Altın tahvili ve kira sertifikası caiz midir?

Hükümetin ve altın ticareti yapanların bugünlerde gündeme getirdikleri iki kavram ve uygulama niyeti / teşebbüsü var.

Birincisi altın tahvili.

Tahvil, üzerinde ödenecek faiz yazılı borç senedi mahiyetindedir. Altın ödeyerek tahvil alan şahıs, belli süreler geçtikçe belli faiz alacak ve itfa zamanında da tahvilin üzerinde yazan miktar kadar altını geri alacaktır.

İslam'a göre nakit mahiyetinde olan altının vadeli satımı caiz olmadığı gibi, ister altın olsun ister faizlik diğer mallar olsun, onların faizli olarak ödünç verilmesi veya faiz gerçekleşecek şekilde mübadelesi de caiz değildir. Belli bir miktar gram altını vadeli olarak altın veya diğer paralarla satmak ve almak birincisine, yüz kilo buğdayı yüz bir kilo buğday karşılığında peşin veya vadeli satmak da ikincisine örnektir.

Bazı fukahanın caiz gördüğü ve yakında ülkemizde de uygulanacak olan "altın kira sertifikası" ise farklı bir işlemdir. Bu uygulamada altını olan şahıs, devletten bu altın karşılığında bir taşınmazı (altını kadar bir parçasını) belli bir süre sonra devlete geri satmak şartıyla, satın almakta ve onu yine devlete kiraya vermektedir.

Bu işlemin cevazı önce tartışılmış, sonra caiz diyenlerin fetvası uygulanır olmuş ve Mecelle de 118 ve 119. maddelerde cevazı kanunlaştırmıştır.

Bugünkü Türkçe ile 118. Madde:

Beyi' bi'l-vefa (vefâen satım) bir kimse bir malı başka bir şahsa, sattığı bedeli geri verdiğinde (satın alan da malı) geri vermek üzere şu kadar kuruşa satmaktır.

119. Madde:

İstiğlal yoluyla satmak (istiğlalen satım) satan bir malı (satan kendisi) kiracı olmak üzere vefaen satmaktır.

Vefâen sattığına göre 118. Madde gereğince parayı geri verdiğinde malı da geri alacaktır.

"Altın kira sertifikası" uygulamasında da altını olan şahsa devlet kira getiren bir malını satmakta, bu malın mülkiyetini temsil eden bir sertifika vermekte, sonra bu malın devlet kiracısı olmakta, sertifika sahibine kira ödemekte, belli bir süre sonra da malı satın alana altınını ödeyerek malı geri satın almaktadır.

"Altın tahvili" ile "altın kira sertifikası"nı birbirine karıştırmamak gerekiyor; çünkü tahvil (altını faizle borç vermek) haram, bir malı altınla satmak sonra da onu kiralamak caizdir; Mecelle'de yerini almış ve şeriatı uygulayan Osmanlı'da geniş ölçüde uygulanmıştır.

Bk.
el-Fetava el-fıkhiyyetu’l-Kübra, 2/157.
İbni Abidin, 5/276, 4/235.

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun