- Kuran'da Allah için savaşmak (cihad) ve düşmanlara karşı öç almak teşvik edilir. Hoş görüyü buyuran bir ayette "Dinde zorlama yoktur" (Bakara 2:256) diye yazılmasına rağmen daha sonra gelen birçok ayet, Müslümanlara din için savaşmalarını buyurmaktadır:
"Ey Peygamber, Mü'minleri savaş için coştur!" (Enfâl/8:65)
"Savaş, - hoşunuza gitmediği halde - size farz kılındı." (Bakara/2:216)
"... Eğer sizden uzak durmazlar, barış teklif etmezler ve sizden el çekmezlerse onları yakalayın, bulduğunuz yerde öldürün ... Düşman milleti kovalamaktan gevşeklik göstermeyin." (Nisâ/4:91, 104)
"Fitne kalmayıp, yalnız Allah'ın dîni kalana kadar onlarla savaşın. " (Enfâl/8:39)
"Puta tapanları bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayıp hapsedin... Eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekât verirlerse yollarını serbest bırakın... Yeminlerini bozan, peygamberi sürgüne göndermeye azmeden bir toplumla savaşmanız gerekmez mi?" (Tevbe/9:5, 13)
"Kitap verilenlerden, Allah'a, âhiret gününe inanmayan, Allah'ın ve peygamberinin haram kıldığını haram saymayan, hak dînini dîn edinmeyenlerle, boyunlarını büküp kendi elleriyle cizye (Müslüman olmayanlardan alınan vergi) verene kadar savaşın." (Tevbe/9:29)
"Ey Peygamber! İnkârcılarla ve ikiyüzlülerle savaş; onlara karşı sert davran." (Tahrîm/66:9)
"Ey inananlar! Yakınınızda bulunan inkârcılarla savaşın." (Tevbe/9:111)
"...onlar müslüman olana kadar savaşmaya çağrılacaksınız; eğer itaat ederseniz, Allah size güzel ecir verir..." (Feth/48:16) (Saf/61:11-12)
- Sonuç olarak bu konuyu şöyle özetleyebiliriz:
- Kutsal Kitap'a göre İsa Mesih tekrar gelinceye kadar, bütün devletlerde yaşayan Tanrı'nın halkı var olan yönetimlere söylenmeden ve çekişmeden boyun eğeceklerdir.
- Kuran'a göre ise, Tanrı'nın halkı olan Müslümanlar Muhammed'i inkâr eden yönetimlere boyun eğmeyip tersine, onlara karşı var güçleriyle savaşacaklardır.
- Normal şartlarda olması gereken savaş işgal değil açıkça doğruyu söyleyip insanları bu çağrıya davet edip onlar için dua etmektir.