Bitki ve hayvanların ibadetleri nasıldır? Hayvanların dünya ve ahiret hayatları hakkında bilgi verir misiniz?
Değerli kardeşimiz,
Cenâb-ı Hakk’ın dünyanın imarı ve şenlendirilmesi için yarattığı cismanî varlıklardan biri hayvanlardır.
Hayvanlar, ruh sahibidirler. İştihalı bir nefisleri ve cüz’î bir ihtiyarları vardır. Fakat akılları ve şuurları yoktur. Şehvet, gazab gibi duyguları ise sınırlıdır. Cenâb-ı Hak, yaratılıştan onların bu duygularına bir sınır koymuştur. Hayvanlardan her bir nev’in belli bazı vazifeleri ve hizmetleri vardır. Cenâb-ı Hakk’ın tayin ettiği bu vazifeleri, onlar tam bir şevk ve itaat içinde yerine getirirler. Fıtratları, kendilerini yaratan ve rızıklarını veren Rablerini bilir ve tanır. Kur’ân-ı Kerîm’in sarih beyanına göre, -zerrelerden güneşlere kadar- canlı-cansız bütün varlıklar, her an Cenâb-ı Hakk’a “birer mahsus tesbih, birer ibadet ve birer has secde etmektedirler” (Bk:el-Hadid, 1; el-Haşr, 1, 24; en-nur, 41; el-İsra, 44; es-Saff, 1; el-Cuma, 1.)
Âhirette hayvanların ruhları bakî kalacak, cesetleri ise toprak olacaktır. Yalnız her bir nev’in bir tek cesedi, kendi nev’ini temsilen cennette bulacaktır. Bazı rivayetlerden anlaşıldığına göre, Süleyman (A.S.)’ın Hüdhüd Kuşu ve Karıncası, Salih (A.S)’ın Devesi, Ashâb-ı Kehf’in köpeği gibi bir kısım hususî ve meşhur fertler de hem ruhları, hem de cesetleriyle baki kalacaklardır. (Bediüzzaman, Lem’alar, 350)
Bitki ve hayvanların ibadetleri nasıldır?
Bitkiler, canlı varlıklardır. Fakat ruh, akıl ve şuur sahibi değildirler. Dağ, taş, toprak gibi Cansızların ise, hayatları da yoktur. Her iki nev’de yaptıkları amellerinde ihtiyar sahibi olmayıp, tamamen Allah’ın iradesiyle, ismiyle, hesabıyla, güç ve kuvvetiyle, onun namına iş görürler. (Sözler, 371, 372.)
Kur’an’ın beyanına göre, mevcudatın her biri, Allah’a hususi bir ibadet ve secde ettikleri gibi, dergâh-ı ilâhiyeye de üç tarzda dua etmektedirler.
Birincisi: İstidat lisaniyle (kabiliyet diliyle)dir. İster hayvanlardan olsun, ister bitkilerden, “tenasül”, yani üreme ve çoğalma kanununa dahil olan her fert, bütün yeryüzünü kaplamak temayülündedir. İstidat diliyle buna dua etmektedir. Ta ki yeryüzünü kendisine ve türüne özel bir mescid yapmakla Fâtır-ı Hakîm’inin güzel isimlerini izhar etsin ve böylece Hâlık’ına (Yaratan’ına) sonsuz bir ibadette bulunsun. Kuşların, balıkların, karıncaların yumurtalarında, bitki ve ağaçların meyvelerinde ve o meyvelerin çekirdeklerinde ifrat derecedeki çokluğun sebebi budur. Ancak Cenâb-ı Hak, âlem-i şehadetin darlığına, müstakbel ibadetlerin ezelî ilminde mevcut olmasına binaen o istidat diliyle yapılan duayı, kuvve (potansiyel) halinde kabul etmiş, fiile çıkmasına hikmetiyle izin vermemiştir. (Bu hususta geniş bilgi için bk: Mesnevi-i Nuriye, 198.)
İkincisi: Fıtri ihtiyaç diliyle yapılan dualardır. İster hayvan, ister bitki olsun bütün canlılar, tercih ve iktidarları dahilinde olmayan zorunlu ihtiyaçları için Cenâb-ı Hakk’a dua etmekte ve hayatlarının devamı için gereken rızkı ihtiyaç diliyle O’ndan istemektedirler.
Üçüncüsü: Izdırar lisaniyle (zaruret diliyle) yapılan duadır. Bu daha ziyade ruh sahibi varlıklara özeldir.
Bu üç kısım dua, bir engel olmazsa, daima makbuldür. (Tafsilat için bk: Mektubat, 277-278; Sözler 198.) Gerek bitkiler ve gerekse hayvanlar, belli bazı görevleri yerine getirmek için yaratılmışlardır. Her bir fert, kendi nev’ine mahsus Cenâb-ı Hakk’ın takdir ettiği bu vazifeleri yerine getirmek için tüm gücüyle, yılmadan çalışırlar. Onlar bu vazifelerini yerine getirmekten büyük zevk duyarlar. Çünkü Cenâb-ı Hak, onlar için, rahmet ve cömertliğiyle hizmetin mükâfatını, o hizmetin içine koymuştur. Yapılan bir amelin ücretini, bizzat o amelin içinde gizlemiştir. Bu sırdan dolayı, arıdan; sinekten, tavuktan tut, tâ güneş ve aylara kadar her şey, tam bir şevk ve lezzet içinde fıtrî vazifelerine çalışırlar, kendilerine yaratılıştan verilmiş görevleri hiç bir zaman aksatmazlar. (Vazife ve hizmet içinde lezzet bulunduğunun izahı için bk: Lem’alar 113-116.)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- İnsanın özellikleri ve diğer varlıklarla arasındaki farklar nelerdir? İnsandaki temel kuvve ve duygular hakkında bilgi verir misiniz?
- "Bir küll ne şeye muhtaç ise, cüzü de o şeye muhtaçtır. Meselâ: Bir şecerenin meydana gelmesi için ne lâzım ise, bir semerenin vücuduna da lâzımdır." Devamıyla izah eder misiniz?
- "Şuzuzat-ı kanuniye ile …meşietini, iradetini, fail-i muhtar olduğunu izhar etmesi" ifadesini, ayrıca bu şuzuzatın, gafleti dağıtıp ins ve cinnin nazarlarını müsebbibü’l-esbaba çevirmesini açıklar mısınız?
- "Meleklerin bir kısmı âbiddirler, diğer bir kısmının ubudiyetleri ameldedir. Melâike-i arziyenin amele kısmı bir nevi insan gibidir..." Devamı ile izah eder misiniz?
- "Her bir nev'in, arasıra istimâl için cesedi bulunacağı, rivâyet-i sahihadan anlaşılmakla beraber..." İzah eder misiniz? Hayvanların ruhlarının bâki kalacağını, cesediyle baki âleme gideceğini nasıl anlamalıyız?
- "Hayır şer, güzel çirkin, nef’ zarar, kemal noksan, ziya zulmet, hidayet dalalet, nur nâr, iman küfür, taat isyan, havf muhabbet gibi asarlarıyla, meyveleriyle şu kâinatta ezdad birbiriyle çarpışıyor..." Tezat kanunlarının hikmeti ve hakikati ne olabilir?
- "Nasıl ki, bin ve on çekirdeği bulunan bir zat, o çekirdekleri toprak altında bir muamele-i kimyeviyeye mazhar etse, ondan on tanesi ağaç olmuş, bini bozulmuş..." izah eder misiniz?
- EL-MUCÎB
- "Külliyâtı, cüz’iyat kadar kolay icad eder." İzah eder misiniz?
- "Evet, cemâdâta dikkatle nazar edilse, bilkuvve yalnız istidat ve kabiliyet cihetinde nâkıs kalıp inkişaf etmeyenlerin, gayet bir içtihad ve sa'y ile inbisat edip bilkuvveden bilfiil suretine geçmesinde..." İzah eder misiniz?