Hz. Ömer mühür üzerine secde etmeyin demiş mi?
Bir şiinin anlattığına göre Şafii âlimlerinden Ebû İshak eş-Şîrâzî’nin el-Müheẕẕeb adlı kitabına İmam Nevevi'nin şerh olarak yazıldığı el-MECMÛ‘ kitabın 728. sayfasında söyle bir rivayet varmış:
Hz. Ömer Medine'de camiye gelmiş ve cemaatin kalabalık olduğunu bundan dolayı cemaatin dışarıda namaz kıldığını görmüş namazı cemaatle kılmak daha faziletli olduğu için Hz Ömer şöyle demiş Cami’de namaz kılmak daha faziletlidir secde edecek yer bulamazsanız birbirimizin arkasına secde edin hatta tenler birine temas etmeden elbisesi üzerinde olması şartıyla kadınların arkalarına secde edin hatta temiz olan hayvanların arkasına secde edin arada temiz bir şey varsa eşek ve köpeğin bile arkasına secde edin ama mühür'e secde etmeyin.
Yazdığım kaynakta ve ya başka bir kaynakta böyle bir rivayet var mı varsa bunu nasıl anlamalıyız?
Değerli kardeşimiz,
Öncelikle ifade edelim ki, secde edilecek yer ayakların bastığı yerden diz boyundan, yani yaklaşık otuz santimetreden fazla yüksek olmamalıdır. Bundan daha azı ise namaza bir zarar vermez.
Ancak cemaatle kılınan bir namazda, yerin darlığı nedeniyle secdeyi yerde yapma imkanı olmadığı durumlarda, arka saftaki cemaat ön saftakilerin sırtına secde edebilir.
Sorunuza gelince:
Cevap 1:
1. Böyle bir rivayet var mı?
Hayır. Sizin aktardığınız şekilde: “Hz. Ömer Medine’de camiye geldi, cemaat kalabalıktı, secde edecek yer bulamazsanız kadınların, hayvanların, hatta eşek ve köpeğin arkasına secde edin ama mühre secde etmeyin” şeklinde Hz. Ömer’e nispet edilen bir rivayet, ne el-Müheẕẕeb’de, ne Nevevî’nin el-Mecmûʿ’unda, ne de sahih veya zayıf hadis kaynaklarında vardır.
Bu anlatım Hz. Ömer’e veya başka bir sahabiye ait bir rivayet değildir.
2. el-Mecmu’da geçen metin nedir?
el-Mecmu’da geçen metin, Şafi fıkhında secdenin sıhhat şartlarını açıklayan bir fıkıh değerlendirmesidir.
Metin şudur:
Eğer kişi, başkasının elbisesinin eteği üzerine, başkasının sarığının bir ucu üzerine, bir erkek veya kadının sırtı üzerine secde ederse; derisi onların derisine temas etmediği sürece, yine eşek, koyun ve benzeri dışarıda bulunan hayvanların sırtı üzerine yahut üzerinde temiz bir örtü bulunan bir köpeğin sırtı üzerine secde ederse ve necasetten herhangi bir şeye doğrudan temas etmezse, bu durumların tamamında secdesi ve namazı sahih olur; secde şekli gerçekleşmişse bu hususta ihtilaf yoktur. (Nevevi, el-Mecmu Şerhu'l-mehezzeb, 3/398)
Bu bir fıkıh kaidesidir, Hz. Ömer’den nakil değildir.
3. “Mühre secde etmeyin” ifadesi var mı?
Burada Hz. Ömer ile ilgili bir bilgi olmadığı gibi, “mühre secde etmeyin” şeklinde bir ifade de asla geçmez.
4. Peki bu metin nasıl anlaşılmalı?
Doğru anlayış şudur:
Metin Şafii fıkhında secdenin sıhhatini anlatır. Amaç, secdenin zemini değil, necaset temasının olmaması ve secde şeklinin gerçekleşmesidir. İnsan, hayvan, elbise vs. zikri ise, zaruret ve izdiham durumları içindir. Aşırı kalabalıktan dolayı yere secde etmek imkanı olmadığı için caiz görülmüştür ve bu şekilde yapılan secdenin geçerlidir.
Bu durum Şiiliğe reddiye, mühür eleştirisi veya Hz. Ömer’e ait bir uygulama değildir.
Özetle:
- Hz. Ömer’e ait böyle bir söz yoktur.
- “Mühre secde etmeyin” ifadesi asla geçmez.
- Metin Şafii fıkhına ait teknik bir fıkıh açıklamasıdır.
- Hadis-i şerif veya sahabi sözüymüş gibi anlatılması ilmi değildir.
Cevap 2:
Taş, mühür, möhür üzerine yapılan secde geçersiz mi?
Caferi mezhebine göre, secde, ancak toprak ve taş cinsinden bir şey üzerine yapılabilir, camilerdeki halı ve kilim üzerine secde yapılamaz. Bu inançtan dolayı camilerde veya evlerde namaz kılarken secde edecekleri yere bir taş parçası koyarak onun üzerine secde ederler.
Ancak, yere değmesi gereken "alın"ın tanımındaki farklılıklar küçük taş parçası üzerine secde edilip edilemeyeceğini gündeme getirmektedir. Bir tanıma göre alın, iki kaşın üzerinden saç bitimine kadar olan yerdir. Bu tanıma itibar edilirse secde edilecek taşın en az tarifi yapılan alın büyüklüğünde olması gerekir. Diğer bir tanıma göre ise alın, şakaklar arasında kalan kısımdır ki buna göre taş küçük de olsa secde olur.
Sünniler bu şekilde secde yapmamaktadırlar.
Ehl-i sünnete göre önemli olan secde yerinin temiz bulunması ve secde etmeye elverişli sertlikte olmasıdır. Vakıa, Efendimiz (asm) zamanında mescidin zemininde halı kilim yoktu, yere, yani toprağa secde ediliyordu. Bazı sahabe efendilerimiz, sıcakta kavrulan toprağa secde edemediklerinden dolayı yanlarında taş getiriyor ve serin taşların üzerine secde ediyorlardı. Fakat bu tamamen o zamanki şartlar içerisinde cereyan ediyor ve bir zarurete binaen gerçekleşiyordu. Ayrıca bu husus, namazın huşuuna, huzuruna da mani olmuyordu. Çünkü takvayı esas alan insanların, ibadetlerini nasıl daha kolay ve arızasız yapacaklarına dair bir ihtiyaçtan kaynaklanıyordu.
Şiilerin Kerbela’dan getirilen taşa secde etmeleri ise Kerbela hadisesinden sonra mezhebî bir içtihattır. Böyle bir şey, Ehl-i sünnet ulemasına göre bidattır. Hem namazın ruhuna da aykırıdır. Namazda insanla Allah arasına bir şey girmemelidir.
Namazın dış şekli Efendimiz (asm)’den aldığımız tarzdadır. Namazın iç yönü ise, onun tamamen Allah korkusu, Allah haşyeti, Allah saygısı içerisinde ve niyaz ile eda edilmesidir. Efendimiz (asm)'in gösterdiği namaz kılma şekillerinde ise, taşa secde etmek diye bir kural yoktur.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Secdede iken, ayakların üst kısmının yere konulması namazı bozar mı?
- Şafii mezhebine göre namazda iki ayağın yerden kesilmesi namazı bozar mı?
- Mühüre secde sünnet mi? Toprağa secde sünnet mi?
- Taş ve mühür üzerine secde olur mu?
- Secde yapılacak yer nasıl olmalı? Üzerine secde yapılması caiz olanlar nelerdir?
- Peygamberimiz taş veya toprak üzerine mi secde ederdi?
- Allah, ilk günahta ele verdirmez mi?
- Varislere ait mumu söndüren kim?
- Yumuşak yere, halı üzerine secde edilebilir mi?
- Dört yüz kişinin tanık olduğu mucize sahih mi?