Hz. Ebu Bekir’in, “eğer ibadet ettiğiniz ilah semadaki Allah idiyse, O ölmemiştir” sözü ile İmam Malik’in “Allah semadadır, ilmi ise her yerdedir” sözü haşa Allah'ın gökte olduğu anlamına mı gelir?
Nebe Suresi 33’de "göğüsleri tomurcuklanmış yaşıt kızları" bazıları kabul etmiyorlar ve kevaib kelimesinin üzüm tanesi olduğunu söylüyorlar, bu doğru mudur?
Elhamdülillah müslümanız ve iyi kötü farz ibadetlerimizi yapmaya çalışıyor; kırık dökük de olsa nafilelerle desteklemeye çalışıyoruz. Fakat günlük hayatın o kadar içinde kalmış ve girdap misal kargaşaya öyle kapılmış durumdayız ki; ibadetlerimizi hep geçiştirme nev'inden ifaya çalışıyor ve gerekli ehemmiyeti gösteremiyoruz. Bu durum bizi rahatsız ediyor. Hakiki kulluğumuzu yerine getirmek için adım adım neler yapmalıyız? Bu konuda İslam Alimlerinin (özellikle günümüze bakan) tavsiyeleri nelerdir?