?