Kıryaniks (Cryonics) sistemiyle, dondurulmuş insanlar yeniden canlandırılabilir mi?
- Cryonics deneyi ile ölmüş kişiler yeniden canlandırılması planlanıyor. Henüz insanda yapılmadı ama, bir köpek 70 dakika ölü kaldıktan sonra yeniden canlanıyor. Ayrıca Köpeğin davranışları tamamen aynı kalıyor. Bu durumda ruh ne oluyor?
Değerli kardeşimiz,
Kıryaniks (Cryonics) projesi, dondurulmuş insanların gelecekte yeniden canlandırılması düşüncesine dayanıyor.
İslâm inancına göre insan dünyaya, Allah’ı hakkıyla tanımak, bilmek ve O’na ibadet ederek ahiret hayatını kazanmak için gönderilmiştir. Sermayesi de ömürdür. Bu ömür sermayesi bitince, onu dünyaya gönderen, buradan ahiret âlemine almaktadır.
Hayat mertebesi beştir:
Birisi, bizim sahip olduğumuz hayattır. Çok kayıtlarla kayıtlıdır. Yani teneffüs için havaya, hayatın devamı için yemeye ve içmeye muhtacız.
İkinci hayat mertebesi, Hz. Hızır ve Hz. İlyas’ın hayatlarıdır. Onların hayatı bizimkinden bir derce serbesttir. Bir anda pek çok yerde bulunabilirler. Bizim gibi yeme içmeye mecbur değillerdir. İstedikleri zaman bizim gibi yerler, içerler.
Üçüncü hayat tabakası, Hz. İdris ve Hz. İsa’nın hayat tabakasıdır. Onlarda yeme içme yoktur. Âdeta melek hayatı gibi nuraniyet ve letafet kazanmışlardır.
Dördüncü hayat tabakası, şehitlerin hayatıdır. Onlar kendilerini ölmüş bilmiyorlar; dünyadan daha iyi bir yere gittiklerini zannediyorlar.
Allah Kur’an’da şehitlerle ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
"Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın. Aksine onlar diri olup Rableri katında rızıklandırılmaktadırlar. Allah'ın lütfundan kendilerine vermiş olduklarıyla sevinç içindedirler ve arkalarından henüz onlara kavuşmamış olanları, kendilerine bir korku olmayacağı ve üzülmeyecekleri üzere müjdelerler."(Âl-i İmran, 3/169-170)
"Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyin. Aksine onlar diridirler ancak siz fark edemiyorsunuz." (Bakara, 2/154)
Bir hadiste de şöyle buyrulur:
"Şehit öldürüldüğünde, sizden birinin pirenin ısırmasından duyduğu rahatsızlık kadar rahatsızlık duyar."(Tirmizi, Nesai ve Darimi rivayet etmiştir)
Beşinci hayat mertebesi, şehit olmadan vefat edenlerin hayatlarıdır. Bunlar kendilerinin öldüğünü bilirler. Dünya hayatında Allah’ın emir ve yasaklarına uyarak imtihanı kazanmış olanlar, kabir hayatında, cennet hayatına benzer bir hayat tarzına sahiptirler. İmtihanı kaybedenler de cehennem hayatına benzer bir hayat tarzını, kabir hayatında göreceklerdir.
Kabir hayatı ile ilgili bir hadiste şöyle buyrulur:
Ona iki melek gelir, onu oturturlar ve ona “Rabbin kimdir?” derler. O da: “Rabbim Allah’tır.” der, “Dinin nedir?” diye sorarlar. O da, “Dinim islam’dır.” der. Ona, “Şu aranızda peygamber olarak gönderilen adam nedir?” diye sorarlar, o da: “O Allah’ın Rasûlüdür.” der. Yine iki melek ona: “Senin bilgin nedir?” diye sorarlar, o: “Ben Allah’ın Kitabını okudum, ona iman edip tasdik ettim.” diye cevap verir.
Bunun üzerine semadan bir münadî; "Benim kulum doğru söylemiştir, ona cennetten bir döşek yayınız ve ona cennetten bir kapı açınız." diye seslenir.
Bunun üzerine cennetin hoş ve güzel kokuları ona gelir ve gözünün alabildiği kadar bir mesafe kabrinde ona genişlik verilir. Güzel yüzlü, güzel elbiseli, hoş kokulu bir adam ona gelir. Bu adam ona: "Seni sevindirecek şeylerin müjdesini sana veriyorum. İşte bugün sana vadolunan gündür." der. Ona: "Sen kimsin? Yüzün hayır ile gelen kimsenin yüzüne benziyor?" diye sorar. "Ona, ben senin salih amelinim." der. Bu sefer o kişi: "Rabbim kıyameti kopart ki, ben de aile halkımın yanına ve malıma geri döneyim." diye dua eder.
Kafir kulun yanına iki melek gelir, onu oturturlar ve ona “Rabbin kimdir?” derler. O da; “Hah, hah bilmiyorum.” der. Bu sefer ona: “Aranızda peygamber olarak gönderilen bu adam ne idi?” derler. O yine, “Hah, hah bilemiyorum.” der.
Bunun üzerine semadan bir münadî: "O yalan söyledi. Ona cehennemden bir döşek yayınız ve ona cehennem ateşine giden bir kapı açınız." diye seslenir. Cehennemin o yakıcı ve kavurucu sıcağı ona gelir. Kabri üzerine öyle bir daralır ki kaburga kemikleri birbirine girer. Son derece çirkin yüzlü, çirkin elbiseli, pis kokulu bir adam ona gelerek; "Senin hoşuna gitmeyecek şeyleri müjdelemeye geldim. İşte (dünyada iken) sana vadolunan günün budur." der. "Sen kimsin?" diye sorar. "Senin yüzün kötü şeyler getiren birisinin yüzüne benzer." der. O da: "Ben senin kötü amelinim." der. Bu sefer o kimse: Rabbim kıyameti kopartma, der. (Müsned, IV, 287, 295-296; Ebû Davûd 4753)
Bir başka hadiste de şöyle buyrulur:
Bir kimse öldüğü zaman ahiretteki kalacağı yer sabah akşam kendisine gösterilir, o kimse cennetliklerden ise cennetten, cehennemliklerden ise cehennemden olan yeri gösterilir ve ona "İşte senin oturacağın yer burasıdır, kıyamet günü Allah seni buraya gönderecek." denilir. (Buhârî, Cenaiz: 89)
Demek ki ölmekle hayat bitmiyor. Sadece bedeni teşkil eden elementler ayrışıyor. Tıpkı bir bedenden elbiseyi çıkarmak gibi, ölümle beden elbisesi çıkarılıyor. Buna bağlı olarak dünya hayatı kapanıyor, ahiret âlemine bakan pencereler açılıyor.
Ama ruh baki kalıyor. Kabir hayatında azap çeken ruh olmakla beraber, beden varmış gibi ızdırap duyması mümkündür. Mealini verdiğimiz hadiste, kabirin sıkmasıyla; Kabri üzerine öyle bir daralır ki kaburga kemikleri birbirine girer hadisinden bunu anlamak mümkündür.
Rüyada görülen bir takım sıkıntı ve ızdırabın bedenen de hissedilmesi gibi, kabirde de benzer bir durumun bulunduğu anlaşılıyor.
Haşirde bütün insanlar bedenen yeniden diriltildiği an, ruhları da ruhlar âleminden gelip, ait olduğu bedende yerini alacaktır.
Yoksa, dondurulmuş bedene ruhun tekrar gönderileceğine ait herhangi bir ayet, hadis ve işaret yoktur. Tam aksine, ölümle dünya hayatının kapandığı ve artık geriye dönüşün olmadığı bildirilmektedir.
Soruda ifade edilen, köpeğin bir saat sonra tekrar hayata dönmesine, kış uykusuna yatmış canlıların tekrar hayata kavuşması şeklinde bakılabilir.
Kış uykusu sırasında bazı kurbağaların vücutlarında buz kristalleri meydana gelmektedir. Kış uykusuna yattıklarında bu canlılarda hiçbir hayat belirtisi görülmez. Kalp atışları, nefes alış-verişleri ve kan dolaşımları tamamen durur.
Sonuç olarak, İnsanlar için dünya hayatı, bir imtihan yeridir. Belirli bir süre burada kalır. Ölümle ahiret âlemine göç eder. Bedenini teşkil eden elementler, ayrışmasıyla vücut ortadan kalkar. Ancak ruhları baki kalır.
Haşirde bütün insanlar diriltildiği zaman ruhları da, yeni teşkil edilen bedenlerinde tekrar görev alacaktır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet