Rüya ve İslam'daki yeri nedir?
- Rüya ile amel edilir mi?
- Rüya çeşitleri ve rüya görme nedenleri hakkında bilgi verir misiniz?
- Neden rüya görürüz; rüyanın tabiri sonradan gerçek olmasından mı?
Değerli kardeşimiz,
"Güzel gören güzel düşünür,
Güzel düşünen güzel hülyalar görür,
Güzel hülyalar gören de hayatından lezzet alır."
İslâm'a göre rüya üç çeşittir:
1. Salih rüya,
2. Şeytanî rüya,
3. İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya.
Salih rüya, vaki olacak olan şeyleri vukuundan evvel, fıtrî istidad ile idrak etmekten ibarettir. Peygamber (asm) bununla ilgili şöyle buyurur:
"Müminlerin rüyası nübüvvetin kırk altı bölümünden bir bölümdür."
Şeytanî rüya, şeytanın, insanı korkutup üzüntüden üzüntüye sevk etmek için, uyku halinde insanın kalbine verdiği vesveseden ibarettir. Peygamber (asm) şöyle buyurur:
"Sizden biriniz sevdiği bir rüya görürse, o Allah'tandır. Bunun için Allah'a hamd edip rüyasını söylesin. Hoşuna gitmediği bir rüya görürse, o şeytandandır. Şerrinden Allah'a sığınsın ve onu kimseye de açmasın. Yoksa kendisine zarar verecektir."
İnsanın içinde yaşadığı olaylardan doğan rüya ise, insan bir şeyle meşgul olup onunla fazlasıyla ilgilendiği için hakkında rüya görür. Peygamber (asm) bir hadiste şöyle buyurur:
"Rüya üçdür. Allah tarafından olup müjde veren salih rüya, üzüntü verip şeytandan gelen rüya ve insanın kendi kendine bir şeyler söyleyip tasavvur ettiğinden meydana gelen rüya."
Yûsuf sûresinde zikredilen Hz. Yusuf (as)'ın rüyasıyla ilgili âyet ve yukarıda zikredilen hadisler, bunu ifade ediyorlar. Rüyaların içinde hak rüyalar vardır. Ancak "her rüya haktır ve her tabir de doğrudur" denilmez.
Rüyaya göre hareket ve rüyaya istinad etmek doğru değildir. Hatta fıkıh kitapları beyân ediyorlar: Şeytan her ne kadar Peygamber (asm)'in suretine giremezse de Şaban'ın yirmi dokuzunda Peygamber (asm) herhangi bir kimsenin rüyasında "Yarın Ramazanın birinci günüdür, oruç tutunuz." diye emretse, bu rüya ile amel edilmez. Çünkü rüya ilim olmadığı gibi zabt da edilmez.
(bk. Halil GÜNENÇ, Günümüz Meselelerine Fetvalar, II/300)
Rüya ve İlham ile Amel Etmek
Rüyalar ve ilhamlar, Rabbanî ve Rahmanî; şeytanî ve nefsanî olabilirler. Bu sebeple aralarını iyi belirlemek gerekir. İslam uleması bu konularda şu üç şartın yerine getirilmesi durumunda amel edilebileceğini, ama hiç kimseyi zorlamanın doğru olmadığını belirtirler:
1. Görülen rüya veya ilham, dinimizin emirlerinden birini kaldırıcı veya yasaklarından birini de helal edici cinsten, yani dine aykırı ve sünnete zıt olmayacak.
2. Rüya veya ilham güvenilir, herkesin itimat ettiği, Ebu Hanife, Şafii, İmamı Rabbani, İmamı Gazali gibi kişiler olmalıdır. Herkes o zatın yalan söylemeyeceği ve dinin esaslarını hakkıyla bilen ve yaşayan birisi olduğunu kabul etmelidir.
3. Rüya ve ilhamla elde edilen bilgiler, dinin bir emri gibi kabul edilmemeli; sadece tavsiye edilebilir. Rüyalar ve ilhamlar birer ikazdır, irşattır. Bağlayıcı ve zorlayıcı olamaz. Bu rüya ve ilhama uyanlar ayıplanmayacağı gibi, uymayanlar da ayıplanmaz.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Rüyanın yaratılış amacı ve hikmetleri nelerdir?
- Rüyanın dinimizde bir bağlayıcılığı var mıdır?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- İstiharede görülen renkler ne anlama gelir, nasıl yorumlamak gerekir?
- Rüyalar şeytanın vesvesesi mi?
- İslam'a göre rüya tabir etmek doğru mudur? Her gün farklı internet sitelerinde, kitaplarda rüya tabirleri ile kaşılaşıyoruz... Rüya ile amel edilir mi?
- Rüya tabiri hakkında bilgi verir misiniz?
- Görmüş olduğum rüyalar, niyetlenmiş olduğum bir iş hakkında ve o işin olup olmayacağı yönünde mesaj niteliği taşır mı? Rüyayla amel edilir mi?
- Rüyalarımızda ölmüşlerimizi görebilmek için ne yapmamız gerekir? Ölmüşlerimiz bize rüyalarımızda nasıl görülür, gerçekten onlar olduğunu nasıl anlayabilirim?
- Rüyanın İslam'daki yeri nedir? Rüya ile amel edilir mi?
- Kötü gibi görülen rüyalar irşad eden türde olabilir mi? Peygamber Efendimiz bir hadislerinde "Güzel rüya Allah'tandır, kötü rüya ise şeytandandır." buyurmuş. Bu konuda bilgi verir misiniz?
- Güzel gördüğümüz rüyaları anlatmanın bir sakıncası var mı?
- Sert hadisleri nasıl anlamalıyız?