Âişe bint Ebî Bekr

İsminin anlamı, “Yaşayan ve ömür süren” demektir. Hz. Ebû Bekir’in kızıdır. Efendimiz’in (sas) Âişe validemize olan muhabbetinden ötürü kendisine “Resulullah’ın Sevgilisi” denilirdi. Miladi, 605 yılında Mekke’de dünyaya gelmiştir.

Efendimiz (sas) Âişe validemizi çok sever ve her seferinde bu sevgisini belli ederdi. Amr b. el-Âs anlatıyor: “Resulullah’a (sas) ‘İnsanlar içerisinde en çok kimi seviyorsun?’ diye sorduğumda Resulullah (sas) ‘Âişe’ cevabını verdi. ‘Peki erkeklerden en çok kimi seviyorsunuz?’ diye sorunca, ‘Babasını’ buyurdu.”(1)

Efendimiz (sas) de şöyle buyurmuştur:

“Âişe’nin diğer kadınlara üstünlüğü, tirit yemeğinin, diğer yemeklere olan üstünlüğü gibidir.”(2)

Âişe validemiz, Efendimiz (sas) ile 18 yaşında evlenmiştir.(3) Âişe validemiz bu evlilik ile Efendimiz’den (sas) ilim öğrenmiş ve bu ilmi ile müslüman kadınların sormaya çekindiği soruların cevablarını vermiş onlara hocalık yapmıştır. Çünkü Müslüman kadınlar sürekli Peygamber Efendimiz’i (sas) göremiyor, görseler bile kadınlara mahsus olan halleri sormaya çekiniyorlardı. İşte bu anda Efendimiz’in (sas) hanımı olan Âişe validemiz devreye girerek, kadınların bu sıkıntısını gideriyordu. Örnek vermek gerekirse; Hanım Sahabiler içinde en fazla hadis rivayeti yapan, Âişe validemizdir. Ayrıca, rivayet etmiş olduğu 2210(4) hadis ile en çok hadis rivayet eden üçüncü Sahabi’dir. Onun bu rivayetleri ile Dinimiz İslam hakkında çok şey öğrenmekteyiz.

Âişe validemiz, Efendimiz’in (sas) nazlı bir çiçeği gibiydi. Âişe Annemiz çok nazlı idi. Efendimiz (sas) Âişe validemizin bu tavrına karşılık ona en güzel biçimde muamelede bulunmuştur. Hanımlarının çok nazlı olduğundan dert yakınan kardeşlerimiz, Âişe validemizin hayatını anlatan eserlere bir baksınlar, Âişe annemiz, Efendimiz’e (sas) karşı ne nazlar yapmıştır. Fakat Efendimiz (sas) bu durum karşısında hiç bıkkınlık göstermemiştir.

Âişe validemizin vesilesi ile bir hurafeyi, toplumumuzdan kalkması temennisi ile aktarmak isteriz. Toplumda şöyle bir hurafe vardır: “İki bayram arası düğün olmaz” diye. Bu yanlış öyle yaygındır ki, buna inanmadığını söyleyen bile bir an olsun içinden geçirir “Acaba gerçek midir?” diye. Bu hurafenin kaynağı ise “Cahiliye” dir. O günün insanları, Şevvâl(5) ayında kıyılan nikâhların sağlıklı olmayacağını düşünüyor, karı-koca arasında huzursuzluğun baş göstereceğine inanıyorlardı. Onlara göre bu, iki bayram arasında kıyılan nikâh demekti ve başlı başına bir uğursuzluktu.

Efendimiz (sas), o dönemin ve kendisinden (sas) yıllar sonra gelecek olan ümmetinin bu yanlış anlayışını ortadan kaldırmak için, Âişe validemiz ile olan evliliğini Şevvâl ayında yapmıştır. Âişe validemizde kendi üzerine düşen görevi yaparak, ümmet arasında bu yanlış anlayışı kaldırmak için şöyle söylemiştir:

“Resûlullah (sas), benimle Şevvâl ayında nişanlandı ve yine Şevvâl ayında nikâh kıydı; söyler misiniz, Resûlullah (sas) nezdinde hangi hanımı, muhabbet yönüyle benden daha öndedir!”(6)

Bizlerde bu rivayeti dilden dile, gönülden gönüle ulaştırarak, toplumumuzdan bu yanlış anlayışı kaldırabiliriz.

Âişe validemizin vesilesi ile bir mesaj daha vermek isteriz; evlad özlemi ile kıvranan annelere, Âişe validemiz çok şeyler söyler. Çünkü o da, yıllarca bu özlem içinde idi. Efendimiz’den (sas), çocuk sahibi olmak istiyordu. Bir keresinde bu özlemini, Mâriye validemiz, Efendimiz’den (sas) İbrahim’i dünyaya getirince şu şekilde ifade etmiştir: “Allah Mâriye’ye çocuk bahşederek onu mükâfatlandırdı. Biz ise bundan mahrum kaldık.(7) O, bu özlemi hep yaşamış, ara ara Efendimiz’e de (sas) söylemiştir. Yüce Allah, Âişe annemize doğuracağı bir evlad nasib etmemiştir. Fakat Yüce Allah, onu Efendimiz’e (sas), eş kılarak kıyamete kadar gelecek olan Ümmet-i Muhammed’i evlad etmiştir. Evlad özlemi çeken hanımlar, sabır ve dua ile Allah’tan yardım istemeye devam etsinler; akıllarından Âişe annemizi çıkarmadan.

Âişe validemiz, Miladi 678 yılında, 74 yaşında Medine’de vefat etmiştir.

____________________
1. Buhari, Fedail-i Ashab, 4
2. Buhari, Kitabü’l-Enbiya, 2
3. Yaşı ile ilgili bilgiler için bkz: Muhammed Emin Yıldırım, “Hz. Aişe’nin Evlilik Yaşı” www. hikmet-vakfi.org
4. İbn Hazm, Cevâmiu’s-Sîre, s.257
5.Hicri Takvimde, Şevvâl ayından önce Ramazan sonra Zilkade ve Zilhicce ayları gelmekte-dir. Bilindiği gibi, Ramazan ayında Ramazan bayramını, Zilhicce ayında ise Kurban bayra-mını ihyâ etmekteyiz. İşte Şevvâl ayı da bu şekilde iki bayram arasında olmaktadır.
6. Müslim, Nikâh, 73, (1423)
7. Aişe Abdurrahman, Terâcimu Seyyidâti Beyti’n-Nübûvve, s.433

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun