Nisa Suresi 92. ayete göre, bir kasıt olmadan, hata ile kendi ailesinden birinin ölümüne neden olan kişi ne yapmalıdır?

Tarih: 12.01.2010 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

“Bir kimsenin ölümüne neden olma” ifadesi İslam hukuku açısından açık değildir. Çünkü bu sebep olma keyfiyeti bilerek olduğu gibi bilmeyerek de olabilir. Ayrıca, bu sebebiyet verme işi,  doğrudan olabildiği gibi, dolaylı da olabilir.

Hanefî Mezhebi'ne göre, şibh-i amd denilen ve “bilerek öldürmeye benzer tarafı olan” manasına gelen öldürme fiili iki şekilde gerçekleşir:

a. Genellikle öldürücü olmayan bir aletle vurma sonucunda vuku bulan öldürme olayı. Örneğin bir tokat vurmakla meydana gelen öldürme olayı, bu tür bir cinayettir.

b. Genellikle öldürmeyen küçük bir değnekle defalarca vurmak veya defalarca yumruklamak eylemi sonucunda meydana gelen öldürme olayı.

Dolaylı Öldürme: Bir kimsenin ölümüne doğrudan değil, dolaylı olarak sebep olmak.

Bu sebebiyet verme şekilleri üç şekilde değerlendirilmiştir:

a. Hissî olan: Bir kişiyi, kendini öldürmeye zorlamak.

b. Şer’î olan: Mahkemede yalan yere şahitlik yaparak kişinin idamına sebep olmak.

c. Örfî olan: Bir kimsenin yoluna mayın döşemek, kuyu kazmak, yemeğine zehir katmak.

Bu tür dolaylı yoldan bir kimsenin ölümüne sebebiyet veren kâtil Hanefîlere göre kısas olmaz. Diğer üç mezhebe(cumhura) göre kısas olur.

Hata Sonucu Öldürme: Bir kimsenin gayriihtiyarî birinin üstüne düşüp ölümüne sebep olmak veya -söz gelimi- mermiyi bir ava atarken yanlışlıkla bir adamı öldürmek gibi.

Gerek -yukarıda zikredilen- şibh-i amd olsun, gerek hata sonucu olsun, bu tür bir öldürme olayında kısas gerekmez. Yalnız katile kefaret, akilesine (yakın akrabalarına) ise diyet gerekir. Bunun cezası Kur’an’da açıkça ifade edilmiştir:

“Müminin mümini öldürmesi olacak iş değildir, ancak yanlışlıkla olursa başka. Kim yanlışlıkla bir mümini öldürürse mümin bir esir (köle) âzad etmesi ve öldürülenin ailesine teslim edilecek bir diyet vermesi gerekir; ancak onlar diyetten vazgeçip bağışlarsa o başka. Eğer yanlışlıkla öldürülen, kendisi mümin olmakla birlikte, size düşman bir topluluktan ise, öldürenin mümin bir köle âzad etmesi gerekir. Eğer öldürülen, aranızda anlaşma bulunan bir topluluktan olursa, vârislerine teslim edilecek bir diyet ile mümin bir köle âzad etmesi gerekir. Bunları yapmaya gücü yetmeyenin, Allah tarafından tövbesinin kabulü için ard arda iki ay oruç tutması gerekir. Allah Alîm ve Hakîmdir (her şeyi hakkıyla bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir.” (Nisa, 4/92).

Bu uygulamada toplum yararı ve nefis terbiyesi vardır. Kur`ân, diyetle; ölenin ailesinin bir köle azadı ile de toplumun yararını gözetmiştir. Çünkü bir insanı öldürmek toplumun bir ferdini eksiltmektir. Bu eksiklik köle azadı ile giderilmiş olur, Çünkü köle, bir bakıma ölü mesabesinde olup hürriyete kavuşunca sanki dirilmektedir. Bu duruma göre esirlik ve kölelik sanki bir ölüm, hürriyet ise hayattır. Günümüzde köle statüsü kalmadığı için keffâret, sadece iki ay aralıksız oruçla yerine getirilebilir. Bu da kişinin mânevi eğitim ve terbiyesinde etkili olan bir ibadettir. (bk. V. Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî, 6/221-330)

İslâm hukukçularının çoğunluğuna göre zimmînin hatalı öldürülmesinde de keffâret gerekir. İmam Mâlik aksi görüştedir. Hanefîler kasta benzer öldürmede keffâreti gerekli görürken, Şafiîler bu hükmü kıyas yoluyla kasten adam öldüreni de bu kapsam da kabul ederler. (bk. Serahsî, el Mebsût, VIII, 147 vd.; İbn Kudâme, el-Muğnî, VII, 771, VIII, 92; İbn Âbidîn, Reddü`lMuhtâr, V, 277; Ebû Zehrâ, Usûlü`l-Fıkh, Trc. Abdülkâdir Şener, Ankara 1973, s. 102, 144; Süleyman Akdemir, Ceza Hukukunda Mağdurun Korunması, İzmir 1988, s. 63, 64).

İlave bilgi için tıklayınız:

ÂKİLE

ADAM ÖLDÜRMEK

DİYET 

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun