- Dünyada azaba uğradığını söyleyen, ibadetlerinin kabul olmayacağını düşünen arkadaşıma ne demeliyim?
- Başta dindar, namazında zikrinde olan kibir duygusuyla kendini mehdi ve deccal sanma sanrılarıyla kebair günahlardan, şirk, zulüm, sihir yaptığını insanlar ve inananlara kötü düşünceler beslediğini söyleyen bir arkadaşım var. Bunları işlerken kalbine acı yanma hissi düşmüş ve artık kendini iyi hissedemediğini şeytanın adeta maskarası olduğunu ailesinde huzur kalmadığını tartışmalar ve uğursuzlukların olduğunu söylüyor.
- Tövbesinin kabul olamayacağından şüphe ettiğini ve yaşadığı kalp yanması, göğsünün daralmasından dolayı dünyada ve ahirette cezası olan bir günah işlediğinden şüphe duyuyor. Arkadaşım çok kötü acı çektiğini manevi bir kalp yanması yaşadığını ve bu acıdan sırf azap çektiğinden namaz kılıp tövbe ettiğinden tövbesinin kabul olunmayacağından şüphe ediyor. Buna delil olarak da şu ayetleri delil gösteriyor;
Azabımızı gördüklerinde iman etmeleri onlara hiçbir fayda sağlamadı. (Bu,) Allah’ın geçmiş toplumlar hakkındaki değişmez yasasıdır. İşte orada (Allah’ın sünneti gerçekleştiğinde) kâfirler hüsrana uğradılar. (Mumin 40/85)
İman edenler arasında fuhşun yayılmasını arzu edenlere, dünya ve ahirette acı bir azap vardır (Nur 24/19)
Sorum:
1. Ayette geçen “iman etmeleri onlara hiçbir fayda sağlamadı” ne demektir, buna göre tövbe geçersiz mi oluyor?
2. Kebair günahlar işleyen biri dünyada cezalandırılıyor (azaba uğruyorsa) tövbe etmeye çalışmasına rağmen ahirette azaba mı uğrar?
- Azaptan dolayı namaz kıldığından ve samimiyetinden şüphe eden bu arkadaşıma ne demeliyim?