Alkol alışkanlığından kurtulmak için hangi duaları okumalı ve nasıl bırakmalıyız?

Alkol alışkanlığından kurtulmak için hangi duaları okumalı ve nasıl bırakmalıyız?
Tarih: 14.03.2012 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İçki müptelasından kurtulmak için kişi elini açıp içinden geldiği gibi dua edebilir. İçki bırakmak irade ve şuur işidir. Bir insan kul olma bilincini anlar ve Allah'ın emir ve yasaklarının önem ve mahiyetini bilirse, böyle büyük bir günaha girmesi mümkün olmaz. Bu bakımdan bu kişiye İslami bir şuur vermek gerekir.

İslâm alimleri dinin gayesini anlatırken, bizzat ayet ve hadislerden istifade ederek şu ana maddeleri tesbit etmişlerdir:

1. Dini muhafaza,
2. Aklı muhafaza,
3. Nefsi muhafaza,
4. Nesli muhafaza,
5. Malı muhafaza.

Hamrın (alkollü içkiler ve diğer sarhoşluk veren maddeler) Durumu:

Şimdi dinin gayeleri noktasından hamra bakacak olursak, üstte belirtilen beş temel gayeye ters düştüğü görülür. Meselâ alkollü içkiler ve uyuşturucu ve benzeri zararlı maddeleri kullananların önce aklı gider. Akılla beraber o sarhoşluk anında dini  de gider. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, “İnsanı insan yapan aklıdır, aklı olmayanın dini de yoktur.” buyurmuşlardır. (Beyhakî, Şuab-ı İman)

Zararlı maddeler kullanıldığında can (nefis) tehlikeye atılmakta, nesil de maalesef manen ve maddeten bozulmaktadır. Bu zararlı maddeler, bütün bunlara ilâveten şahsı maddî noktadan da zarara uğratmaktadırlar. Bu ve benzeri sebeplerden dolayıdır ki, yüce dinimiz alkollü içkiler gibi, diğer zararlı maddelerin de, kullanılmasını, imalâtını ve satışını da yasaklamıştır. Zira kullanılması haram olan şeyin imal ve satışı da haramdır. (Kapaklıkaya İ: Uyuşturucu ve Gençlik. Yeni Asya Yay, İstanbul, 1986, s.68) (Şahin A: Sualli, Cevaplı Fetvalar. Cihan Yay, İstanbul, 1984, s.30)

Hamr Ne Demek?

Şu hadis-i şerifleri dikkatle okuyalım:

“Sarhoşluk veren her içki haramdır.” (Tirmizî, Eşribe 27/2, Hadis No.1864; Nesaî, Eşribe 23)

“Bir şeyin çok miktarda alınması insana sarhoşluk veriyorsa, onun azı da haramdır.” (Ebû Dâvud, Sünen, c.II, s.294; Tirmizî, Eşribe 3)

“Her sarhoşluk veren şey hamrdır ve sarhoşluk veren her şey haramdır.” (Buhâri, Eşribe 1; Müslim, Eşribe 73)

“Ben her sarhoşluk veren şeyi yasaklıyorum.” (Buharî, Megazî 60; Müslim, Eşribe 70; Ebû Davud, Eşribe 5)

Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimizin yukarıdaki sözlerine dikkat edilirse, “hamr” kelimesi geniş mânada tutulmuş ve “Sarhoşluk veren her şey hamrdır.” denilmiştir.

Dolayısıyla sarhoşluk veren, aklı alan her madde, bu ister alkollü içki olsun, ister eroin, isterse kokain veya herhangi bir başka madde olsun, netice değişmeyecek, dinen haram olmuş olacaktır.

Merhum Ömer Nasuhi Bilmen hocanın “Büyük İslâm İlmihali” adlı kitabında, “Yenilmeleri ve İçilmeleri Helâl Olup Olmayan Şeyler” ana başlığı altında şöyle bir izah vardır:

“Nebatatlardan insanı öldüren veya aklını gideren, vücudu zehirleyen veya herhangi bir suretle sıhhate muzır olan şeyleri yemek haramdır. Meselâ: Afyon, haşhaş, penç gibi sarhoşluk veren, aklı bozan şeyleri yemek caiz değildir. Bunlardan sarhoş olanlar hakkında İslâm ahkâmına göre ta’zir cezası lâzım gelir. Ta’zir ise selahiyetli hâkim tarafından yapılacak hapis, darb, tekdir, tenbih gibi cezalardır.” (Bilmen, Ö.N.: Büyük İslâm İlmihali. Bilmen Yay., İstanbul, s. 446)

İçkiden Daha Beter

Dört mezheple alâkalı olan fıkıh kitabında (Kitâbu’l- Fıkh alâ Mezâhibu’l-Erba’a) kaydedildiği üzere, İslâm âlimleri, afyon, eroin gibi uyuşturucuların bedene, akla, dine, ahlâka ve mizaca verdiği zararları açısından, “içkiden çok daha beterdir” diye zararlarında ittifak etmişlerdir. Bazıları bu maddelerden hasıl olan zararların yüz yirmiyi bulduğunu göstermiştir. Mısır müftülüğü, bütün bunlara dayanarak yakın zamanda verdiği bir fetvada meseleyi açık şekilde ortaya koyarak, afyon ve benzeri alışkanlık yapan maddelerin aynen alkollü içki gibi olduğunu belirtmiştir. (Canan İ: Kütüb-i Sitte Muhtasarı Tercümesi. cilt: 8, s.162)

Asırlarca önce verilmiş olan yukarıdaki hükmün bugünkü tıbbî anlayışla tamamen mutabık olduğunu hatırlatarak mevzuu bitirelim.

Alkollü İçkiler ve İslâmiyet

Yasaklamada Tedriç Kanunu

Bilineceği gibi, insanlar önceden elde etmiş oldukları alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçemezler. Sigara tiryakilerini düşünelim. Sigaradan vazgeçmek için ne kadar uğraşanlar olduğu halde, bıraksalar bile bir müddet sonra tekrar başlayan tiryakiler çoktur.

İşte İslâmiyetin hükümlerinin tedricen gelmesi ile birlikte, Arap yarımadasındaki kavimlerden uzun senelerden beri dem ve damarlarına bulaşmış olan alışkanlıklarını birden bire söküp almak elbette zor olacaktı. Hele alkollü içkiler gibi kullanıldıkça âdeta insanı kendisine esir eden, iptilâ yapan maddelerden vazgeçmek sigaradan vazgeçmekten çok daha zordur. Fakat İslamiyet’in getirdiği nur, bütün kötü âdetler gibi alkollü içkileri de o cemiyetten kaldırdı.

Yüce dinimiz, alkollü içki alışkanlığını o cemiyetten söküp atmak için, tedriç yani yavaş yavaş men etme cihetine gitmiştir. İçki birdenbire kesinlikle haram edilseydi, içkiye müptelâ olmuş o asrın insanları İslâmiyeti kabulde nazlanabilirlerdi. Alışkanlıklarını bırakmak istemeyebilirlerdi. Bu bakımdan Kur’an-ı Kerim’de içki ile alâkalı beş ayet-i kerime nazil olmuştur.

İçki ile Alâkalı Ayetler

Kur’an-ı Kerim’de içki ile alâkalı ayetler iniş sırasına göre şunlardır:

1. Nahl Sûresi, 67. âyet:

“Hurma ağaçlarının meyvesinden ve üzümlerden hem bir içki yapıyor hem de güzel rızık ediniyorsunuz. Bunda aklı eren kavim için elbet ibret vardır.”

Bu ayette içkinin güzel rızık olmadığı açıklanmıştır. Bu ayetin nüzulu ile, içkinin dinen tasvip edilmeyen bir madde olduğu anlaşılmasıyla birlikte çok sahabeler içkiyi terk etmişlerdi. Aslında bu ayetin inzali ile içkinin ileride haram olacağı da anlaşılmıştı.

2. Bakara Sûresi, 219. âyet:

“Sana içkiyi ve kumarı sorarlar, de ki: Onlarda hem günah hem insanlar için faydalar vardır. Günahları ise faydalarından daha büyüktür.”

3. Nisâ Sûresi, 43. âyet:

“Ey iman edenler! Siz, sarhoşken ne söyleyeceğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın.”

Bu âyet-i kerime sarhoşken namaz kılmayı men etmiştir. Bu durumda beş vaktini hiç geçirmeksizin kılan bir sahabenin, gündüz iki namaz arasında içki içmemesi gerekiyordu. Aksi takdirde, yani gündüz iki namaz arasında içki içecek olsa, alkollü içkinin sarhoşluk edici tesiri geçmeyeceği için namazı kılamayacaktı. Belki yatsı namazından sonra içki içebilecekti. İşte bu durumda, yine büyük bir sahabe kitlesi daha içkiden tamamen vazgeçmişlerdi. Çünkü alkole alışmış olan vücutlar artık yavaş yavaş ondan uzaklaşıyordu.

4. Mâide Sûresi, 90. âyeti:

“Ey iman edenler içki, kumar, tapmaya mahsus dikili taşlar, fal okları ancak şeytanın amelinden birer murdardır. Onun için bunlardan kaçının ki murada eresiniz.”

5. Mâide Sûresi, 91. âyeti:

“Şeytan içkide ve kumarda aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi Allah’ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık siz hepiniz vazgeçtiniz değil mi?”

Bu son âyet ile alkollü içkiler kesin olarak haram edilmiştir. Sahabelerden Hz. Enes (r.a.) anlatıyor:

"Biz içki âlemindeydik. Ben dağıtıyordum. Bir adam geldi 'İçki haram edildi.' dedi. Arkadaşlar derhal 'Şu içki kaplarını dök, temizle.' emrini verdiler. O haberden sonra kimse ağzına içki almadı." (S. Nesaî, Eşribe 51/2)

İçki Hakkında Bazı Hadis-i Şerifler:

1. “Sarhoşluk veren her içki haramdır.” (Buhari, Eşribe 4; Müslim, Eşribe 67,68)

2. “Her sarhoşluk veren şey hamrdır (içkidir) ve sarhoşluk veren her şey haramdır.” (Buhari, Eşribe 1; Müslim, Eşribe 73)

3. “Bir şeyin çok miktarda alınması insana sarhoşluk veriyorsa, onun azı da haramdır.” (Ebû Dâvud, Sünen, c.II, s.294)

4. “Her sarhoş edici haramdır. Bir farak (küp) içildiği takdirde sarhoşluk veren bir şeyin tek avucu da haramdır.” Tirmizi’de gelen rivayette “tek yudumu da haramdır” diye gelmiştir. (Ebû Dâvud, Eşribe 5; Tirmizi, Eşribe 2, 3)

5. “Şüphesiz buğdaydan da içki olur, arpadan da içki olur, kuru üzümden de içki olur, hurmadan da içki olur, baldan da içki olur. Ben her sarhoşluk verenden sizi men ediyorum.” (Buharî, Eşribe, 74/2; Ebû Dâvud, Eşribe 20/4, Hadis No: 3677)

6. “Ümmetimden bir taife olur ki alkollü içki içerler ve içkinin namını tebdil edip istedikleri bir ismi ona takarlar.” (Ebû Dâvud, Eşribe, 20/6, Hadis No: 3689)

7. “Şu muhakkak ki hamr (içki) deva değildir, bilakis marazdır (hastalık vericidir).” (Müslim, Eşribe 12)

8. “İçki kötülüklerin anasıdır.” Diğer bir rivayete göre de “İçkiden sakınınız. Çünkü içki her türlü kötülüklerin anasıdır.” [Hz. Osman (r.a.)’dan nakledilmiş.] (Dare Kutnî, Sünen, c.IV, s.247)

9. “İçkiden sakınınız. Allah’a yemin ederim ki, içki ile iman bir yerde birleşmez. Yani biri diğerini çıkarır.” [Hz. Osman (r.a.) dan nakledilmiş.] (Nesaî, Eşribe 51/44)

10. “Üç grup Cennete giremez: a. Minnet edici (başa kakıcı), b. Anne, babasına isyankâr olan, c. İçkiye müdavim olan (devam eden).” [Hz.Osman (r.a.) den nakledilmiş.] (Nesaî, Eşribe 51/46)

11. “Cenâb-ı Hak, şaraba, içene, dağıtana, satana, alana, saklamasını isteyene, yüklenip götürene, satıp parasını yiyene lânet ediyor.” [İbn-i Ömer (r.a.)'dan naklen] (S. Ebû Dâvud, Eşribe 20/2)

12. “Sarhoşluk veren şeylerin on zümreye zararı dokunur: Bizzat sarhoşluk veren şeye, ham maddesini ezen veya sıkana, ezip sıktırana, satıcısına, satın alana, nakliyesi ile uğraşana, kendisine götürülen kimseye, bütün bu işlerden elde edilen kazancı yiyene, içene, içilmek üzere ikram edene.” (Ahmed b. Hanbel, Eşribe 30/6, Hadis No: 3380)

13. "Alkollü içkiler yasaklandığına dair vahiy geldiğinde, Resûlüllah (s.a.v.) pazara çıktı ve bunun alışverişinin de yasaklandığını bildirdi." (İbn-i Mâce, Eşribe 30/7)

Zaman İhtiyarladıkça Kur’an Gençleşiyor

İslâmiyetin gelişi 1.400 seneyi geçmiştir. Geçen bu kadar zaman Kur’an’ın hükümlerini eskitememiş. Bilakis gelişen fenler ve ilimler Kur’an’ın emirlerinin ve nehiylerinin insanlık için en faydalı olan yolu gösterdiğini isbat etmiştir. İşte alkollü içkilerin dinen haram edilmesi bunlardan sadece birisidir. İşte dinen haram edilen alkollü içkileri modern tıp da insan vücudu için zehir gibi zararlı olduğunu göstermiştir.

Alkol deyince, midede gastrit ve ülser, bağırsaklarda iltihap, karaciğerde siroz, kalbte kalb kası bozukluğu, beyinde telâfi edilemeyen sinir dokusu tahribatı ve sinir bozuklukları hatıra gelebilen hastalıklardan sadece bir kısımdır. Bu ise “Şu muhakkak ki hamr (içki) deva değildir, bilakis hastalık vericidir.” (İbn Mâce, Tıp, 27) hadis-i şerifini açıkça te’yit etmekte yani doğrulamaktadır.

Dinde çoğu sarhoşluk veren şeyin azı da haram edilmiştir. İşte senelerce bu mevzuda çalışma yapan Amerikalı bir tıp profesörü beyin hücrelerindeki tahribatın daha ilk kadeh içkide başladığını isbat etmiştir. (Prof. Dr. Melvin Knisely: Brain Damage Starts With the Fırst Drink. Listen, 22:6, 1969)

Fazilet Odur ki, Onu Düşmanları Dahi Tasdik Etsin

Amerikalılar alkollü içkilerin zararlarından kendi cemiyetlerini korumak için ne yapmışlarsa, sonu hep hüsranla neticelenmiştir. İşte bu niyetlerinin neticesi olarak 1919 senesinde Amerika Birleşik Devletleri’nde alkollü içkilerin yapılması ve kullanılması yasaklandı. Ama neticede yine de mağlup düşmüşlerdir ve 1933 yılında bu yasak kaldırılmıştır. İşte bu meselede aciz kaldıklarını Amerikalı bir Ordinaryüs Profesör şöyle açıklıyor:

“Hz. Muhammed (s.a.v.) Kur’an vasıtasıyla içkiyi men etmiş ve asırlarca büyük insan kütlelerini içkinin zararlarından korumuştur. Bu netice XX. asırda münevver Amerika’da her nevî propagandaya ve fenni terakkiye rağmen elde edilememiştir.” (Ord.Prof.Dr. Julius Hırsch: Hıfzıssıhha Ders Kitabı. İstanbul Ün Yay, No: 34, s.242)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 200.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun