Yüz kızartıcı suç işleyen memurun kazancı haram mı?

- Geçici görev olarak devlette çalışan bir kişi görevdeyken mesleği sürdürmesine ve ilerde devlette memur olmasına engel teşkil edip siciline işleyecek yüz kızartıcı bir suçta bulunup, görevine devam ediyor ve bir zaman sonra (bu olaydan kimsenin haberi olmadan) kendi isteğiyle görevden ayrılıyor.
- Daha sonra aynı kurumun kadrolu alım sınavına girip sınav hakkıyla kadrolu olarak devlet memurluğuna atanıyor.
- Görevdeyken farklı zamanlarda da aynı yüz kızartıcı suçu birkaç kez tekrarlıyor. Yine bu olaylardan kimsenin haberi olmuyor. Olmadığı için de yine siciline işlemiyor ve meslekten atılmıyor. Yani memurluğuna devam ediyor.
- Normalde bu suçu ilk işlediği zaman; duyulsaydı siciline işlediği için artık sınavlara girip devlet memuru olamayacaktı. Ama duyulmadığı için siciline işlemedi. Aynı suçu geçici görevdeyken de kadrolu atandığı zamanda da yapmış bulunuyor.
- Sonradan yaptıklarının hatasını anlayıp pişmanlık duyup tövbe ediyor. Atandığı zamandan itibaren kazandığı paradan da hayır görmeyip aksine borcu da var. Bu hataların ilkinde de sonuncusunda da işin bu kadar ciddi bir kul hakkı (devlet hakkı) olduğunun bilincinde değildi.
- Bunun gibi eylemlerde bulunup görevden atılarak siciline işleyen insanlar var. Bu şahsın tek farkı suçlarının duyulmaması. Bu insanın ayrıcalığı suçlarının gizli kalması mı?
- Allah bu şekilde isteyerek sonradan pişman olacağını bildiği için mi duyulmasını istemedi ya da başka bir hikmeti mi var? Bu konuyla ilgili sorularım şunlar:
1. Bu adamın istifa mı etmesi lazım? Yani hala çalışıyor ve aldığı maaş haram mı?
2. Bu adamın tövbe etmeden önce birkaç kez de olsa mesleğinde kötü eylemleri olduğu için aldığı maaşlardan devlete borcu var mı ve varsa ödemesi nasıl olacak?
3. Bu insan geçici görevdeyken siciline işleyecek suçu kimse duymadığı için sicili temiz olarak sınava girip devlet memuru oluyor. Sınava girip hakkıyla puan usulü atanıyor. Normalde iç muhasebesinde bulunup: Kimse bilmese ve sicilime işlemese de devlet memuru olamayacak bir suç işledim ama devlete memur olarak sınav hakkıyla atandım. Normalde benim bu görevi hak etmemem lazım. Kimse bilmese de ALLAH biliyor. Ben atandığım yıl da dahil olmak üzere her yıl bir kişinin hakkını yiyorum kadro işgal ettiğim için; benim atamam olmasa atamayı sadece bir sırayla kaçıran kişi atanacaktı. O da sonraki yıllar atanmışsa her yıl otomatikman bir kişinin hakkı olmasına rağmen devlete memur olarak atanamıyor, demesi ne kadar doğru?
- Sözün özü; bu insan bundan sonra üzerinde hak kalmaması ve kul hakkına girmemek için ne yapmalı?
- İstifa mı etmeli ki istifa ederse üzerindeki kul haklarını (devletten maaş aldığı için) ödemek için neler yapmalı, yoksa artık şu an olduğu gibi mesleğinin hakkını vererek görevine devam mı etmeli?
- Aynı şekilde görevine devam ederse yaptığı hataların karşılığını nasıl öder?
- Bu arada bu insan göreve başladığı ilk andan itibaren üzerine düşen işi elinden geldiğince yapmaya çalışıyor. Mesleğinin hakkını vermeye çalışıyor. Tek sorun işlemiş olduğu suçlar! (Maddi olarak devletten alınan bir meblağ yok suçlarda. Yani çalma çırpma türü şeyler yok. Sadece yapmaması gereken fiili eylemler var.)