Köle ve cariye yok mu olmalıydı?

Tarih: 30.11.2023 - 12:11 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Temel kaynağımız Kitaba ve onun açıklaması, uygulaması mahiyetinde olan sünnete baktığımızda şu sonuca varıyoruz:

İslam gelince önce köle ve cariyelerin perişan durumları ıslah edilecek, sonra da -İslam'ın aldığı tedbirler ve yaptığı düzenlemeler sayesinde- zaman içinde İslam toplumunda köle ve cariye kalmayacaktı.

Ancak vakıa böyle oldu mu?

Hayır.

Peki, kusur kimde, dinde mi, "Müslümanım" diyenlerde mi?

Şüphesiz kusur, zevklerini ve menfaatlerini ilahi maksada tercih eden Müslümanlarda.

Önce temel kaynaklara göre köle ve cariye konusuna bakalım, sonra da olup bitene göz atalım.

Seyyid Sabık, "Fıkhu's-sünne" isimli kitabında bu konuyu olması gerektiği gibi şöyle özetlemiş:

Kuran-ı Kerim'de köleleştirmeyi serbest bırakan bir ayet yoktur, aksine mevcut köleleri azad etmeye çağrı vardır.

Hz. Peygamber (asm) Efendimizin herhangi bir esiri köleleştirdiği sabit değildir, aksine Mekke, Benî-Mustalık ve Huneyn esirlerini serbest bırakmıştır. Cahiliye devrinde köleleştirilmiş kimselerden kendinde bulunanlar ile yine kendine hediye edilen köleleri azad etmiştir.

Raşid halifeler bazı esirleri misilleme sebebiyle köleleştirmişlerdir, ancak onlar da daha önce mevcut köleleştirme şekillerini haram bilmiş, bunu yalnızca "devletin, Müslüman olmayan düşmanlarına karşı ilan ettiği meşru savaşta alınan esirler" ile sınırlamışlardır.

İslam bu sınırlama dışında mevcut kölelerin durumlarını düzeltmiş, onlara iyi davranılmasını sağlamış ve hürriyete kavuşma kapısını sonuna kadar açmıştır.

İyi Davranmak

- Allah Teala köle ve cariyelere iyi davranmayı (ihsanı) emretmiştir. (bk. Nisa: 4/36)

Hz. Ali'nin naklettiğine göre Peygamberimiz (asm) "Köleler hakkında Allah'tan korkun." buyurmuştur.

- Onları küçülten, kul köle olduklarını hatırlatan hitapları yasaklamış, "oğlum, kızım" diye çağrılmalarını istemiştir.

- Şu tarihi sözler de ona (asm) aittir: "Hizmetçileriniz sizin kardeşlerinizdir, Allah onları sizin elinize vermiştir, kimin kardeşi böyle elinin altındaysa ona kendi yediğinden yedirsin, kendi giydiğinden giydirsin, ondan gücünü aşan bir şey istemesin, isterse onlara kendisi de yardım etsin!"

- Onlara kötü muameleyi yasaklamıştır: "Kim kölesini tokatlar veya döverse, bunun günahından kurtulma yolu (kefareti) onu azad etmektir."

- Bir sahabiyi, kölesini döverken görmüş, "Allah'ın sana karşı gücü, senin bu köleye karşı gücünden büyüktür." buyurmuş, sahabi, "Allah rızası için onu serbest bırakıyorum." deyince de "Eğer bunu yapmasaydın ateşle cezalandırılacaktın." demiştir.

- Köle ve cariyelere eğitim ve öğretim yapılmasını emretmiş, şöyle buyurmuştur:

Kimin bir cariyesi olur da onu okutur (öğretim yaptırır), iyi davranır ve onunla evlenirse dünyada ve ahrette ona iki karşılık (ödül) vardır:

a) Nikâhlama ve öğretim ödülü,
b) Azad etme ödülü (sahibi ile evlenen cariye hürriyet yoluna girmiş oluyor).

Hürriyet Kapısı

Köle ve cariyeleri hürriyete kavuşturmanın kapısı ardına kadar açıktı.

Eğer Müslümanlar kölelik konusunda İslam'ın hedefini doğru anlayıp uygulasalardı, iki sebeple İslam toplumunda ve belki dünyada köle almazdı:

1. Biraz sonra açıklayacağımız azad etme yollarıyla.

2. İslam devletinin öncülüğünde bütün dünyada, -hangi sebeple olursa olsun- köleleştirmenin kaldırılması konusunda yapılacak bir andlaşma ile. Bu andlaşma yapılınca misilleme gerekliliği de ortadan kalkacak, kaynak kalmayacaktı.

İslam'ın köle ve cariyeleri hürriyete kavuşturmak için aldığı tedbirler, koyduğu hükümler, bulduğu çareler:

1. Sayısız ayet ve hadislerde Allah rızası için köle azad etmenin fazileti, sevabı, güzel karşılığı dile getirilmiş, Müslümanlar buna teşvik edilmiştir.

2. Kaza yoluyla ölüme sebep olmanın kefareti (manevi cezası) köle azad etmektir.

3. Yemin bozmanın bir kefareti de köle azad etmektir.

4. Zıhar denilen ve kişinin karısına yaklaşmamak üzere yemin etmesi mahiyetinde olan davranışın kefareti köle azad etmektir.

5. Zekâtın sarf yerlerinden biri de köle satın alıp azad etmektir.

6. Çalışarak veya başka yollardan elde ederek bedelini ödemek suretiyle hürriyete kavuşmak isteyen bir kölenin bu teklifinin kabul edilmesi ve ona mali yardımda bulunulması emredilmiştir.

7. Bir kimse köle azad etmeyi adarsa (adak), maksadına ulaşınca köle azad etmesi gerekli kılınmıştır.

Bir yandan kaynağın teke indirilmesi ve bunun da mecburi olmaması (yönetimin takdirine bırakılması), diğer yandan mevcut köleleri hürriyete kavuşturmak için kimileri mecburi, kimileri teşvik edilmiş yolların bulunması -eğer gereği yerine getirilseydi- İslam toplumunda asırlarca öncesinden köle ve cariye kalmazdı.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun