Aşk nedir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

 وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَتَّخِذُ مِنْ دُونِ اللّٰهِ اَنْدَادًا يُحِبُّونَهُمْ كَحُبِّ اللّٰهِۜ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اَشَدُّ حُبًّا لِلّٰهِۜ  

“İnsanlardan kimi de Allah'tan başka şeyleri O'na denk tutar da onları Allah sever gibi severler. İman edenlerin Allah sevgisi ise daha kuvvetlidir.” (Bakara, 2/165)

İnsan kalbinin en belirgin özelliklerinden biri, sevmektir. İnsan bu kalbiyle akrabalarını, dünyayı, baharı, güzel şeyleri… sever.

Aşk, şiddetli sevgidir. Tasavvuf dilinde, Allah’a muhabbet anlamında kullanılır. Allah’a mu­habbet, velayet yollarının en keskin kuvvetidir, en mühim bir mayası ve iksiridir.

İnsan, aşkı ya mecazi kullanır ya da hakîkî. Mecazî aşk, fanilere gönül bağlamaktır. Hakiki aşk ise, Allah’ı sevmektir. “Mecaz hakîkate köprüdür.” fehvasınca, bazen mecazî aşk, hakîkî aşka vesile olur. (Eraydın, Tasavvuf ve Tarikatlar, s. 203)

Bu konunun en çarpıcı misali, Leyla-Mecnun kıssa­sıdır denilebilir. Mecnun, Leyla’ya sevgisinden deli-di­vane olur, çöllere düşer. Gözleri Leyla’ya benziyor diye, çölde ceylanlarla arkadaşlık eder. Bir gün bulunduğu yere bir köpek gelir. Kimse ilgilenmezken, Mecnun köpeğe büyük ilgi gösterir. Niye böyle yaptığını sorarlar, “Siz bilmiyorsunuz, bu köpek Leyla'nın diyarından geliyor.” der.

Neticede, Leyla’yla bir araya geldiğinde, “Hayır, der, Leyla sen değilsin, Leyla başka...” Böylece Leyla’dan Mevla’yı bulur. Kendisindeki mecazî aşk, gerçek aşka inkılap eder. Her varlığı "Mevla'nın diyarından" kendisine gelen bir misafir olarak görmeye başlar.

Yunus Emre’ye “Bana seni gerek seni.” dedirten de aynı İlâhi aşktır:

“Aşkın şarabından içem.
Mecnun olup dağa düşem.
Sensin dün ü gün endişem.
Bana seni gerek seni.”


Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 1.000+