- Hayırlı evlat olmak kabir azabından kurtarır diye duymuştum. O zaman ben nasıl hayırlı bir evlat olabilirim?
- Neler yapmam veya nelere dikkat etmem gerekiyor hayırlı evlat olmak için?
- Şu anda mevcut modern Psikanaliz, Freud, Lacan ve birkaç farklı düşünürün düşüncelerinden etkilenmiştir. Kullanılan teknikler arasında Lacan’ın dili çözümlemesi, Freud’un rüya analizi, serbest çağrışım gibi tekniklerle bilinçdışını açığa çıkarılmaya ve danışanın içsel çatışmalarını tedavi etmeye çalışılıyor.
- Psikanaliz gün geçtikte daha az kullanılmaya devam ediyor fakat bu terapi etkin olmasaydı günümüze kadar en azından ulaşamazdı.
- Etkinliği belki diğer psikoterapilere göre daha düşük ama özellikle benim üniversitem psikanaliz ekolünü tercih ediyor ve çoğu dersimiz psikanaliz ekolüne dayalı. Dolayısıyla derslerde Freud ve Lacan gibi adamların fikirlerini ve tekniklerini işliyoruz.
- Bu fikirlerden de yararlanan modern psikanalizi danışanlarda uygulamak caiz mi?
- Değilse, bu psikoterapinin dinimizle uymayan noktaları nelerdir?
- Benim sorum Askerlik muafiyeti ile ilgili. Kanunlara göre Zorunlu Askerlik hizmeti yapması gereken kişi hasta ise normalde kendisine 'Erteleme Raporu' ya da 'Muafiyet Raporu' alır. Peki kişi normalde kullandığı ilaçları kullanmayıp tedaviyi kabul etmeyip bilerek hasta olursa ve askerlik muayene işlemleri sonunda 'Muafiyet Raporu' alırsa caiz mi?
- Hatta ilaçların kullanılmasına rağmen hastalık devam etti diye doktor yanlış bilgilendirilse hüküm ne olur?
- Caiz değilse o zaman, Türkiye'de Askerlik yapmış olan herkesin hakkına girmiş olunur mu?
- Doktora gerçek bilgi verilse yani bilerek hastalığın kabul edildiği söylenilse doktorun ne yapacağını tam kestiremiyorum ama erteleme kararı vereceğini tahmin ediyorum.
- Tabii ki yalan söylemek, aldatmak caiz değil. Günahları küçümsemek de yanlış. Burada sorduğum şey, Tüm Türkiye'de askerlik yapmış ve yapacak olan insanların hakkı.
- Bu vatandaşların hakkına girmiş olunur mu?
- Evlilik için şu ana kadar hazır hissetmiyordum. Bu sene birden çok istemeye başladım fakat karşıma kimse çıkmıyor. Bir kere biri ile görüştürmek istediler fakat aile yapısı bana uygun gelmediği için görüşmedim şimdi de sürekli onu düşünüyorum. Görüşmeli miydim?
- Bu kişi benim nasibim olsa bana yine gelmez miydi?
- Nasibimi kaçırmış mı oldum?
- Başka insanların da araya girip engellediğini düşünüyorum bana nasip olacak kişi beni bulacak mı kafam çok karışık. Bir bayan olarak çıkıp dışarıda birini arayamam sadece dua ediyorum ve bekliyorum.
“Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah’ındır. İçinizdekini açıklasanız da gizleseniz de Allah sizi o yüzden hesaba çeker ve neticede dilediğini bağışlar, dilediğine de azâb eder. Allah, her şeye gücü yetendir” (Bakara, 2/284).
- Bu ayet inince sahabeler üzüntü ve ümitsizliğe düşüp Peygamber Efendimize (asm) geliyorlar. Efendimiz tavsiyede bulunuyor:
" ... isyan etmeyiniz. Bilâkis siz, işittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Bizi mağfiret eyle, bizi bağışla, nihayet dönüş sadece sanadır, deyiniz.”
- Sonra Bakara suresinin son iki ayeti iniyor...
- Bu konuda ne dersiniz; sağlam bir iman için nasıl bir nasıl bir düşünce ve duada bulunmalıyız?