"İ'lem eyyühe'l-aziz! Tevfik-i İlâhî refiki olan adam, tarikat berzahına girmeden zahirden hakikate geçebilir. Evet, Kur'ân'dan, hakikat-i tarikati, tarikatsiz feyiz suretiyle gördüm ve bir parça aldım. Ve keza, maksud-u bizzat olan ilimlere ulûm-u âliyeyi okumaksızın isâl edici bir yol buldum. Serîüsseyir olan bu zamanın evlâdına, kısa ve selâmet bir tarîki ihsan etmek rahmet-i hâkimenin şânındandır."
1. Burada "isal edici yol buldum" derken, Üstad acz, fakr, şefkat ve tefekkür tariki mi söylüyor?
2. Bu risaleler yeteneğe göre kişiye kırk dakikada asifya, evliya yapma gücü var ise, burda yetenekten maksat (kasıt) nedir?
3. Herkese feyz, para eşit dağıtıldığını İmamı Rabbani "Mektubat"ta söylüyor, ama bunu alıp almamak insanın ihtiyarına kalmış, o zaman Risale-i Nur ve Kur'an'dan çıkan nurları ve nurların feyzlerini nasıl alabiliriz ve nasıl kendimizden itebiliriz?
4. Üstad Sözler kitabında, biz sahabeler kadar Kur'an'dan Allah'ın mardiye / marzıye ( razı) olacağı şeyleri onlar kadar anlayamazmışız. O zaman sahabe kadar olmasa da Kur'an'ı ve özellikle Kur'an'dan Allah'ın mardiye olacağı sıfatları anlamamız neye göre artar veya azalır?