- Ben lise son sınıftan bir kardeşinizim. Okulda yazılı sınavlar oluyor ama bazı sınavların cevaplarını veriyorlar herkes tam puan alıyor. Ben 2 tanesi hariç hiçbirinde dinlemedim cevapları, bildiğimi işaretleyip geçtim.
- Ama o 2 tanesi Edebiyat ve Almanca dersiydi. Bunları okulda anlatmıyorlar ama sınavı var. Ve anlatılmayan konuya çalışmak istemiyorum. Bu konuların anlatılmamasını sınıfça kararlaştırarak almıştık yanlış hatırlamıyorsam, çünkü üniversite sınavında sorulmayacak o konular bizim branşa, yani sadece okulun verdiği bir karar değil biz öğrenciler de istemedik ama istemesek bile yazılı sınavına girmek zorundayız. Beleşten tam puan alıp geçiyoruz. - Burada kul hakkı var mıdır?
- Karne notu üniversite sınavını etkileyen bir şey, ondan beleşten tam puan alıp sınava girenlerin hakkına girmek istemiyorum.
 - Çevremde de duyuyorum böyle not yükseltenleri, yazılı kağıdını okumadan tam puan verenleri. Onların yüksek puanı olunca bizi geçerler ve bu istenmeyen bir şey. Bize de beleşten tam puan verip geçiriyorlar.
- Ne yapacağım, kul hakkına girmekten çok korkuyorum aklımdan çıkmıyor bu düşünceler. Bugün Edebiyat ve Almanca yazılı kağıdını doldururken çok kötü hissettim, bile bile kul hakkı yemişim gibi.

- Muhammed b. Abdulvehhab hakkında farklı şeyler duydum. Bazı Müslümanlar onun insanları Allah yoluna çağıran büyük bir Müslüman olduğunu söylerken, bazı Müslümanlar da onun sapık veya günahkâr bir Müslüman olduğunu söyleyip haksız yere tekfir ediyor ve masum Müslümanları öldüren haricilerden olduğunu söylüyor. Hatta bazı Müslümanlar onu kafir olarak suçlamışlardır.
- Bununla ilgili fikriniz nedir?
- Onun Ehl-i sünnete aykırı fikirleri var mı?

- Sendikalar memurlardan ayda 30-40 lira para alıyor. Üç ayda bir devlet tarafından bu üyelere 400 TL sendika ödeneği ödenmektedir.
- Bu caiz mi?

- Bu mesajda herhangi bir yanlış soru veya incitici bir soru varsa özür dilerim. Kimseye zarar vermek, alay etmek veya incitmek niyetinde değilim. Sadece Allah'ın kusursuz yaratışının sırlarını merak ediyorum...
- Allah neden kadınları kocası tarafından "sevilmeyi", kocasını sevmekten daha çok olacak şekilde yaratmıştır?
- İslam'da koca koruyucudur ve Allah'ın bu sorumluluğu psikolojik yapıları ve genel yetenekleri için de verdiğine inanıyorum.
1) Kadınlar, Allah tarafından önce sevgi, ilgi ve korunma elde etmek ve sevgiyi kocasına zevkli bir şekilde geri vermek üzere yaratılmışlardır. Peki, bu durumda kadını doğal olarak özel kılan nedir?
2) Bir kadının fıtratında "önce sevilmek sonra sevmek" olması kötü bir şey midir? Bazı toplumlar sevilmenin ve bunu beklemenin iyi bir şey olmadığını söylüyor.
3) Kadınlar, erkekler gibi fazla sorumlulukları olmamasına rağmen saygıyı hak etsinler diye erkeklerden daha mı özel kılınmıştır?
4) Sevilmek sevmek kadar nasıl önemli olabilir?
5) Sevgi veren de sevgiye karşılık veren de aynı değerde midir?
6) İslam, sevgiye karşılık vermekten çok sevgiyi verene daha çok mu tercih eder?
7) Seçici ve kocasından yüksek taleplerde bulunan bir kadının özelliği nedir? Bu kocasını sevdiği ve onun en iyisi olmasını istediği için mi?
8) Bu özellik bir kadını harika yapar mı?