Hiçbir nefis sahibi canlı yoktur ki, üzerinden yüz yıl geçsin sözü hadis mi?

Tarih: 05.10.2020 - 12:38 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Sosyal medyada, “Hiçbir nefis sahibi canlı yoktur ki, üzerinden yüz yıl geçsin” veya “yüz sene sonra yeryüzünde kimse kalmayacak” şeklinde bir hadis olduğu söyleniyor ve hadis kaynakları veriliyor.
- Daha sonra da yüz yaşından fazla hiç kimsenin olmayacağı, yüz yaşından çok yaşayanların olduğu belirtilerek hadise dil uzatıyorlar.
- Bu söz hadis mi, hadis ise işin aslı nedir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hiçbir nefis sahibi canlı yoktur ki, üzerinden yüz yıl geçsin veya yüz sene sonra yeryüzünde kimse kalmayacak, ifadesi özel bir durumdur; Peygamber Efendimizi (asm) görenlerle ve o gün hayatta olanlarla ilgilidir. Bütün insanlarla ve bütün zamanlarla ilgili değildir.

Demek ki, bazı kimseler hadisi tahrif ederek ve değiştirerek vermişler, sonra da bu verdikleri hatalı ve eksik bilgiye göre yorum yapmışlar.

Konuyla ilgili iki hadisin meali şöyledir:

“İçinde bulunduğunuz bu gece var ya; işte bundan tam yüz yıl sonra şu anda yeryüzünde mevcut olanlardan tek canlı kalmayacaktır.” (Buharî, İlim, 41; Mevakit, 40).

Bugün doğmuş (canlı olan) hiçbir nefis yoktur ki, yüz sene sonra ölmemiş olsun.” (Müslim, Fezâilu’s-Sahabe 218; Tirmizî, Fiten 64)

Konuya açıklık getiren başka rivayetler de var.

Hz. Peygamber (asm), hayatının son günlerinde bir gece bize yatsı namazını kıldırdı ve selam verince şöyle buyurdu:

“Şu gecenizi görüyor musunuz? Bundan yüz sene sonra bugün şu toprağın üzerinde olanlardan hiç kimse hayatta kalmayacaktır.”

İbn Ömer diyor ki: İnsanlar yüz seneye dair bu hadisleri rivayet ederlerken, Rasûlullah (asm)’in bu sözü hakkında yanlış yorumlara düştüler. Halbuki Rasûlullah (asm) bu hadisinde bu geceden yüz sene sonra sahabe asrının sona ereceğini söylemek istemiştir.” (Ebu Davud, Melahim 18)

Şu halde bu hadisten “bundan sonra doğan hiç kimsenin yüzyıl yaşayamayacağı” manası çıkarılmamalıdır. Aksine, hadis-i şerifin ifadesi, “o geceden önce doğmuş olanlar -o anda kaç yaşında olursa olsunlar- o geceden itibaren yüz yıl geçtikten sonra hayatta kalmayacakları” şeklinde değerlendirilmelidir. (bk. İbn Hacer, Fethu’l-Bari, ilgili hadisin şerhi).

Ebu’t-Tufeyl isimli sahabinin, “Rasûlü Ekreme yetişenlerden benim dışımda kimse kalmadı.” dediği rivayet edilir. (Müsned 5/454; Beyhakî Delâil 6/501; Tirmizî Şemail s. 14)

Beyhakî Delâil’de (6/501) der ki: Ebu’t Tufeyl Uhut harbi yılı doğdu. Hicretten yüz yıl sonra öldü. Bunun Peygamber Efendimizin (asm) vefatından yüz sene sonra olduğu da rivayet edilir.

Böylece onun ölümü Efendimiz (asm)’in haber verdiği tarihten itibaren 100 yıl geçtikten sonra olmuş oluyor.

Özetle, bu bir gaybî haberdir, gelecekle ilgili bir mucizedir. Zira, bu bilgi Allah’tan haber alınmadan söylenemeyecek bir husustur. Demek ki, Hz. Peygamber (asm), her şeyi bilen Allah’ın bildirmesiyle bu bilgiyi irşat maksadıyla söylemiş ve elbette doğru çıkmıştır. Bir mümin olarak “Amenna ve saddakna – iman ettik ve kabul ettik.” deriz.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun