İnanmıyoruz ki diye fal baktıranların durumu nedir?

Tarih: 09.10.2025 - 15:29 | Güncelleme:

Soru Detayı

Bazı insanlar "zaten inanmıyoruz, eğlence olsun diye fal bakıyoruz ve baktırıyoruz" deyip kahve falı, burç yorumları ya da onun gibi şeyler yapıyorlar. Bunların durumu nedir? Günah mıdır, küfür müdür? Bir de çevremde bunu yapan insanları uyarınca onlar bu davranışlarına sanki daha da sarılıyorlarmış gibime geliyor. Ben bu durumda ne yapmalıyım?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, bir Müslüman fal bakmayı veya baktırmayı eğlenceden ibaret görse bile, bu davranışın İslam'da günah olduğu gerçeğini değiştirmez. Bu tür uygulamalar, insanı yaratılış hikmetinden uzaklaştırabilir ve zamanın israfına neden olabilir. Eğlence amacıyla yapılan bu tür eylemler, kişinin İslamî sorumluluklarını göz ardı etmesine yol açabilir.

Çevrenizde bu tür davranışlarda bulunan insanları uyarmanız, onların daha da bu davranışlarına sarılmasına neden oluyorsa, bu durumda daha nazik bir dil ve yaklaşım benimsemek faydalı olabilir. Onlara İslam'ın bu konudaki görüşünü ve olası zararlarını anlatırken, sevgi ve anlayışla yaklaşmak, belki de onların düşüncelerinde bir değişikliğe neden olabilir.

Unutulmamalıdır ki, zamanın değerli olduğu ve her anın ibadetle geçirilmesi gerektiği gerçeği, Müslümanların bilinçli bir şekilde hareket etmeleri için önemli bir meseledir.

"zaten inanmıyoruz, eğlence olsun diye fal bakıyoruz ve baktırıyoruz" demek, içi mermi dolu silahla oynaşmak, zehirli odadan geçmek, mayın döşeli ortamda dolaşmak… gibidir. Şakası bile tehlikelerle doludur.

Konuyla ilgili hadis-i şerifler şöyledir:

“Kim bir Arrafa (bir nevi falcı, kâhin, gaybı bildiğini iddia eden kimseye) gidip (gerçekten ona inanarak (sözlerinin doğru olabileceklerine ihtimal vererek) bir şey sorsa kırk gece namazı kabul olmaz.” (Müslim, Selam, 125)

“Kim bir kâhine gidip söylediklerini (tamamen) tasdik etse, Muhammed (asm)’e indirilen (vahiy)den beri/uzak olmuş olur.” (Ebu Davud, Tıb, 21)

Bu ve benzeri hadislerden anlaşılıyor ki, bir kimse bir kâhin ve benzerlerinin söylediklerine tamamen inanırsa, dini açıdan büyük bir risk altına girmiş olur. Çünkü bu düşüncesi Kuran ve sünnetin açık ifadelerine terstir. Şayet, söz gelişi % 99 inanmayıp, yalnız bir ihtimalle doğru olduğunu düşünmek, küfür değil ama günahtır.

Hz. Aişe validemiz anlatıyor:

Bazı insanlar Resulullah sallallahu aleyhi ve selleme kâhinlerin yaptıkları hakkında fikrini sordular da Resul-i Ekrem (asm):

- "Aslı olan, (doğru) bir şey değildir" buyurdu.

- Ey Allah'ın Resulü! Ama onların bize verdikleri geleceğe ait bazı haberler söyledikleri gibi çıkıyor, dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (asm):

- "Onların bu tür haberleri (görevli meleğin ilham ettiği) gerçeklerdendir. Onu bir cin meleklerden kaparak kâhin dostunun kulağına fısıldar. O kâhinler de bir doğruya yüz yalan karıştırır (halka sunar)lar" cevabını verdi. (Buhârî, Tıb 46, Bed'ül-halk 6, Tevhîd 57; Müslim, Selâm 122-124)

Buhârî'nin bir rivayetinde (Bed'ül-halk 6) Aişe radıyallahu anhâ, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle buyurduğunu söylemiştir:

Melekler buluta (anân) inerler, gökte geleceğe yönelik verilmiş kararları birbirlerine aktarırlar. Bu esnada şeytan/Cin, kulak hırsızlığı yaparak edindiği bilgiyi kâhinlere fısıldar. Onlar da bu habere kendiliklerinden yüz yalan katarlar kâhin dostlarına fısıldarlar. Ancak bir başka gerçek daha vardır. O da İslâm geldikten sonra şeytanların bu istihbarat kapılarının kapanmasıdır.

Yüce Rabbimiz bu konuda şöyle buyurmaktadır:

"Biz, yakın göğü yıldızların ışıklarıyla donattık ve onu azgın şeytanlardan koruduk. Artık onlar (semalara yükselip de) "mele'-i a'lâ"yı (yüce topluluğu) dinleyemezler, her taraftan yıldız mermileriyle taşlanırlar, kovulup atılırlar ve onlar için ayrılmaz bir azap vardır. Şayet (meleklerin konuşmalarından) bir haber kapıp kaçan olursa, onu da (önüne geleni) delip geçen bir parlak yıldız takip eder" (Saffât, 37/6-10)

Bu ayetleri dikkate alan İslâm bilginleri, şeytanların gökyüzünden kâhinlere bilgi sızdırma işinin Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin peygamber olarak gönderilmesinden sonra engellenmiş ve bu yolla verilen doğruların içinde yalanların çok daha fazla olduğuna hüküm vermişlerdir.

Özetle, gaybı bildiklerini iddia eden kimsenin sözlerine inanmanın ne kadar tehlikeli olduğu meallerini verdiğimiz hadislerde belirtilmiştir. İnanmadığı halde ona gitmek elbette küfür değil, fakat giden kişinin etki-yetkisine göre başkasını olumsuz etkileme ihtimali onu günaha sokabilir. Bu nedenle şakadan da olsa uzak durmak gerekir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun