- Malumunuz günümüzde kadınlar giyim kuşamına dikkat etmiyorlar. Toplumda açık saçılık nedeniyle birçok gayri ahlaki sorunlar yaşanıyor. Mesela; dekolte giyinen bir bayan taciz ediliyor. Ancak, bazı kesimler taciz ve tecavüz sorunlarının kadınların açık giyinmesiyle ilgisinin olmadığını, bunun bir ahlak sorunu olduğunu, söz konusu olaylarda ahlak eğtimi almayan erkeğin suçlu bulunması gerektiğini öne sürüyorlar…
- İran'da kadınlar çarşaflı olduğundan cinsel saldırılar, eşcinsellik, kadın ticareti gibi durumlar buralarda yoğun bir şekilde yaşanıyormuş ve bu sorunlar hep cinselliği baskılamaktan, kadınları kapatmaktan kaynaklanıyormuş. Kadınların giyim tarzının bu olaylarla hiçbir ilgisi yokmuş. Ben böyle olmadığını hissediyorum; ama benzer çelişkiye ben de rastlıyorum. Mesela; kızlı erkekli arkadaşlık ortamlarında hiçbir vukuat olmazken; bir hacı-hoca veya bir türbanlı kızın abuk subuk bir olay yaşadığına şahid oluyorum.
- Bu paradoksa nasıl bakmalı, meseleyi ne şekilde değerlendirilmeliyiz?
- Açık saçıklığın cinselliği kışkırttığı ortadayken, açıklarda görünmemesi veya kapalılarda yoğun bir şeklide yaşanması nasıl olabiliyor?