"Cuma namazını terk edenin Allah iki yakasını bir araya getirmesin." hadisi nasıl anlaşılmalıdır?

Tarih: 14.11.2014 - 14:48 | Güncelleme:

Soru Detayı

"Kim Cum`a namazını ben hayatta iken veya benden sonra adaletli ve câir (zâlim) bir imamı (önderi) varken, onu küçümseyerek veya inkâr ederek terkederse, Allah iki yakasını bir araya getirmesin ve işini bitirmesin." (İbn Mâce, İkâme, 78)

- Bu hadiste imamı terk etmek mi tehdit unsuru namazı mı terketmek tenkit unsurudur?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- İbn Mâce bu hadisin senedinde bulunan Ali b. Zeyd ve Abdullah b. Muhammed el-Adevî sebebiyle isnâdı zayıf sayar. Heysemî, hadisin benzerini naklettikten sonra şöyle der: Bu hadisi Taberanî, el-Evsat'ında nakletmiştir. Oradaki senedde Musa b. Atıyye el-Bâhilî vardır. O'nun biyografisini bulamadım. Geri kalan râviler güvenilir. (Mecmau'z-Zevâid, II, 169, 170)

- Burada asıl tehdit unsuru namazdır. Çünkü “Hz. Peygamberin hayatında veya kendisinden sonraki devirlerdeki sultanlar zamanında” denilmiş olması ve bu her iki durumda da cuma namazını terk eden kimselerin uyarılması bunu gösteriyor.

Hadiste, cuma namazını küçümseyerek veya farziyetini inkâr ederek terk edene beddua ediliyor ve yaptığı ibâdetle tüm hayratın kabul olunmayacağı haber veriliyor. Çünkü farziyetini inkâr veya istihfaf etmekle kişi İslâmiyet'ten çıkmış olur. Usûlü dâiresinde îman tecdidi ve tövbe etmedikçe hiçbir ibâdeti makbul ve sahih sayıla­maz.

- Hadiste asıl olanın cuma namazının kılınmasının önemine ve asla terk edilmemesi gerektiğine dikkat çekmek olduğu anlaşılmakla beraber, diğer konuya da işaret edildiği söylenebilir.

- Bu hadiste, cumanın farz olması için adaletli veya adaletsiz bir yöneticinin bulunması öngörülmüştür. Cuma namazı büyük cemaatle kılınacağı ve hutbede topluma hitap edileceği için onun toplum düzeni ile yakından ilgisi vardır. Devletten izin alma şartı aranmazsa fitne çıkabilir. Cuma kıldırmak ve hutbe okumak bir şeref vesilesi sayılarak rekabet doğabilir. Bazı kimselerin çekişme ve ihtirasları cemaatin namazını engelleyebilir. Camide bulunan her grubun namaz kıldırmak istemesi, cumadan beklenen faydayı yok eder. Bir grup kılarak, diğerleri çekilse yine amaca ulaşılmaz. Kısaca hikmet ve toplum psikolojisi bakımından da cumanın İslâm devletinin kontrolünde kılınması gereklidir.

Ancak yöneticiler cumaya ilgisiz kalır ve önemli bir sebep olmaksızın Müslümanları namaz kılmaktan alıkoymak isterse, onların bir imamın arkasında toplanarak cuma namazı kılmaları mümkündür. İmam Muhammed, bu konuda şu delili zikreder:

Hz. Osman, Medine'de kuşatma altında iken, dışarıda bulunan sahabiler Hz. Ali'nin arkasında toplanmış ve o da cuma namazını kıldırmıştır. (el-Kâsânî, I, 261; el-Fetâvâ'l-Hindiyye, I,146; İbn Âbidin, I, 540)

Nasuhi Bilmen, bunun dâru'l-harpte mümkün ve câiz olduğunu belirtir (Bilmen, Ömer Nasuhi, Büyük İslâm İlmihali, İstanbul 1985, s. 162)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun