Bin dört yüz yıl önce teknoloji neydi? Yerin ve göğün yedi kat olduğunu biliyorlar mıydı? Kozmolojik ayetleri nasıl anlıyorlardı?

Tarih: 29.05.2011 - 11:59 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

O dönemde günümüzdeki gibi bir teknoloji yoktu; tarım ve hayvancılığa dayalı bir yaşam tarzı egemendi. Mekke bölgesi tarıma elverişli olmadığı için, halk ticaretle meşgul olmaktaydı.

Kur'an nazil olmadan önce, insanların semanın yedi kat olduğundan haberi yoktu. Kur'an'ın semavat ve arz ile ilgili haberleri, o dönemde günümüzdeki gibi ilmi çalışmaya konu olmamıştır. Ancak sonraki dönemlerde çalışmalar başlamıştır.

Kur'an bütün asırlara hitap eden bir kitap olduğu için, o dönem insanı bilimsel çalışmalar yapmamış, ancak kozmolojik ayetleri okurken içinde bulunduğu hurafelerden arınmışlardır.

"Allah O'dur ki, gökleri dayanak olmaksızın yükseltti." (Ra'd, 13/2)

ayeti, "göklerin, dağlar sayesinde ayakta duruyor" hurafesini ortadan kaldırmıştır.

Güneşin sabit olarak durduğu zannedilirdi. Oysa Kur'an güneşin sabit değil aksine daima hareket eden ve belirli bir hızla ilerleyen bir gök cismi olduğunu söylüyordu. Ve asırlar sonra da ilim onu tasdik edecekti. Şöyle ki;

 "Güneş de kendisi için tespit edilen bir karar yerine doğru akıp gitmektedir. Bu üstün ve güçlü olan bilenin takdiridir." (Yasin, 36/38)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun