"Yarıncılar/erteleyenler helak oldu" şeklinde bir hadis var mıdır; varsa ne demektir?
Değerli kardeşimiz,
Konuyla ilgili bazı rivayetler şöyledir:
“Cehennem halkının en fazla çığlıkları (güzel işlerini, tövbelerini) tehir etmekten / ertelemekten / yarıncılıktan kaynaklanır.” (Hafız Irakî, bu hadisin kaynağını bulamadığını söylemiştir. bk. Tahricu ahadisi’l-İhya-ihya ile birlikte- 3/117).
“Böbürlenip kibirlenen, fitnecilik yapan kimse olmayın; iyi, güzel şeylerin ticareti dışında ticaret eden de olmayın. Muhakkak ki, onlar amellerini geriye erteleyen / yarıncı kimselerdir.” (Müsned, 1/129; Bu hadis sahihtir. bk. Mecmau’z-Zevaid, 5/172).
Modern insanın hastalıklarından biri olan erteleme; nefis ile mücadele çabasındaki müminin de önemli bir problemi haline gelmiştir. Böylece basit bir iş, kurtulması gün geçtikçe zorlaşan, ağır bir sorun olur. Tıpkı, Hz. Mevlana’nın (ks) Mesnevi’sinde anlattığı gibi:
"Adamın biri yol kenarına diken ekmiş. Önceleri zararsız gibi görünen bu dikenler, zamanla gelip geçenleri rahatsız etmeye başlayınca, şikayetler çoğalmış. Fakat, adam bu şikayetleri duymamazlıktan gelmiş. Derken, Allah Teala’nın bir veli kulu gelip adama dikenleri sökmesini söylemiş. Adam da: 'Bir hayli gün var babacığım. Bugün olmazsa yarın; bir gün mutlaka o dikenleri sökeceğim.' demiş. Bunun üzerine Allah dostu, adama şöyle demiş: 'Hep yarın diyerek bu işi erteliyorsun. Fakat, bil ki günler geçtikçe o dikenler büyüyüp güçleniyor, sense güç kaybediyorsun. Dikenler gençleşiyor, sense giderek ihtiyarlıyorsun...'"
İşte, bizlerin işi de bunun gibidir. İşlemekte ısrar ettiğimiz günahlar, o adamın dikenlerine benziyor ki "tövbe" ipine sımsıkı sarılmadıkça, günah daha ısrarlı yerleşir hayatlarımıza...
Hep erteleriz bir şeyleri... Ve ne acıdır ki, fark etmeyiz asıl ertelediğimizin kendi hayatımız olduğunu! Kaç ana-baba vardır, evlatlarının dini eğitimini hep bir dahaki yaza erteleyen... Kaç genç kız örtünme işini okul sonrasına; kaç delikanlı namaza başlamayı bir başka cumaya erteleyen...
Bir ilmihal, bir itikat kitabı veya Kur’an öğrenmeyi erteleyenler, Allah Teala’nın rahmet kapısı olan sohbetleri bir daha ki haftaya erteleyenler...
Ey nefsim! Şeytanın seni yolundan alıkoymak için telkin ettiği her ne varsa ertele! Ama hayrı, güzelliği, Resul (asm)'ın ahlakı ile ahlaklanmayı, Rahman’a tabi olana tabi olmayı ve ille de kök salmış günahlarına tövbe etmeyi, sakın erteleyeyim deme!..
“Akıllı bir insan için her, gün yeni bir gündür.” Hayat yaşadığımız andadır, her günün bünyesindedir. Fakat bunu geç öğreniyoruz; hep yarın diyoruz. Çocuk, “büyüdüğüm zaman” der, büyük, “evlenince” der. Ve zaman gelip, geçer. Bu bağlamda Peygamberimizin (asm) “Yarıncılar helak oldu...” buyurması ne kadar manidardır.
Bir gün gelecek, bizim için o günün yarını olmayacak... Gün, bugündür...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Allah, kulun amelini niçin kabul etmez?
- Babanın duası Peygamberin duası gibi mi?
- "Şu altı şey gelmeden önce (ibadet sayılan iyi) amelleri işlemeye acele ediniz..." hadisini açıklayabilir misiniz?
- Afganistan'a yazık oldu, anlamında bir hadis var mı?
- Yedi engelleyici nedir?
- Helal bir şeyi kibirle yapmak onu haram eder mi?
- Enkaz altındaki bir çocuğa melekler yemek yedirebilir mi?
- Kuran kursuna yardımcı olanlara cennette köşk verileceği doğru mu?
- Bir ayette, cehennemde darî dikeninden başka yiyecek yok, denirken, başka ayetlerde zakkumdan ve ğıslinden söz edilmesi nasıl açıklanabilir?
- İbadeti geciktirenin her şeyi gecikir mi?