Hz. Aişe süt kardeşiyle oturunca Efendimiz (asm) neden kızmıştır?

Tarih: 18.04.2023 - 20:05 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Hz. Aişe (r.anha) anlatıyor:
“Yanımda oturan bir adam olduğu halde Resulullah (a.s.m) odama girdi. Bu durum ona çok ağır geldi ve öfkesini yüzünden okudum. Bunun üzerine: 'Ya Resulallah! Bu benim süt kardeşimdir.' dedim.  O da 'Siz kadınlar süt kardeşlerinizi iyi düşünün! Çünkü süt kardeşliği, açlıktan dolayı hasıl olur!' buyurdu." (Buharî, Nikah, 21, Şehadat,1; Müslim, Reda, 32-h. No: 1455-)
1). Peygamberimiz helal olduğu halde neden sinirlenmiştir?
2)  Süt kardeşliği açlıktan hasıl olur ne demek?
3) Bir de peygamberimiz (asm) neden Hz. Aişe’ye kızmıştır? Hz. Aişe kötü bir şey yapacak değildir.
4) Bir de ümmetin anneleri oldukları halde neden diğer erkeklerle görüşmeleri yasaktır, evlerinizde oturun diye ayet var ya.
- Detaylı ve hepsini ayrı ayrı cevaplar mısınız, konular alakalı olduğu için böyle sordum.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

1) Hz. Peygamber (asm) Efendimiz, Hz. Aişe validemizin yanında oturan kimsenin sütten kardeşi olduğunu bilmediği için kızmıştır.

Demek ki helal olan bir şeyden değil, ilk defa gördüğünde bunun haram bir halvet olduğunu düşündüğü için kızmıştır. Zira, vahiy gelmediği zaman o da diğer insanlar gibi her şeyi bilmek durumunda değildir.

2) “Süt kardeşliği açlıktan hasıl olması” süt emmenin akrabalık bağını oluşturması için süt emen çocuğun o süte muhtaç olması, biyolojik bünyesinin o süte bağlı olarak gelişmesi, başka yemekleri yemek âdetinin çağına ulaşmaması, açlığını ancak sütle giderebilecek bir durumda olmasının gereğine işarettir.

Bu da âlimlerin cumhuruna göre, emzirmenin geçerli olmasının süresi ilk iki yıla yani çocuğun iki yaşına kadardır. İmam Azam’a göre ise bu süre iki buçuk yıldır.

3) Peygamber Efendimiz (asm), Hz. Aişe validemizi itham etmiş olduğu için kızmamıştır. Bilakis, Allah’ın emir ve yasaklarının -görünürde- göz ardı edildiği yerde muhatap kim olursa olsun, o zahiren veya hakikaten bir isyan olarak görünen o işten dolayı kızardı.

Nitekim rivayete göre, bizzat Hz. Aişe bu konuda şunları söylemiştir

“Hz. Peygamber (asm) hiçbir zaman kendi nefsi için, intikam almamıştır. Ancak Allah’ın yasaklarının çiğnenmesi durumunda Allah hakkı için cezalandırırdı.” (Buhârî, Menâḳıb, 23; Müslim, Fezail, 77)

4) Bir kanunun halk üzerindeki etkisinin ölçüsü -bir bakıma- kanun koyucu ve onu icra eden makamların ilgili kanunu tatbik edip etmemelerine bağlıdır. Hz. Peygamberin (asm) Allah tarafından Hz. Zeyneb ile evlendirilmesinin önemli bir hikmeti, bu etkinliğin güçlü hâle getirilmesidir.

Hz. Peygamberin (asm) eşlerinin hicap konusunda âdeta ilk muhatap alınmasının da en önemli bir hikmeti başkalarına numune-i imtisal, rol model olmalarıdır. 

Böyle her cihetten üstün, fazilet abideleri, takva mümessilleri olan müminlerin annelerinin bile bu konuda istisna edilmemelerinin toplum üzerindeki etkisi elbette inkâr edilemez.

Kuran’da da bu hikmetlerin olumsuz değil, olumlu manada değerlendirildiği açıkça ifade edilmiştir. İlgili ayetlerin meallerini tefekkür ve tedebbürle tekrar okuyalım:

“Ey peygamber hanımları! Siz herhangi bir kadın gibi değilsiniz. Eğer (en yüksek) takva mertebesine ulaşmak istiyorsanız sözü edalı bir tavırla söylemeyin ki, kalbinde çürüklük olan kimse ümide kapılmasın. Ayrıca düzgün (edebiyat parçalamaktan uzak) söz söyleyin. Evlerinizde oturun ve daha önce Cahiliye döneminde olduğu gibi açılıp saçılmayın, namazı güzelce kılın, zekâtı verin, Allah’a ve resulüne itaat edin. Ey peygamber ailesi! Allah sizi sadece günah kirlerinden arındırmak ve sizi tertemiz yapmak istiyor. Hanelerinizde okunan Allah’ın ayetlerini ve hikmeti dilinizden düşürmeyin. Allah bütün incelikleri ve gizlilikleri bilir, her şeyden haberdardır.” (Ahzab, 33/32-34)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun