Allah kullarının geleceğini biliyorsa, nasıl el-Halim ismi ile Hilm gösterebiliyor?

Soru detayı 

- Ben Allah’ın el-Halim ismini öğrenince Allah’a karşı sevgim arttı fakat şeytandan olsa gerek ki sonradan aklıma bir şüphe geldi:
- Allah geleceğimizi biliyorsa yani birisinin zaten cehenneme gideceğini, o halde nasıl bir insana tövbe etmesi için cezayı erteliyor?
- Ve belki geri dönerler diye kafir ve günahkar insanlara şefkatli davranmaya ve yedirip içirmeye devam ediyor?
- Yani Allah kendisi için el-Halim diyor da bizim bu soruyu soracağımızı bilmiştir. Bizimle alay etmiyor sonuçta. Açıklar mısınız lütfen?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Allah’ın Halim ismi diğer isim ve sıfatları gibi ezelidir. Mesela: İnsanlar huyları bakımından farklıdır. Bazıları çok serttir, en ufak bir saygısızlığa tahammülü yoktur. Elinden gelse kendisine karşı kusur işlemiş bir kimseyi anında cezalandırır. Buna mukabil bazı kimseler var ki, yumuşak huyludur, sabırlıdır, halim-selimdir, kendisine yapılan saygısızlıklara karşı tahammüllüdür, affedicidir. Onu cezalandırmayı düşünmez. Huyu böyledir...

Bu iki tip insanın varlığı gözle görülen bir realitedir.

- Bu misalin penceresinden hakikatin yüzüne baktığımızda, Kur'an ve Sünnetin bize öğrettiği şudur: Allah, sabırlıdır, halimdir, kullarına karşı yumuşak davranır, hemen ceza vermez. Bu Allah’ın değişmez ahlakıdır.

Allah kendini bize tanıtırken, diğer isimleri yanında bir de Halim olduğunu bildirmiştir. İman ettiğimiz Allah gerçeğe aykırı bir şey söylemeyeceğine göre, halim olduğu halde “halim değilim” demesi, ne kadar çirkin olduğu gibi, Halim olmasaydı yine de “Halim’im” demesi de o kadar çirkin bir davranış olurdu.

- Bu hakikatten anlaşılması gereken husus şudur: Allah, konuşurken, bizim ne sorup sormayacağımıza göre konuşmaz. Onun kimseden ne korkusu var, ne minneti var, ne borcu vardır. Konuştuğu her şey haktır.

Allah’ın ezeli olan zat ve sıfatları değişmediği gibi, “hilim” sıfatı da ezeli olup değişmez.

“Allah’ın içinizde saklı olan her şeye hakkıyla vakıf olduğunu bilerek, O’nun emrine aykırı davranmaktan sakının! Hem de bilin ki Allah çok affedici, çok halimdir / müsamahalıdır, cezayı çabuk vermez.” (Bakara, 2/235)

Bu ayette önce “Allah’ın gizli-açık her şeye hakkıyla vakıf olduğunun bilinmesini ve buna göre O’nun emrine aykırı davranmaktan sakınılmasının gereğine” vurgu yapılarak sert bir uyarı yapılmıştır. Ardından, “emrine aykırı davrananlara hemen cezanın verilmemesinin” gerekçesini gösteren “Hem de bilin ki Allah çok affedici, çok halimdir / müsamahalıdır, cezayı çabuk vermez.” mealindeki ifadeye yer verilmiştir. (krş. Razi, ilgili ayetin tefsiri).

Yani “Allah’ın çok affedici” olduğu hatırlatılmakla, tövbe kapısının açık olduğu, tövbe edenlerin kusurlarının bağışlanacağına işaret edilmiştir. “Çok halim” olduğu vasfını zikretmekle de şu anda cezalarının verilmemesinin sebebi, O’nun hilmi olduğuna dikkat çekilmiştir. Bununla da kusur işleyenlerin derhal ceza görmemeleri, onların asla ceza görmeyecekleri anlamına gelmez. Zira, Allah “hilim” sıfatıyla imhal eder / muhlet verip cezayı erteler, fakat asla ihmal etmez.

Keza, “Rahmetim gazabımı geçti.” (bk. Aclunî, Keşfü'l-Hafâ, 1/448) manasındaki kutsi hadis-i şeriften, Allah’ın Halim olduğunu da anlamak gerekir. Zira merhametli olmadan halim olunmaz.

Demek ki, “Halim” ismi, şu veya bu sebepten değil, Allah’ın ezeli ismi olduğu için “güzel isimler” arasında yer almıştır.


Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet