60 yaşında Müslüman olup bebek gibi sıfırdan başlamak haksızlık değil mi?

Tarih: 21.02.2020 - 08:31 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Genç yaşta salih olduktan sonra da yaşlandığında da salih olarak kalan insanlar var.
- Peki 60 yaşında hidayete eren kişi nasıl oluyor?
- Adam 60 yaşına kadar Hristiyan olmuş, ateist olmuş, deist olmuş sonra Müslümanlığı seçmiş bu haksızlık değil mi?
- Adam bütün haram işleri yaptıktan sonra Müslüman oluyor, sonra bir bebek gibi sıfırdan başlayabiliyor.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Evvela bütün kâinat nizam ve intizam diliyle ve her varlık ihtiyaç duyduğu alet ve cihazata sahip olması itibariyle Allah’ın sonsuz adaletine şehadet etmektedir. Bu adalet elbette burada da kendini gösterecektir.  

Müslüman ortamda Müslüman olarak yaşayan bir kimseye göre, küfür ve günah ortamında yaşayan bir kimsenin bunları aşıp hidayeti seçmesi daha zordur ve bu yüzden Allah onu ödüllendirmektedir...

Bununla beraber, bir Müslüman işlediği günahlardan samimi bir pişmanlık göstermesi durumunda, bütün günahlarının affedilebileceği ile ilgili ayetler ve hadisler de mevcuttur. Ayrıca işlediği güzel ve hayırlı ameller de onun defterine geçmesi hasebiyle, diğerine göre altmış yıllık bir artıya sahip olan avantajlı konuma sahiptir.

Demek ki, küfürden İslam’a geçen şahsa tecelli eden ilahi adalet, baştan beri Müslüman olan ve böyle gelmiş kişide de kendi çapına göre tecelli eder:

Birincisi: 60 yaşından sonra kelime-i şehadet getirip iman eden kişinin geçmiş günahlarının affedilip anasından yeni doğmuş gibi olması, asla zulüm telakki edilmez ve adaletsizlik sayılmaz. Çünkü zulüm ve adaletsizlik birisinin hukukuna tecavüz etmekten ibarettir.

Halbuki burada böyle bir şey yok. Bir başkasının hakkına girme söz konusu değildir. Aksine, sonsuz hikmet ve rahmet sahibi olan Allah, kendi ihsan ve ikramından ona lütfuyla vermiştir.  

Allah Teala çok cömert ve fazlı geniştir. Kullarından dilediğine bol rızık verir. İnsanların hiçbir hali O'ndan gizli değildir." (Maide, 5/54)

İkincisi: Bu hal ve bu vaziyet sadece ona özel değildir ki o kişiye özel bir durum değildir. Bu durum Allah’ın genel bir lütfu ve ihsanıdır. Kullarından kim 60 veya 70 yaşından sonra Müslüman olup kelime-i şehadet getirse aynı lütuf ve ihsana mazhardır.

Rahmetim her şeyi kuşatmıştır” (Araf, 7/156) 

Üçüncüsü: 60 veya 70 gibi bir yaşa ulaştıktan sonra kelime-i şehadet getiren ve Müslüman olan bir kimse, hayatı boyunca iman edip ibadet ve takvada bulunan bir kimse ile aynı makamda ve aynı derecede olmaz. Allah, hikmet ve rahmetiyle bütün hayatını iman ve ibadetle geçine kuluna daha yüksek lütuf ve ihsanlarda bulunacaktır.

Demek ki, çocukluğundan itibaren iman eden, hayatını ibadetle ve takva ile geçiren, hayatında bir defa bile küfre girmeyen, aksine sürekli abdestiyle namazıyla Allah'ın huzuruna erip el bağlayan ve o kutsi makamda kelime-i şehadet getirip kulluğunu ilan eden, Ramazan-ı Şerif'in orucunu tutup seksen küsur seneden daha değerli olan kadir gecesine müşerref olan, hacca gidip farz grevini eda eden ve bunun gibi daha nice kelime-i şehadet ve salih amel ile terakki eden; ayrıca, bütün günahlardan sakınan bir Müslümana verilecek makamlar, dereceler ve diğer ihsanlar elbette aynı olmaz.

"Hayır yarışlarında, ta öne geçip kazananlar: Onlar öncüdürler. İşte onlar en çok yaklaştırılmış olanlardır. Naim cennetlerindedirler." (Vakıa, 56/10-12)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun