"Her ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve ..." ayetini açıklar mısınız?

Soru detayı 

"Her ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve ...seni de onların üzerine bir şahit yaptığımız zaman bakalım kâfirlerin hali ne olacak!" (Nisa, 4/41)
- Bu ayeti açıklar mısınız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Nisa Suresi, ayet 41:

"Her ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve seni de onların üzerine bir şahit yaptığımız zaman bakalım kâfirlerin hali ne olacak!.."

Ayetin Tefsiri:

Kendilerine hak din ve peygamber gönderilen her ümmetin şahidi, o ümmetin pey­gamberi olacaktır. Kıyamette Allahuteâlâ ümmetleri toplayacak, hesaba çekecek, peygamberlerini de şahit tutacaktır. İyi ahlâkı tamamlamak için gönderilmiş, bü­tün hak dinlerin değişmez esaslarını son olarak aydınlığa çıkarmış ve uygulamış, insanlığa kıyamete kadar sürecek bir din ve nizam getirmiş olan hâtemü'l-enbiyâ da bütün peygamberlerin şahidi olacaktır. Çünkü o, diğerlerinin getirip tebliğ et­tiklerini ve daha fazlasını bilmektedir.

Şehîd ve şahidin bir mânası da "temsil eden, şahsında gösteren"dir. Peygamberler Allah Teâlâ'nın irade ve rızâsını tem­sil eden, onun dilediği, beğendiği, hoşnut olduğu kulu, şahıslarında gerçekleştiren kâmil insanlar, has kullar ve bu mânada canlı şahitlerdir.

Hâtemü'l-enbiyâ olan Hz. Muhammed (asm) ise bütün peygamberlerin güzel sıfat ve özelliklerine vâris olmuş, yalnız kendisine ait bulunan kemalât ile de onları aşmıştır. Onun bütün peygam­berlere şahit olması, bu özelliğinin tabii bir sonucudur.

İnsanlar dünyada yaşadık­ları kulluk imtihanının âhirette sonucunu almak üzere toplandıklarında peygam­berleri, bir "cevap anahtarı" gibi onlara takdim edilecek; doğru ve yanlışlarını on­ların şahıslarında, kendi gözleriyle görecek, vicdanlarıyla hissedeceklerdir. (Kur’an Yolu, Diyanet Tefsiri)


Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet