Kurban başka tasadduk başkadır
Kendilerini modern zamanların din alimi sanan, başkalarını da geçmişte kalmış sayan bazı şahıslar 'Artık zaman ve şartlar değişti, eskileri tekrar etmek yerine yeni şeyler söylemek gerekir, şekle saplanmamak, öze ve maksada bakmak lazımdır?' kabilinden sözler ediyorlar.
Dini bilen onda değişmeyenlerin, kıyamete kadar değişmeyecek olanların bulunduğunu da, bazı şekillerin özden ayrılamayacağını da bilir. 'Zaman sana uymazsa sen zamana uy' diye bir özdeyiş vardır, ama bu söz her zaman, mekan, durum, alan için geçerli değildir. Din, zamana uymak için değil, zamanı kontrol etmek, zamanı kendine uygun hale getirmek için vardır. Dinin insan hayatında var etmek istediği değerler değişmez; bu değerleri taşıyan araçlar, ifade, ilişki biçimleri değişebilir. Bunların da hangilerinin ve nasıl değişeceği yine dinin sabit kaynaklarında gösterilmiş, öğretilmiştir. Din faizi, içkiyi, rüşveti, zulmü haram kılmıştır; zamanımızda bunlar yaygın hale geldi diye dinin kurallarını değiştirip, dini zamana uydurup 'Artık bunlar helal sayılmalıdır' denemez. Din nikah bağı bulunmadan karı-koca gibi yaşamayı haram kılmıştır; 'Zamanımızda toplum içinde itibar gören insanların bir kısmı bile böyle yaşıyorlar, kimse bunları ayıplamıyor, şu halde bunu da artık caiz görmek gerekir' denemez. Din akrabaya ilgi gösterilmesini, bireyin yakından uzağa çevresinin dertlerine çare olmaya çalışmasını, 'kendine iyi bakmak' la yetinmemesini, öncelikle müminler, arkasından bütün insanları kardeş bilmesini, onlara kardeşçe davranmasını? istemiştir. 'Şimdi zaman değişti, bireyin hakları ve mutluluğu merkeze alındı, başkası yüzünden külfete, eziyete, fedâkarlığa katlanmanın zamanı geçti' diye dinin bu talebi değiştirilemez. Örnekleri çoğaltmak mümkündür.
İbadet alanına gelelim:
Namaz, zikir, oruç, kurban, adak, itikâf, hac, zekat, sadaka/tasadduk (gönüllü sosyal yardım)? özel ibadetlerdir (Niyete bağlı olarak her meşru davranış ibadet olabilir ve buna da genel ibadet diyebiliriz). 'Zamanımızda insanlar bunları terk ediyorlar, namaz yerine yogayı, oruç yerine diyeti, zekat ve sadaka yerine vergiyi, hac yerine yoksullara yardım edip tatil yerlerine gitmeyi? tercih ediyorlar; ibadetleri de bu değişime uygun hale getirmeli' denemez.
Kurban ibadeti, kurban edilmesi caiz olduğu bildirilen hayvanların usulüne uygun olarak kesilip etinin de yine usulüne uygun olarak harcanması ile gerçekleşir. 'Bunun yerine sadakayı (yoksullara başkaca yardımları) koyalım' derseniz yetkiniz olmadığı halde din kuralı koymuş, dini değiştirmiş olursunuz. Dinde kurban da vardır, yoksullara başkaca yardım da vardır; Peygamberimiz'in (s.a.) zamanından itibaren geçmişte de Müslümanlar hem kurban kestiler, hem de yoksullara çeşitli yardımlarda bulundular; hatta zaman içinde bu yardımları kurumlaştırdılar (vakıflar, imarethaneler, darülacezeler, kervansaraylar, himaye altına almalar, cami akçeleri? bazı örneklerdir).
Alimlerin işi dini zamana uydurmak değil, zamanın derin problemlerine, kokuşmuşluğuna, sapmalarına, çeşitli alanlarda var olan krizlerine, insanlara hayatı zehir eden davranış ve tasarruflara? dinin yol göstericiliğinde çare aramak olmalıdır.
BENZER SORULAR
- Kurban Özel Dosyası
- Kurban kesmekle ilgili sık sorulan sorular ve cevapları
- Kurban derisi kimlere verilir?
- Âdet (hayız) veya lohusa kadın tavaf yapamazsa ne yapmalıdır?
- Kesilmeyen kurbanın bedeli ne yapılmalıdır; kesilmemiş kurbanın kazası var mıdır?
- İbadet niçin yapılır?
- Alimlerin icması neden İslam hükümlerinin kaynağından sayılmaktadır? Günümüzde içtihad yapılabilir mi?
- Kürtler ve Aleviler ümmetin içindedirler...
- KURBAN
- Nafaka ömür boyu neden haram?