- İmam Ali (ra), kendi halifeliği zamanında insanları Kur'ân'a ve Peygamber (asm)'in sünnetine geri çevirmeye çalışıyorduysa da fayda vermiyordu. Çünkü onlar Ömer b. Hattab'ın içtihatlarına uyuyorlardı. Biz bütün bu gerçeklerden şu neticeyi alıyoruz:
- Ali (ra) ve onun Şiîleri, Peygamber'in sünnetine bağlıydılar. Sünneti yaşatmak için çalıştılar ve hiçbir zaman onu terk etmediler. Ümmetin diğer kişileri ise Ebubekir, Ömer, Osman ve Ayşe'nin bidatlerine uydular. Sonra da bu bidatleri "güzel bidatler" (sünnet-i hasene) diye adlandırdılar. (Sahih-i Buharî, c.2, s.252; c.7, s.98)
- İmam Ali (ra), Kur'ân'ı ve onun bütün hükümlerini biliyordu. Kur'ân'ı ilk toplayan da odur. Buharî de bu konuyu onaylamaktadır. Hâlbuki Ebu Bekir, Ömer ve Osman, Kur'an'ı ezbere bilmedikleri bir yana, onun hükümlerini bile hiç bilmiyorlardı. (Ömer'in teyemmümün hükümlerini bilmediği olay meşhurdur. (Bu konuda bk. Sahih-i Buharî, c.1, s. 90.) (Muhammed Ticani, Gerçek Ehl-i sünnet Şia'dır. Neva yayınları, İstanbul, 2006)