Şafi mezhebine göre farz namazına bağlı olmayan nafileler ile ilgili hükümler nelerdir?
İçindekiler |
Kuşluk namazının vakti, güneşin doğup bir mızrak boyu yükselmesi, yani güneşin doğuşundan yaklaşık 25 dakika sonrasından itibaren başlayıp zevale ulaşmasına kadar devam eder.
Hanefî mezhebine göre ise güneşin doğuşundan yaklaşık 50 dakika sonra başlar.
Bu namazın en azı iki, en çoğu ise sekiz rek'attır. Ebû Hüreyre (r.a), kuşluk namazının fazileti hakkında Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) kendisine tavsiyede bulunduğundan bahisle şöyle demiştir:
"Dostum (Resûlullah s.a.v) bana üç şeyi tavsiye etti: Her aydan üç gün oruç tutmak, iki rek'at kuşluk namazı kılmak ve yatmadan önce vitir namazı kılmak." (Buhârî, Savm, 59.)
Vaktinde kılınmayan kuşluk namazını, vakti çıktıktan sonra kaza etmek sünnettir.
Hanefî mezhebine göre ise sabah namazının iki rek'aîlık sünneti dışında ki nafile namazlar kaza edilmezler.
Namaz kılacak olan bir kişinin, mescide girdiğinde tahiyyetü'l-mescic (mescidi selâmlama) niyetiyle iki rek'at namaz kılması sünnettir. Dilerse bu niyetle iki rek'attan fazla da kılabilir. Bu namazın sünnet oluşu hakkında Ebû Katâde'nin rivayet ettiği bir hadis-i şerifte sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: "Sizden biri mescide geldiğinde oturmadan önce iki rek'at namaz kılsın." (İbn Hibbân, Sahîh, 6/24.)
Mescide giren kişinin, mazeretsiz olarak tahiyyetü'l-mescid namazını kılmadan oturması mekruhtur. Mescide girildiğinde kerahet vakti olsa da olmasa da bu namaz kılınmalıdır. Mescide giren kişi orada cenaze namazı kılar, şükür veya tilâvet secdesi yapar ya da bir rek'at namaz kılarsa, bunlar tahiyyetü'l-mescid namazı yerine geçmez. Mezhebin kuvvetli görüşü böyledir. Bu halde mescidde oturmaya devam edilirse, yasak çiğnenmiş olur.Mescide giren kişinin, iki rek'at namaz kılarken tahiyyetü'l-mescid namazına niyet etmesi şart değildir. Bu iki rek'atı kılarken mutlak nafileye veya iki rek'atlık bir ratibeye ya da gayri ratibeye yahut farzın eda veya kazasına ya da nezredilmiş bir namaza niyet ederse, bununla tahiyyetü'l-mescid namazını da kılmış sayılır.Mescide girildiğinde müezzin farz namazın kılınması için kamete başlamışsa veya imam farz namaza durmuş ise, tahiyyetü'l-mescid namazının kılınması artık mekruh olur. Mescid-i Harâm'a girildiğinde tahiyyetü'l-mescid namazı kılınmaz ve hemen tavafa başlanır. Cuma günü mescide girildiğinde, hatip hutbe okumakta olsa bile iki rek'at tahiyyetü'l-mescid namazı kılınmadan oturulmamalıdır. (Nevevî, el-Mecmû', 3/544, 545.)
Abdest alan kişinin, abdesti tamamladıktan sonra iki rek'at namaz kılması müstehaptır. Bununla ilgili olarak Hz. Osman'ın (r.a) şöyle dediği rivayet edilmiştir:Resûlullah'ın (s.a.v) abdest aldığını gördüm; abdest aldıktan sonra şöyle buyurdu: Nevevî, el-Mecmû', 1/493, 494.
"Bir kişi şu abdestim gibi abdest alır, sonra iki rek'at namaz kılar ve bu iki rek'at esnasında nefsine bir şey söylemez (dünyevî şeyleri kendi kendine konuşup içinden geçirmezse), önceden işlemiş olduğu günahları bağışlanır." Müslim, Taharet, 3.
4. Yolculuğa Çıkarken ve Yolculuktan Döndükten Sonra Kılınan Namaz
Yolculuğa çıkarken ve yolculuktan döndükten sonra iki rek'at namaz kılmak sünnettir. Bu hususta sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: "Yolculuğa çıkmak isteyen hiçbir kimse, ailesinin yanında, kıldığı iki rek'attan daha faziletli bir halef bırakmadı."( İbn Ebû Şeybe, Musannef, 1/424.)
Kâ'b.b. Mâlik (r.a) demiş ki: "Resûlullah (s.a.v) seferden mutlaka gündüzün kuşluk vaktinde dönerdi. Geldiğinde önce mescide uğrar, orada iki rek'at namaz kılar, sonra da orada otururdu." (Buhârî, Salât, 59; Nesâî, Mesâcid, 38.)
Geceleyin az da olsa teheccüd namazı kılmak sünnettir. Bu konuda Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Bir koyun sağma zamanı kadarda olsa geceleyin namaz kılın." (İbn Ebû Şeybe, Musannef, 2/72.)
Teheccüd namazının faziletini beyan hakkında bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur: "Farzdan sonra namazların en faziletlisi, geceleyin kılınan (nafile) namazlardır." (Buhârî, Daavât, 48.)
Yapılması düşünülen bir işin hayırlı olup olmayacağını anlamak maksadıyla kılınan namaza istihare namazı denir. Mendup olan bu namaz iki rek'attır. Bununla ilgili olarak ashaptan Câbir b. Abdullah (r.a) şöyle bir rivayette bulunmuştur: "Resûlullah (s.a.v) bize Kur'an'dan bir sûre öğretir gibi bütün işle de istihare yapmayı öğretir ve şöyle derdi:
Sizden biri herhangi bir işi yapmaya niyetlendiğinde, farzlardan ayrı olarak iki rek'at namaz kılsın, sonra da şu duayı okusun:
'Allahım! Senin ilminle hayır, kudretinle de güç istiyorum. Senin büyük lut-fundan talep ediyorum. Sen güç yetirirsin, ben yetiremem. Sen bilirsin, ben bilemem. Sen gaybı pek iyi bilensin. Allahım! Bu iş benim dinim, geçimim, sonucum (veya şöyle buyurmuştur:) şimdiki halimle geleceğim için hayırlı olacaksa, bunu benim için takdir et ve kolay kıl. Sonra bunda benim için bereket nasip eyle. Yok eğer bu iş benim dinim, geçimim, sonucum (veya şöyle buyurmuştur:) şimdiki halim/e geleceğim için şerli olacaksa, onu benden beni de ondan uzaklaştır. Benim için her nerede olursa olsun, hayrı takdir eyle. Sonra da beni onunla hoşnut eyle.' Bu duayı okuduktan sonra da işinin (veya ihtiyacının) ne olduğunu açıklasın."
Meşru bir istek ve ihtiyacı olan kişinin, dileğinin yerine gelmesi amacıyla iki rek'at namaz kılması sünnettir. Bu hususta sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: "Allah'tan veya bir insandan dilekte bulunan ve ihtiyacı olan kişi, güzelce abdest alıp iki rek'at namaz kılsın. Sonra yüce Allah'a hamdü senâda bulunsun. Peygamber'e de salâtü selâm getirsin. Ondan sonra da şu duayı okusun:
Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. O, çok hilim ve kerem sahibidir. Ulu arşın rabbi olan Allah, eksikliklerden uzaktır. Hamdü sena, âlemlerin rabbi olan Allah'adır. Allahım I Senden rahmetinin sebeplerini, af ve bağışlamanın vesilelerini, her iyiliği kazanmayı, her günahtan da salim kalmayı diliyorum. Bağışlamadığın hiçbir günahımı, genişliğe kavuşturmadığın hiçbir sıkıntımı, rızâna uygun olup da gidermediğin hiçbir ihtiyacımı geride bırakma. Ey merhamet edicilerin en merhametlisi." (Tirmizî, Vitir, 17; İbn Mâce. ikâme, 189.)
BENZER SORULAR
- Hanefi ve Şafii mezhebine göre kerahat vakitlerinde tahiyyetü'l-mescid namazı kılınabilir mi?
- TAHİYYATÜ'L-MESCİD
- Şafi mezhebine göre Cuma namazı ile ilgili hükümler nelerdir?
- Tahiyatü'l-mescid ne zaman kılınmaz?
- Tahiyyatül mescid namazı ne zaman kılınır?
- Şafi mezhebine göre teravih namazı ile ilgili hükümler nelerdir?
- Kerahet vaktinde tahıyyâtü'l-mescid namazı kılınır mı?
- Revâtip Namazları
- Şafi mezhebine göre imamlık ile ilgili hükümler nelerdir?
- Şafi mezhebine göre namaz ile ilgili hükümler nelerdir?