NOT:
Lütfen sorularınız için bu alanı kullanmayınız. Buraya bırakılan sorular cevaplanmaz ve yayınlanmaz.
Sorularınızı siteden aratabilir veya ekranın sağ üst köşesindeki "Soru Sormak İstiyorum" butonuna basarak sorabilirsiniz.
sorulan sorulara kaç günde cvp veriliyor acaba bilmek istiyorum.sorumun aciliyeti vardır.
bazen sizlere sordugum sorularin cevaplarini hemen inceleyemiyorum aradan zaman gecebiliyor ve ancak inceleyip yorum yaziyorum ve bu yorumlarda genellikle cevabinizla alakali anlamadigim bir durumu tekrar soru olarak yoneltebiliyorum fakat son zamanlarda bu yorumlarin cogu yayinlanmadigi gibi cevap mahiyetinde geri donusum de olmuyor..dolayisiyla bazi sorular tam anlasilamiyor..yorum mevzusuna biraz daha titizlikle yaklasabilirseniz cok makbule gecer insaallah..hurmetler
ben siteden daha fazla istifade edebilmek icin iki oturum acmistim. mehtap toprak adli oturumuma girs yapmama ragmen afitab adli diger oturumum aciliyor ve mehtap toprak uyelik oturumuma giris yapamiyorum ne yapmam gerekiyor?lutfen cok acil yardimci olabilir misiniz?sitenizden cok istifade ediyor ve cevremdeki cogu kimseye tavsiye ediyorum.sorularim fazla oldugundan msn adresleri farkli iki oturumu bu yuzden acmistim.yardimlarinizi bekliyor basarilarinizin devamini diliyorum..
biraz once gonderdigim mesaj icin ozur dilerim yanilmisim herhangi bir teknik hata yokmus..hersey normal:)hersey icin Allah razi olsun hurmetler
Selamun Aleykum,Hocam ellerinizden operim,saygilarimi sunarim,buradan da butun kardeslerime selamlar...Hocam yeni siteniz de guzel; acaba onceki gibi Hadis kosesi ve Hicri takvime de yer verebilir misiniz? Aslinda Ayet kosesi olmasini da cok isterdim,cok guzel olurdu...insaallah sitemizin fransizca olarak da yayinlanmasini bekliyoruz,hepinize hayirli Ramazanlar,hayirlara vesile olsun hepimiz icin...Bu site cok faydali bizim icin,Allah razi olsun dunya ve ahiretiniz aydinlik olsun,duanizi bizden eksik etmeyin....
selamun aleykum hocam..size ne soru sormak istiyor,nede baska bisey,sadece tesekur etmek istiyorrum ki sordugum soruya yanit alamadim,vede evlenmek istedigim kiz dahi uç mesaj atmasina ragmen cvp vermediniz, ne diyim hocam allah razi olsun,dini egitiminize,size guvenerek sormustum sorumu, ama anlasilan bosuna zaman harcamis, vede bosuna e_mail kutunuza mesaj gonderip posta kutunuzu kabartmisim,ozur dilerim,saygilar efendim...
başarılarınızın devamını dilerim..
<br>
<br>tüm siteyi pdf tarzı bir formatla indirme imkanı olursa çok makbule geçer inşallah..
Bu sitete emeği geçen tüm kardeşlerimin tüm hocalarımın Allah (cc) ilimlerini arttırsın. Günahlarınızın azabına esenlik olsun, bu yardımlarınız. Sizi çok geç buldum inşallah tez yitirmem. Allah yardımcınız olsun. Ellerinize, bilgilerinize, yüreklerinize ve emeklerinize sağlık olsun.
TERSİNİM TEORİSİ TANITIMI
<br>Tersinim teorisi Türk düşünür ve yazarlarından Hüdai ÇAKMAK’ın ortaya attığı teoridir. Teorinin kurgulayıcısı Hüdai ÇAKMAK bu konuda şunları yazıyor.
<br> -Varoluş insanoğlunun var edildiği ilk anlardan beri ilgisini çekmiş, konu-sunda pek çok teoriler üretilmiştir. Bu teoriler çok ve çeşitli olmasına rağmen varoluş bir yaratıcının eseridir ya da değildir, rastlantılarla oluşmuştur cevapla-rına uygun olmak üzere iki büyük grupta toplanır. Bir teori gerçek olduğu kuv-vetle inanılan bir varsayım üzerine kurulur, ayrıntılanır ve kanıtlanmaya çalışılır. Ulaşılan bilimsel sonuçlar genelde doğru olduğu kuvvetle inanılan varsayıma uygun olarak yorumlanır. Temel varsayımın yanlış olabileceği hiç bir zaman düşünülmez. Bu da bilimin olması gereken tarafsızlığına gölge düşürdüğü gibi pek çok hata ve yanlışlara yol açar, teorileri bilim dışına iter. Örneğin evrim teorisinin doğruluğu kuvvetle inanılan varsayımı milyonlarca tür ve cinste olan tüm canlıların rastlantılarla oluşmuş bir canlı hücresinin zamanla evrimleşmesi sonucu oluştuğudur. Bir evrim teorisi taraftarı hiç bir zaman bu temel varsayı-mın yanlış olabileceğini düşünmez. Bilimsel bulguları bu temel varsayıma uy-gun yorumlanmaya çalışır. Bu yorumların temel kanun ve ilkelerle çelişip çeliş-mediğine pek dikkat etmez. Kimileri görmezlikten, bilmezlikten gelinir.
<br>Tersinim teorisinin kurgulanma yöntemi bu uygulamanın tamamen tersidir. Önce bilimsel sonuç daha sonra ulaşılan sonuca göre varsayım ilkesine daya-nır. Bu nedenle bilimin ortaya koyduğu tüm kanun ve ilkelerle uyumludur, hiç biriyle çelişmez. Tersinim teorisi herhangi bir teoriye karşıt ya da destek olmak amacıyla ortaya konulmuş değildir. Tamamen kendine özeldir.
<br>Tersinim teorisi maddenin sakımı, entropi, yapmanın zor bozmanın kolay oldu-ğu ilkesi gibi tüm doğal kanun ve ilkeleri temel alır. Karşıtı olan diğer teorilerin bilimsel yöntemlerle doğruluğu onaylanmış esaslarını da temel almaktan çe-kinmez. Bu nedenle tersinim bilim dışına kaymadığı gibi konusundaki tüm teori-lerin bilimle doğrulanmış temellerinin birleştiği bir sentez durumundadır.
<br>Tersinim teorisi özet olarak bilimsel araştırmaların sonuçları olan şu esasları temel alır.
<br> 1)-Enerji girişi ve zaman varoluşun herhangi bir olgusundaki düzen sahibi sistemlerde bozuma (tersinime), diğerlerinde ise değişime neden olur.
<br> 2)-Tersinim teorisine göre Varoluş, tüm evreni varsa diğerlerini kapsayan kompleks bir bütündür. Canlılık ve cansızlık olarak ayrılmaz.
<br> 3)-Varoluşun kompleks bir bütün oluşu bir Yaratıcı iradenin eseri olduğunu gösterir.
<br> 4)-Varoluş canlılığın oluşum ve devamlılığı amaçlıdır. Her şey bu amaca uygun planlanmış ve var edilmiştir.
<br> 5)-Canlılar evrim teorisi iddiasının aksine gelişim değil, tersinim gösterir. Canlılardaki tersinim, kompleks sistem ve düzenlerin zaman içinde bozuma uğraması, kimi özelliklerini zayıflatması ya da kaybetmesi demektir.
<br> 6)-Her canlı türünün mükemmel ve eksiksiz yaratılmış bir arı ırkı vardır. Diğer tür ve çeşitler arı ırkların tersinimi sonuçlarıdır. Örneğin insanlar may-munların evrimi sonucu oluşamaz. Bu entropi, kalıtım, yaşamsal uygunluklar gibi doğal kanun ve ilkelere aykırıdır. Fakat maymunlar insanların tersinimi sonucu oluşmuş olabilir.
<br> 7)-Hiç bir canlı varlığını eksiksiz olarak geleceğe aktaramaz.
<br>8)-Varoluş sorusuna verilen cevaplar insan hayatlarını yönlendirir. Bu nedenle tersinimin çok geniş ve derin sosyal etkileri vardır.
<br>Teori sekiz ciltle kitaplaştırılmıştır ve tamamen bilimseldir. Tek kitaplık özeti mevcuttur.
<br>
TERSİNİM TEORİSİ VE DOĞAL İLKELER
<br> Varoluş dediğimiz muazzam sistem tam bir düzen içindedir. Nice milyar yıllardan beri değişmeden var ve işler olan doğal kanun ve ilkeler bu düzenin inkâr edilemez kanıtlarıdır. Düzensizliklerde kanun ve ilkeler bulunmaz. Bu nedenle düzensizdirler. Kanun ve ilkelerin ortaya konulması, işlerlik kazanması bilgi, irade ve kudret üçlemesinin ürünleridir. Doğal kanun ve ilkeler pek çoktur. Pek çoğu hakkında henüz bilgimiz bulunmamaktadır. Aşağıda evrim ve tersinimle ilgili bir kaçından bahsedeceğiz. Teorilere uygunluğu konusunu oku-yucuya bırakıyoruz.
<br> Düzenleri (sistemleri) bozmanın kolay, yapmanın zor oluşu ilkesi: Bir şeyi yapmak, ortaya koymak her zaman zordur. Eser ne kadar ayrıntılı, hassas ve kompleks ise ortaya koymak o kadar güç olur. Ortaya konulan eserleri bozmak ise son derece kolay ve basittir. Eğer o düzen ya da yapı ayrıntılı ve hassas bir komplekslik gösteriyorsa bozmak o kadar kolay olur. Bir bakıma eserlerdeki incelik, hassaslık ve komplekslik yapmakla doğru, yıkmakla ters orantılıdır.
<br>Bir sanatkâr yıllar süren çabalarla göz nuru dökerek bir eser örneğin bir heykel meydana getirir. Bu sanat eserini bozmak için bilinçsizce yapılacak bir darbe yeterde artar bile. Yıllar süren emek ve çabalarla sırçadan bir saray yapabilirsi-niz ama atılacak bir taş bu sırça sarayı kırıp yıkmaya yetecektir.
<br>Nice mühendislerin, işçilerin yıllarca emek, güç ve zaman harcayarak ortaya koyduğu mükemmel planlanmış bir şehri bir deprem ya da bir kıvılcım bir kaç dakika, bir kaç saat içinde yerle bir edebilir. Bir bakıma bir eser ortaya koyabil-mek için bilinç, bilgi, kudret ve yeterli zaman gerekli olduğu halde bozup yıkmak için kaba kuvvet ve kısa süreçler yeterlidir.
<br> Termodinamiğin ikinci (entropi) kanunuyla bozmanın kolay, yapmanın zor olduğu ilkesi rastlantıların örneğin canlılık gibi basite indirgenemez kompleks oluşumları meydana getirebileceğini savunan materyalizm ve uzantısı olan teorilerin önünde diğer doğal kanun ve ilkelerle birlikte aşılması mümkün ol-mayan sıra dağlar gibi durmaktadır. Materyalizm ve uzantısı olan teorilerin bu konuda canlı yapılarının basite indirgenemez kompleks yapılarını inkar etmek-ten başka seçenekleri yoktur.
<br> Kompleks düzenlerin oluşumunda bilgi, irade ve gücün gerekliliği ilkesi: Düzenleri yapmanın zor; yıkmanın kolay olduğu ilkesi aynı zamanda (düzenle-rin bir amaca yönelik olması gerektiği göz önüne alındığında) yeterli bilginin, gücün ve her ikisini amaca uygun harekete (eyleme) geçiren bir iradenin olması gerektiği gerçeğini ortaya koyar. Diğer ifade ile bir yapıda bir amaç ve bu ama-ca uygun düzenlilik varsa o yapı bilgi, güç ve iradenin eseridir. Asla rastlantılar sonucu değildir.
<br> Örneğin bir çölde güneş, rüzgâr gibi doğal etkenler art arda dizilmiş estetik görünümlü, göz zevkimizi okşayan minik tepecikler, şekiller meydana getirebilir. Art arda dizilişlerine ve estetik görünümlerine bakarak bu oluşumların bir dü-zenlilik (bir eser) olduğu iddia edilebilir. Fakat bu oluşumlar bir amaca yönelik değildir. Eser sahibi olması gereken doğal etkenler estetik görünüşlü tepecikler meydana getireceklerini bilmezler, bu amaç için hareket etmezler.
<br>Örneğin çölde esen rüzgârların dört bir yanı kavuran güneş ışıklarının radyas-yonların zaman içinde estetik görünümlü tepecikler oluşturduğunu gördüğümüz ve bildiğimiz halde aynı etkenlerin estetik görünümlü tepeciklerin ardından evle-ri, sarayları, yolları, köprüleri, fabrikaları, enerji santralleri olan modern ve güzel bir şehir meydana getirebileceğini hiçbir zaman düşünmeyiz. Bunun nedeni ise bu tür oluşumların bir amaca yönelik kompleks sistemler oluşudur.
<br>Bilinç dışı rastlantısal etkenler estetik görünümler verdikleri yerleri rahatlık-la kirletip bozabilirler. Çünkü bunlar tıpkı modern bir şehri yerle bir eden deprem-ler gibi kontrolsüz kaba güçler gibidir. Bu nedenle ortaya çıkan oluşumlar gözle-re okşayan estetik görünümde olsalar dahi bilgi, güç ve irade üçlemesinin so-nucu olmadığından eser değildir.
<br> Fakat aynı çölde basit bir kulübe, çadır ve hatta üst üste konulmuş taş yığınlarından ibaret harabeler görsek; estetik olmasalar, göz zevkimizi hitap etmeseler bile bunların emek, bilgi ve irade üçlemesiyle meydana getirildiğini, rastlantılar sonucu oluşmadığını biliriz. Bu konuda en küçük şüphemiz olmaz. Fakat estetik görünümlü tepecik dizimleri için aynı şeyi düşünüp söyleyeme-yiz.
<br>Sonuçta şunu belirtmek istiyoruz. Eğer bir oluşumda bir amaç ve bu amaca uygun düzenlilik ya da düzenlilikler varsa o oluşum bilgi, güç, irade, madde ve zaman beşlemesinin sonucudur. Asla rastlantıların eseri değildir.
<br> Doğa Gücü ya da Tabiat Ana…Eserlerin Eser Sahibi Olamayacağı İlkesi: Materyalizm varoluşta bilgi, kudret ve irade sahibi bir Yaratıcının varlığını ret ve inkâr eder. Fakat varoluş ret ve inkâr edilemeyen bir düzenlikler bütünlüğüdür. Bu bütünlüğe ekoloji diyoruz.
<br> Düzenlilikler ise kurallar ve yasalar sonucudur ve bir amaca yöneliktir. Dü-zenlerin düzenliliği ise yasaların, kuralların eksiksiz işlemesine bağlıdır. En küçük bir hata ya da aksaklık bu muazzam makineyi durdurabilir. Bu nedenle kuralların, yasaların işlemesi son derece karmaşık, kompleks ve şaşırtıcı bir oto kontrol sistemiyle yapılır. Hiç bir şey rastlantıya bırakılmamıştır. Hiç bir şeyin rastlantıya bırakılmaması devrede eyleme geçmiş bir iradenin varlığını açık şekilde gösterir. İnkar etmek ya da etmemek bu gerçeği değiştirmez.
<br>Materyalizm bu sistemsel bütünlüğe Doğa Gücü ya da Tabiat Ana der. Mater-yalizme göre doğa gücü doğal kuralların, yasaların bileşkesidir. Bu nedenle doğaüstü bir güç değildir. Belki de doğanın ta kendisidir.
<br>Gerçek ise ifade edilmek istenen doğa gücünün ekolojik düzenin bir sonucu olduğudur. Ekolojik düzen ise madde ve yaşam dünyasını içine alan yaşamsal uygunluklarla kurulmuş kompleks düzenlerin, sistemlerin bütünlüğüdür. Yaşa-mın varlığına ve devamlığına yöneliktir.
<br> Termodinamiğin ikinci kanuna göre zaman düzenleri düzensizleştirir, kar-maşa ve anarşi oluşturur. Bu nedenle eğer bir yerde bir amaç; bu amaca uy-gun düzenler, düzenlilikler varsa bilgi, kudret ve irade üçlemesi de var demek-tir.
<br> Doğa gücü konulmuş kural ve yasaların bileşkesi (sonucu) olduğundan kendini meydana getiren yasaların, kuralların oluşturucusu, koyucusu olama-yacağı açıktır. Hiç bir şey rastlantılarla kendi kendini meydana getiremez. Doğa gücü ve varoluşun dışında bilgi kudret ve irade sahibi bir Varlık gerekir. Bu nedenle eserler eser sahibi değildir. Eser sahibi eserin dışındadır, eserden başkadır.
<br>Hüdai ÇAKMAK
<br>Yazar
<br>Tersinim teorisi kurgulayıcısı
<br>
<br>
<br>
<br>
<br>