- Kur’an’daki yedi harfle ilgili verdiğiniz cevabı okudum. Burada anlamın değişmediğini söylemişsiniz. Bir makalede, sahebenin bazılarının ayetleri tamamıyla farklı cümle şeklinde okuduğu örnekler gösterilmiş. Yani kelime değişikliği değil, nerdeyse cümle değişikliği. Ayrıca bazı yerlerde anlamın değiştiğinden söz etmiş. Örneğin;
Ubey b.Ka’b: اِذ جغل الّذ ين آفروافي قولوبهمُ الحميّةحميّة الجا هليّة فأ نزل الله سكينته على رسو ayetini اِذْ جعل الّذ ين آفروا في قلوبهم الحميّة حميّة الجا هليّة ولوْحمّيتمْ آما حمّوْالفسد المسجد الحرام فأنزل الله şeklinde okuduğu,
Hz. Ali’nin; Asr Suresini, والعصرِ والتّوّائب الدّهراِنّ الاِنسا ن لفي خسر şeklinde, başka bir rivayette ise, واِنّه فيه الي آحر الدّهرِ şeklinde okuduğu rivayet edilmiştir.
- Bu anlamda birçok bilgi var. Bu açıdan Kur’an’daki ayetlerin anlamın değiştiği söyleniyor. Onun için kelimenin noktalarının veya harekesinin değiştirilmesinin kelimenin yapısını ve anlamını değiştirmediğini düşünmek yanlıştır. Örneğin, “ya’lemu” sözcüğü, "bilir-biliyor", anlamında etken iken, harekesi değiştirilerek "yu’lemu" şeklinde okunduğunda, sözcük edilgen olarak "bilinir-biliniyor", anlamında olur.
- Bu durumda akla -haşa- Kur’an’ın birden çok olduğu, yazılışının böyle olmayabileceği gibi şüpheler geliyor?..
- Veyahut bazı insanların bu ayet bu şekilde olmayabilir, şeklinde sormasına, ayrıca bazı sahabelerin kendilerine ait farklı Kur'an'lar yazdıkları gibi bir anlama yol açıyor. Bunu nasıl açıklayabiliriz?