“Evimle minberim arası cennet bahçelerinden bir bahçedir ve minberim kevser üzerindedir." hadisinde geçen "Cennet bahçesi" hangi anlamda kullanılmıştır?

Tarih: 13.12.2010 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

-  Ravza hakkında bilgi verir misiniz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Medine’de bulunan Mescid-i Nebevi, Mescid-i Haram'dan sonra, yeryüzündeki mescitlerin en faziletlisidir.

Mescid-i Nebevî içinde Hz. Peygamber (asm)'in kabri ile minberi arasındaki bölüme “Ravza-i Mutahhara” denilir. Sözlükte "tertemiz bahçe" anlamına gelen ravza-i mutahhara adlandırması, Hz. Peygamber (asm)'in eviyle minberi arasının cennet bahçelerinden (ravza) bir bahçe olduğunu bildiren hadisine dayanır.

Resulullah (s.a.s), bu mescitte minberin üzerine çıktığı zaman şöyle demişti:

"Evimle minberimin arası cennet bahçelerinden bir bahçedir ve minberim de cennet bahçelerinin üzerindedir."

Diğer bir hadis de şu şekildedir:

"Evimle minberimin arası, cennet bahçelerinden bir bahçedir ve minberim havzımın üzerindedir." (bk. Buhârî, Fadlı Salati Mescidi Mekke, 5; Müslim, Hac, 92; Müsned,  2/36, 236, 450, 534; 4/41)

Minber hakkındaki başka bir hadis-i şerifte de şöyle buyurulmaktadır:

"Minberimin ayakları Cennet üzerindedir." (Ahmed, b. Hanbel, VI 289, 292, 318; Nesaî, Mesâcid, 8).

Bu hadisler, Mescid-i Nebevî'nin, Resulullah (asm)'ın minberi de dahil olmak üzere, minberi ile evi arasında kalan bölümün Cennet bahçelerinden birisi hükmünde olduğunu ortaya koymaktadır. Buna göre, burada bilinçli bir şekilde bulunan, namaz kılan veya başka bir ibadette bulunan, yaptığı şeyleri Cennet bahçelerinden birinde yapmış gibidir.

Ravza-ı Mutahhara'nın, nasıl bir cennet bahçesi olduğu konusunda çeşitli yorumlar yapılmıştır:

- İmam Malik gibi bazı alimler, bu bahçe gerçek bir cennet bahçesidir ve ahirette cennete nakledilecektir, demişlerdir. [Semhûdî, Vefâ'ü'l-vefâ' bi-ahbâri dâri'l-Muştafâ (nşr. Kasım es-Sâmerrâî), Beyrut, 1422/2001, 2/162].

- Bazı alimlere göre ise yapılan ibadetler sebebiyle burası rahmetin inmesi, insana mutluluk vermesi açısından cennete benzer. Dolayısıyla Resûl-i Ekrem (asm)'in cennetin anaların ayakları altında, kılıçların gölgesinde bulunduğuna ve hasta ziyaret eden kimsenin cennet bahçelerinden bir bahçede olduğuna dair sözleri veya güzel geçen bir gün için, "Bugün cennet günlerinden biriydi" denilmesi gibi mecazi bir anlam ifade eder. (İbnü'l-Esîr, en-Nihaye, 1/493; Semhûdî, 2/164, 165).

- Bir diğer yoruma göre, burada yapılan ibadetler, cennetin yolunu açtığı için, -mecazi manada- bu alana cennet denilmiştir.

Hz. Peygamber (asm)'in evinden maksadın Hz. Aişe (r.anha)'nin odası mı (hücre-i saadet), yoksa mescidin doğu duvarı boyunca sıralanan hanımlarına ait odaların tamamı mı, minberden maksadın bulunduğu yer mi, yoksa hücre-i saadet hizasındaki batı duvarı mı olduğu konusunda da farklı görüşler nakledilir. Eyüp Sabri Paşa bu konudaki görüşleri dikkate alarak Ravza-i Mutahhara planıyla ilgili üç değişik çizim yapmıştır. (bk. Mir'âtü'l-Haremeyn, II/154-156).

Bazı âlimler Ravza-i Mutahhara'nın alanının bütün mescidi kapsadığını söylemiş, ravzanın Mescid-i Nebevî ile musalla arasında olduğunu bildiren bir rivayete dayanarak, Mescid-i Nebevî ile bayram musallası (Mescid-i Gamâme) arasında kalan alanı buna dahil edenler de olmuştur. (İbn Şebbe, Târihu'l-Medîneti'l-münevvere, 1/138) Ancak Ravza-i Mutahhara'yı hücre-i saadet ve minber arası olarak ifade eden rivayetler daha güçlüdür.

Günümüzde Ravza-i Mutahhara'nın güneyi mihrabın hemen kıble tarafındaki demir korkuluk ve kitap raflarıyla sınırlanmış olup doğudan batıya 22 m., kuzeyden güneye 15 m. olmak üzere yaklaşık 330 metrekarelik bir alanı kapsamaktadır.

Mescid-i Nebevî'de kılınan namaz, diğer mescitlerde kılınan namazlardan çok daha faziletlidir. Sa'd ibn Ebi Vakkas (r.a)'dan Resulullah (a.s.m.)'ın şöyle söylediği rivayet edilmektedir:

"Mescidimde kılınan namaz, Mescid-i Haram hariç, diğer mescitlerde kılınan bin rekât namazdan daha hayırlıdır." (Müsned, 1/184); Başka bir rivayette "daha faziletlidir" (Müsned, 1/16; Nesai, Mescid,4) buyrulur.

Bunun içindir ki, hac farizasını ifa etmek için bu topraklara yönelen insanlar, bir müddet Medine'de kalarak Mescid-i Nebî'de ibadet etmenin güzelliklerinden faydalanmaya çalışırlar.

Namazın dışında, diğer hayırlı ameller için de Mescid-i Nebevî üstün bir mahaldir. Orada yapılan her ibadet kat kat fazlasıyla mükafatlandırılır. Bunun böyle olduğunu vurgulamak için Resulullah (asm) bir hadisinde, Allah yolunda cihat ile kıyas yaparak şöyle buyurmaktadır:

"Mescidime bir hayrı öğrenmek veya öğretmek için gelen, Allah yolunda cihat eden kimse gibidir. Bunun dışında gelen, başkasının kazancını seyreden kimseye benzer." (Müsned, 2/418).

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 50.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun