Hz. Ömer, binlerce Kürt gencini öldürmüş mü?

Tarih: 30.06.2018 - 09:37 | Güncelleme:

Soru Detayı

- III. Yezdigirt ile Hz. Ömer arasında internette dolaşan mektuplaşma var. Bu mektuplaşma sonrası Hz. Ömer'in binlerce Kürt gencini öldürdüğü belirtiliyor, söyleniyor.
- Bu mektuplaşma sonrası III. Yezdigirt, Hz. Ömer'e hakaret etmiş. Bu Mektuplarının orjinalinin Londra müzesinde var olduğu söyleniliyor. 
- Ayrıca Halid Bin Velid'in de Diyarbakır fethi sırasında binlerce Kürt'ün kafasını kestiğini söylüyorlar. 
- Bu konu hakkında objektif bir şekilde aydınlatabilir misiniz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Soruya birkaç yönden cevap verilebilir:

1. İran Kisrası III. Yezdicerd, doğrudan Hz. Ömer'le mektuplaşmış değildir.

2. Şu kadar var ki; İran topraklarının fethinde çok önemli bir yeri olan Kadisiye Savaşı (14/635) öncesi, Hz. Ömer İslam ordusu başkomutanı Sad b. Ebi Vakkas'a bir mektup göndererek, savaştan önce III. Yezdicerd'in İslamiyete davet edilmesini istedi. 

Bunun üzerine Başkomutan Sad, ordusundan on üç kişiyi Sasani başkenti Medayin'e, Yani III. Yezdicerd'e elçi olarak gönderdi.

Elçiler Dicle'nin doğu kıyısındaki Medayin'de III. Yezdicerd'le onun sarayının kabul salonunda görüştüler. Heyetin sözcülüğünü yapan Numan b. Mukarrin, onu bir konuşmayla İslam'a davet etti. Fakat Kisra Müslüman olmaya yanaşmadı, onlara kızdı ve hatta kendilerini ölümle tehdit etti.

Çok geçmeden elçiler Sad b. Ebi Vakkas'a döndüler. (Konu hakkında geniş bilgi ve kaynaklar için bk. Sarıcık, Murat, Dört Halife Dönemi, Nesil Yayınları, İstanbul 2010, s. 200- 202)

3. Binlerce Kürt gencinin öldürülme meselesine gelince:

O zamanlar İran Kürtleri, İslam ordularının savaştığı gayri müslim Araplar, Rumlar (Doğu Romalılar), Mısır yelileri olan Kıptiler / Koptlar ve daha başkaları gibi henüz Müslüman değildiler ve Müslümanlara karşı Sasani orduları içinde yer alabiliyorlardı.

Hatta Sasani orduları içinde zaman zaman gayri müslim Türklerin olduğu da rivayet edilir.

Bu duruma bir örnek olarak şu hadise gösterilebilir:

23/643-644 yılında Kadisiye savaşı sonrası Müslümanlar farklı askeri birlikler halinde kol kol İran topraklarına yayıldılar. Fesa ve İbkird bölgesinde görevli komutan; sahabelerden Sâriye b. Zenim ed-Düelî idi ve bu esnada o bölgede bir ovada İran kuvvetleri ile cenk ederken, İranlılar kendi halkından yardım istediler. Fars Kürtleri de İslam askerleri ile savaşmak üzere Sasani askerlerine yardıma geldiler ve İslam askerlerinin etrafını çevirdiler.

O gün cuma idi ve Hz. Ömer Hutbe verirken bir ara, "Yâ sâritü el-cebele, el-cebebe = ey Sariye daha sığın dağa" dedi. (Taberî, Tarihü'l-Ümem, 2/380)

Bir keramet eseri olarak Halifenin sesini harp sahasında duyan Sariye onun direktifini yerine getirdi. Yakındaki dağa sırtını verip İran askerlerine ve onlarla birlikte kendilerine karşı savaşan İran gayri müslim Kürt birliklerine karşı muzaffer oldu.

4. İslam ordusu Müslüman kuvvetlere karşı düşmanca, silahlı, Müslümanlara savaşmaya gelen ve gayri müslim İranlıların yanında yer alan, İranlılarla  birlikte Müslüman askerlere saldıran ve onları öldürmek ve yok etmek için etrafını saran Kürtlere karşı vuruşmayıp da ne yapacaktı? Onların karşısında "Hadi siz bizi öldürün ey Kürtler." diye silahlarını mı bırakacaktı? 

Sanki konu Müslümanların Kürtlere hususi / özel bir düşmanlığı varmış da sırf onları öldürmek, yok etmek ve ortadan kaldırmak için savaşlar yapmışlar ve İran topraklarına girmişler gibi lanse ediliyor.

Bu durum, anladığımız kadarıyla bir ırkçı bakış açısıdır. Nitekim benzer bir soru daha önce Kuteybe bin Müslim'in, Türkistan'da pek çok katliam yaptı... şeklinde sorular sorulmuştu.

5. Hz. Peygamber (asm) de İslam'ı yaymak için, en yakın akrabalarıyla ve diğer Arap kabileleriyle savaşmıştır. Ayrıca, Yahudilerle ve Romalılarla Allah için onun savaş emrini yerine getirmek üzere cihad etti ve kaç kez savaştı.

6. Tarihte Türkler Türkleri, Kürtler Kürtleri veya başka milletten olanları farklı sebeplerle öldürmüştür. Aynı şekilde Türkler Türk olmayanları, Kürtler de Kürt olmayanları öldürmüşlerdir.

Mesela, bin yıl Müslüman Türklerle Müslüman Araplar, Kürtler ve başkaları aynı ordularda, aynı İslam milletinden olarak düşmanlarına karşı savaştılar.

Mesela beylikler döneminde ve daha sonra zaman zaman Türklerin Türklere karşı savaştığını biliyoruz.

Selahaddin Eyyubi'nin ordusunda, Araplar, Türkler ve Kürtler bu kez Haçlı ordularına karşı savaştılar.

Ama zaman zaman aynı veya farklı ırktan Müslümanlar; kendi aralarında da savaşlar yaptılar.

Bu savaşlar, ırkçılık saikasıyla değil, bazı siyasi sürtüşmeler, farklı anlaşmazlıklar ve daha başka sebeplerden dolayı oldu.

Mesela, İslam öncesi dönemde tarihte çoğu zaman bir Türk devletini bir başka Türk devleti yıktı. Şimdi bir Türk devletini yıkan Türkler, Türk düşmanlığından bunu yaptı denilebilir mi?

7. Halid b. Velid de Diyarbakır fethi sırasında karşısında ordusuyla savaşmak için gelmiş Kürtleri öldürmüş olabilir. Onlar da İslam ordusunda olan Müslüman Arapları veya Müslüman Kürtleri veya başka milletten müminleri öldürmüş olabilirler. 

O Kürtler onları öldürmek için karşılarında yer almasaydı, elbette onlar onları öldürmezdi. Çünkü İslam'da savaşmak istemeyenle savaşılmaz.

8. Bir diğer önemli mesele:

Aslında bu tür soruların kaynağı; Müslüman ırklar arasında ırkçılığı hortlatmak, onları birbirinden soğutmak, birbirine düşman etmek, kavim kavim bölüp sömürmektir. Bu da sadece İslam dünyasının ezeli düşmanlarının işine yarar.

Irkçı tarih yaklaşımı dış düşmanlara karşı bölünüp gücü kaybetmeyi netice verir.

On dokuzuncu yüz yılda; o devrin en büyük devleti olan İngilizler; Türklerle Arapları, Kürtlerle Türkleri, hatta bazı farklılıkları kullanarak Araplarla Arapları veya Mısırlıları veya başka İslam milletlerini parçalamak için İslamlar içinde bir Frenk illeti olan ırkçılığı yaydılar.

Dikkatli olalım...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun