Nahl Suresi 32. ayet de Melekler onların canlarını iyi kimseler olarak alırken, "Selâm size! Yapmış olduğunuz iyi işlere karşılık girin cennete" derler. Ölünce sevapları günahlarından çok olan kişi direkmen cennete girebilirmi yani kıyameti beklemesine gerek yok mu?
Dinlerin deistler hakkındaki düşüncelerini merak ediyorum.Yaratıcı ve dengeleyici gücü varolduğuna fakat bu yaratıcının insanları basit ve yer yer saçma denilebilecek kurallarla sınırlandırma gibi bir merakı olduğunu kabul etmek istemiyorum. Kesinlikle kimseye saygısızlık etmek gibi bir niyetim ve merakım yok, bunlar sadece şahsi fikirlerim?
BazI hocalar sohbet esnasında ağlarlar. Biz bu duygusallığı samimiyetin ölçüsü olarak kabul ederiz. Fakat bazıları bunların gözyaşlarına kanmamak gerektiğini, timsah gözyaşı, gösteriş ve ve duygu sömürüsü olabileceğini söylerler ve ''Bir kul fısk-u fücurda, günah işlemede son noktaya gelirse, o artık iki gözüne hakim olur ve istediği zaman ağlar!'' hadisini delil olarak gösterirler. Bu hadis ne anlama geliyor? Samimi olmayan biri Allahın adını anarken duygusuna hakim olarak gözyaşı akıtabilir mi?
"Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla,henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz,onların bekleme süresi üç aydır."(Talak Suresi, 4) ayeti kerimesinde geçen adet görmeyenler tabiri ateistlerin, müminlerin önüne sıkça çıkardığı ayetlerdendir. Bir arkadaşım çok vesvese yaptı.1-Bu ayette anlatılan nedir? 2-İslamda evlenmek için yaş şartı var mıdır? 3-İslamda cima için yaş şartı veya buluğa erme şartı var mı? 4-Mısırda birisi 5 yaşında kızla evlenip ilişkiye girmiş ve kız ölmüş. Yorumunuz nedir?
- Bir hadisi kutsi; Resulü Kibriya Efendimiz anlatıyor:
- Bir seferinde Hz. Cebraile sordum: Ya kardeşim Cebrail; bu getirdiğin haberleri nereden alıyorsun. Bir yeşil nur perdesinin önünden alıyorum ya Resulellah. Perdenin arkasında kim var. Bana o perdeyi aralamak yasak ya Resulallah. Ben sana izin veriyorum. Bir dahaki sefere bak bakalım, dedim.
- Cebrail sonraki gelişinde, hayret halinde; Alan da veren de sizsiniz ya Rasulellah, dedi. Emir zattan sıfata, tecelli zattan zatadır. Ne ekersen onu biçersin. Her yapılan dua zata döner. Zatta inkılabı yaptıktan sonra sıfata geçer...