Kur'an-ı Kerim'de kadınlar için dış örtülerini üzerini almaları emrediliyor. Buna bakarak pardösü giymek farz mıdır, pardösü giymeden örtünme tam olarak gerçekleşmez mi?
Değerli kardeşimiz,
Hayır, pardösü giymek farz değildir. Müslüman kadının giyiminde esas mesele, tesettürü sağlamasıdır. Eli ve yüzü dışında bütün vücudunu örtmesi, açık kalmamasıdır. Giyilen bir elbisenin tesettüre uygun olması için de altını göstermeyecek şekilde kalın ve avret yerlerini örtecek kadar uzun olmalıdır. Bunun için, altını gösterecek şekilde ince ve şeffaf olan bir elbise ile örtünme gerçekleşmiş olmaz.
Bu meseleye esas teşkil eden hadis-i şeriflerin meali şöyledir:
Hz. Âişe (ra)'nin rivayetine göre, kız kardeşi Hz. Esma birgün Peygamberimiz (asm)'in huzuruna gitti. Üzerinde altını gösterecek şekilde ince bir elbise bulunuyordu. Resulullah (asm) onu görünce yüzünü çevirdi ve şöyle buyurdu:
"Ya Esma, bir kadın büluğ çağına erince -yüzünü ve ellerini göstererek- bunlardan başka bir tarafının görünmesi sahih olmaz."1
Sahih-i Müslim'de Ebû Hüreyre (r.a) tarafından bir rivayette Peygamberimiz (asm), giyindiği halde açık olan, yani ince ve şeffaf elbise ile dolaşan kadınların cehennemlik olduklarını, cennetin kokusunu bile alamayacaklarını bildirirler. 2
Alkame bin Ebi Alkame annesinin şöyle dediğini rivayet eder:
"Abdurrahman'ın kızı Hafsa'nın başında, saçını gösterecek şekilde ince bir başörtüsü olduğu halde Hz. Âişe (ra)'nin huzuruna girdi. Hz. Âişe (ra) başından örtüsünü alarak ikiye katladı, kalınlaştırdı." 3
Hz. Ömer (r.a.) ise, cam gibi şeffaf olmasa da, giyindiği zaman altını iyice belli eden elbisenin kadınlara giydirilmemesi hususunda mü'minlere ikazda bulunmuştur. 4
İmam Serahsî bu nakilden sonra, kadının giydiği elbise çok ince de olsa yine aynı hükmü taşır, şeklinde bir açıklama getirir. Daha sonra da, "Giyindiği halde açık" olan mealindeki hadisi kaydeder ve şöyle der:
"Bu çeşit bir elbise şebeke (ağ) gibidir, örtünmeyi temin etmez. Bunun için yabancı erkeklerin bu şekilde giyinmiş bir kadına bakması helâl olmaz."5
Elbisenin şeffaf olmasındaki ölçü, tenin rengini belli etmesidir. Dışarıdan bakıldığı zaman elbisenin altından insanın teni görünüyorsa, elbise ince de olsa, kalın da olsa böyle bir elbise ile örtünme gerçekleşmiş olmaz. Bu mesele Halebî-i Sağir'de şöyle belirtilir:
"Elbise altını, tenin rengini belli edecek şekilde ince olursa, bununla avret yeri örtülmüş olmaz. Fakat kalın olsa da, uzva yapışsa ve uzvun şeklini alsa (uzvun şekli görünür hale gelse), bu durumda örtünme hasıl olduğu için men edilmemesi gerekir, namaz caiz olur."6
Mesele diğer mezheplerde de aynı şekilde ifade edilir. Mâliki mezhebinin görüşü şöyledir:
Elbise şeffaf olur, cildin rengini hemen belli ederse, bununla örtünme olmaz. Bu şekilde kılınan namazın mutlaka iade edilmesi gerekir. İnce ve dar olduğu için azanın şeklini belli eden elbiseyi giymek de mekruhtur. Çünkü bu bir şahsiyetsizlik sayılır ve selef ulemasının giyim tarzına muhalif hareket edilmiş olunur.7
Hanbelî mezhebinin görüşü ise şu şekildedir:
Vacip olan örtünme, cildin rengini belli etmeyecek şekildeki örtünmedir. Eğer giyilen elbise cildin rengini belli edecek tarzda ince olur da bedenin beyazlık ve kırmızılığı görünürse namaz caiz olmaz. Çünkü bununla örtünme gerçekleşmiş olmaz. Şayet rengini örter de, hacmini belli ederse namaz caiz olur. Çünkü örtü kalın da olsa bundan kaçınmak mümkün değildir. 8
Şafiî mezhebinin görüşü ise şöyledir:
Vacip olan, cildin rengini belli etmeyecek elbiseleri giyinmektir. İnceliğinden dolayı cildin rengini belli eden bir elbiseyi giymek caiz olmaz. Çünkü böyle bir elbise ile tesettür gerçekleşmiş olmaz. Yani, inceliğinden dolayı cildin beyazlığını veya siyahlığını gösteren elbise tesettür için kâfi gelmez. Yine, elbise kalın olsa da, dokunuşu itibariyle altından avret yerlerinin bir kısmını gösterse, yine yeterli şekilde örtünme sağlanmamış olur. Diz kapakları ve uyluklar gibi bedenin incelik ve kalınlığını belli eden bir elbise ile kılınan namaz sahihtir, çünkü tesettür sağlanmış demektir. Fakat azaları belli etmeyecek şekilde bir örtü kullanmak müstehaptır.9
Bütün bu nakillerden şöyle bir neticeye varmak mümkündür:
Kadının kendine nikah düşen erkeklerin yanında giymiş olduğu elbise, tenin rengini belli edecek ve gösterecek şekilde ince ise, bununla örtünme gerçekleşmiş olmayacağından giyilmesi caiz olmaz. Bu giyecek, bir elbise, gömlek ve etek olduğu gibi, başörtüsü ve çorap da olabilir.
Buna göre tesettürün dinen makbul olabilmesi için bazı şartları vardır, onlara dikkat etmek gerekir:
- Elbisenin vücudu gösterecek tarzda ince olmaması,
- Nazar-ı dikkati çekecek kadar süslü ve renkli olmaması,
- Vücudun hatlarını gösterecek şekilde dar olmaması gerekir.
Vücudun azalarını iyice belli edecek şekilde giyilen dar pantolon ve dar gömlekle namaz sahih olsa da, bakanların dikkatini çekip tahrik edeceğinden dinen helal olmaz. Merhum İbn-i Âbidin de eserinde bu hususa işaret etmektedir.10
Dipnotlar:
1.Ebû Dâvud, Libas:31.
2.Müslim, Libas.-125.
3.Muvatta', Libas:4
4.Beyhakî. Sünen, 2:235
5.el-Mebsût, 10:155-
6.Halebî-i Sağır, s.141. l.Menânü'l-Celü, 1:136
8.İbni Kudâme. el-Muğnî, 1:337.
9. el-Mecmû, 3:170-172.
10.Reddü'l-Muhtar, 5:238.
(bk. Mehmed PAKSU, Kadın, Evlilik ve Aile)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Kadının dışarıya çıkarken pardösü giymesi şart mıdır?
- Bayanların başını kapaması farz mıdır?
- Bayanlar pantolon üzerinden dize kadar uzun bir kıyafet giyerek namaz kılabilir mi?
- Kadının örtünme şekli nasıl olmalıdır? Hanefi mezhebinde kadın tesettüre uygun nasıl giyinmelidir?
- Dar kıyafet çıplak hükmünde midir? Eğer öyleyse, yalnız da olsak dar bir kıyafetle namaz kılamaz mıyız?
- Müslüman kadının giyim şekli nasıl olmalıdır?
- Örtünme âyeti neden kadınlar için gönderilmiştir? Kadının örtünme şekli nasıl olmalıdır?
- Tesettürün maksadı nedir? Kadınlar, erkekler tahrik oluyor diye mi kapanmak zorunda?
- Yakından bakınca içini gösteren elbise giymek caiz mi?
- Bir kadın pijamayla namaz kılabilir mi? Erkek pijamasına benzeyen pijamanın üstüne bir şey giymesi şart mı? Yoksa bu durum namazın sahih olmasına engel mi?