Kuşlar gibi rızıklanmak ne demektir?

Tarih: 30.04.2024 - 15:20 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Okuduğum bir hadiste Peygamberimiz (asm) mana olarak şöyle buyuruyor:
"Eğer siz Allah'a tam güvenip tevekkül etsiniz, o sizi kuşlar gibi rızıklandırır."
- Bu hadisin tamamı nasıldır; nasıl anlamalıyız? 

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu konuda Tirmizi'de geçen bir hadis-i şerif şöyledir:

Ömer İbnü’l-Hattâb (ra)’den rivayet edildiğine göre “Resûlullah (asm)'i şöyle buyururken dinledim.” demiştir:

« لَوْ أنَّكم تتوكَّلونَ على اللَّهِ حقَّ تَوكُّلِهِ لرزَقكُم كَما يرزُقُ الطَّيْرَ ، تَغْدُو خِماصاً وترُوحُ بِطَاناً»

“Eğer siz Allah’a gereği gibi güvenseydiniz, (Allah), kuşları doyurduğu gibi sizi de rızıklandırırdı. Kuşlar sabahları kursakları boş olarak çıktıkları halde akşam dolu kursaklarla dönerler.” (Tirmizi, Zühd 33)

Şartlar nasıl olursa olsun Allah Teâlâ’ya karşı sürekli bir güven ve itimat hâlinde olmak ve rızkı verenin sadece Allah olduğu bilinciyle hareket etmek, Allah’a gereği gibi tevekkül anlamına gelmektedir. Çalışmak, çabalamak, tedbir almak gibi davranışlar rızkın gerçek sebebi değildir. Rızkı veren yalnızca Allah’tır; ötesi vesilelerdir. Gerçek rızık verenin Allah olduğu bilincine sahip olduktan sonra, gösterilecek gayretler bir anlam kazanır.

Rızkı, çalışma ve gayrete bağlamak ise, sebebi, yaratıcı yerine koymak gibi büyük bir yanlışa götürür. Çünkü ayette de beyan buyurulduğu gibi

“Yeryüzündeki bütün canlıların rızkını ancak Allah verir...” (Hûd, 11/6),

Hadis-i şerif, çalışma ve rızık aramanın tevekküle ters düştüğünü değil, tam aksine, sabahları boş kursakla fakat endişesiz olarak rızık aramaya çıkan kuşların rahatlığı ve teslimiyeti içinde, yersiz birtakım düşüncelere ve endişelere kapılmadan nasibini aramayı, boş oturmamayı, tevekkülün gereği saymaktadır. Önemli olan, âlemin rızkını vermeyi tekeffül etmiş olan Allah’a itimadı sarsmamak, gereksiz ve yersiz duygulara kapılmamaktadır. Zira böylesine bir güven sapması, gösterilen gayretlere rağmen, tatmin edici sonuçlara ulaşamamanın sebebi olur.

Kulların rızık konusunda Allah’a karşı tam bir güven içinde olmaları, bu açıdan kuşları örnek almaları ve kendilerini Allah’ın rızıklandırdığı, “rızkını sırtında taşımayan nice canlıların bulunduğu”nu (bk. Ankebut, 29/60) unutmamaları esastır. Şunu bir kere daha vurgulamak gerekir ki, Allah’a güven duygusu tevekkül, kalbte bulunur. Bu duygu kalbteki yerini koruduğu sürece gayret ve çabalar tevekküle asla ters düşmez. Bir zorluk çıkarsa, bu, Allah’ın takdiri iledir, bir kolaylık olursa, bu da Allah’ın kolaylaştırması iledir. Kul kendisinde bir varlık ve güç görüp işi zora sokmamalı, üzerine düşeni yapmakla yetinmeli, neticeyi daima Allah’a havale etmeli, ondan bilmelidir.

Hasılıkelam;

1. Rızık, Allah’ın takdirindedir; kâinatı besleyen odur.

2. Rızkını temin için çalışmak, -kendinde bir varlık görmemek şartıyla- tevekküle mâni değildir.

3. Her insan rızkını temin için çalışacaktır. Ancak rızkını Allah’ın verdiğini unutmayacaktır.

4. Kul, Allah’a güveni nisbetinde rahat eder, huzur bulur. (bk. Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Erkam Yay., Hadis No: 80)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 62
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun