Şehitlik büyük günahları kefaret olarak siler mi?

Tarih: 04.11.2016 - 15:03 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Eğer bir kimse ana-babaya itaat etmemiş ise, beş vakit namazları yoksa ve dahası da olsa, şehit olunca şehitlik ile bütün günahları silinir mi?
- Bunu sordum, çünkü şehitliğin Allah'ın emirlerine ilişkin günahları sildiğini duydum. Kuran ve hadislerde nasıl geçiyor?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Evet, şehitlerin günahları bağışlanır ve cennete girerler. Zira günahlar veya günahkar olmak, şehid olmaya engel değildir.

Şehid, sözlükte “bir olaya şahit olmak, bildiğini söyleyip tanıklık etmek, bir yerde hazır bulunmak” gibi anlamlara gelen şehâdet (şühûd) masdarından türemiştir.

Şehîd (çoğulu şühedâ) dinî bir terim olarak Allah yolunda öldürülen müslümanı ifade eder.

Kelimenin sözlük ve terim anlamları arasındaki bağı “görülen, tanıklık edilen” (meşhûd) mânasına göre açıklayan âlimler, canını Allah yolunda feda eden kimsenin hemen cennet nimetlerine erişmesine;

Allah ve melekler tarafından şahitlik edilmesinden dolayı, “gören, tanıklık eden” (şâhid) anlamını esas alanlar ise Allah’ın vaad ettiği nimetleri hazır olarak görüp onlardan yararlandığı yahut kıyamet gününde kendisinden Hz. Peygamber’le birlikte geçmiş ümmetler hakkında şahitlik etmesi isteneceği için ona şehid dendiğini belirtirler.

Şehid kelimesi, Kuran-ı Kerîm’de biri ikil, yirmisi çoğul olmak üzere elli altı defa geçer. (M. F. Abdülbâkī, el-Mucem, “şhd” md.)

Bunlardan çoğu “tanık” anlamında, bazı ayetlerde esmâ-i hüsnâdan biri olarak. Bazılarında ise “Allah’ın iradesine uygun biçimde yaşayan kâmil insan, örnek kişi, önder” mânasında (meselâ bk. el-Bakara 2/143; el-Hac 22/78) kullanılmıştır.

Allah yolunda canını feda ederek şehitlik mertebesini kazanan kimseleri ifade etmek üzere üç âyette (Nisâ 4/69; Zümer 39/69; Hadîd 57/19) şühedâ yer almakla birlikte kelimenin tekilinin bu mânada kullanıldığına rastlanmaz.

Ancak Bikai, Nisâ sûresinin 72. âyetinde geçen şehid kelimesinin bu anlamda yorumlanabileceği kanaatindedir. (Nazmü’d-dürer, V, 325)

Hadislerde şehid kelimesi açıkladığımız anlamlarda sıkça geçmektedir (Wensinck, el-Mucem, “şhd” md.)

Birçok ayette şehitliğin önemine ve Allah katındaki değerine dikkat çekilmiştir. Meselâ:

Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Zira onlar diridir, fakat siz farkında değilsiniz” (Bakara 2/154);

“Sakın Allah yolunda öldürülenlerin ölü olduklarını sanma! Onlar diridir ve rableri katında rızıklara mazhar olmaktadır” (Âl-i İmrân 3/169);

“Allah yolunda öldürülenlere gelince Allah onların amellerini zayi etmez (…) Allah onları kendilerine tanıtmış olduğu cennete koyacaktır (Muhammed 47/4-6) mealindeki ayetlerde bu husus vurgulandığı gibi bazı ayetlerde şehidlerin Allah katındaki derecesinin peygamberler ve sıddîklardan sonra geldiği ifade edilmiştir (Nisâ, 4/ 69)

Fahreddin er-Râzî suda boğulan, hastalık gibi sebeplerden ölen kimseleri şehid diye niteleyen hadislere dikkat çekerek bu ayetteki şüheda kelimesini Allah’ın dinine yardım amacıyla savaşta canını feda edenlerle sınırlı olarak yorumlamanın doğru olmayacağını, Allah’ın adını yüceltmek için çaba gösterip toplumda adaleti ayakta tutan ilim sahibi kimselerin de (Âl-i İmrân, 3/18) bu kapsamda düşünülmesi gerektiğini söylemiştir. (Mefâtîĥu’l-ġayb, V, 277)

Hz. Peygamber (asm)’in şehitlikle ilgili açıklamaları hadis mecmualarında daha çok cihad bölümünün “fazlü’ş-şehîd” gibi başlıkları altında bir araya getirilmiştir.

Bu hadislerde;

- Dünyevî amaçla olmayıp yalnız Allah’ın dininin yüceltilmesi için canını feda edenlerin şehid sayıldığı (Buhârî, “Cihâd”, 15; Müslim, “İmâre”, 149-152; Nesâî, “Cihâd”, 21; İbn Mâce, “Cihâd”, 13),

- Şehid olan kişinin acı çekmeden öldüğü, kanının ilk damlası yere düştüğü anda kul hakları dışında bütün günahlarının affedildiği, şehidin kabir azabı çekmeyeceği, cennetteki makamını göreceği (Tirmizî, “Feżâilü’l-cihâd”, 25, 26),

- Akrabalarından yetmiş kişiye şefaat edebileceği (Tirmizî, “Feżâilü’l-cihâd”, 25)

- Ve cennete ilk girenlerden olacağı (Müslim, “İmâre”, 143; Ebû Dâvûd, “Cihâd”, 27),

- Allah katında iyi bir mertebeye erişerek ölen kullar içinden sadece şehidlerin dünyaya dönüp tekrar şehid oluncaya kadar Allah’ın dinini yüceltmek isteyeceği (Buhârî, “Cihâd”, 6, 21; Müslim, “İmâre”, 109) ifade edilmiştir.

Öte yandan bazı hadislerde Allah yolunda ölenlerin dışında da şehid sayılacak kişiler bulunduğu, meselâ;

- Canı, malı, namusu uğrunda (Ebû Dâvûd, “Sünne”, 29; Tirmizî, “Diyât”, 21)

- Yahut veba, kolera gibi bulaşıcı yaygın hastalıklar sebebiyle ölenlere (Buhârî, “Cihâd”, 30; Müslim, “İmâre”, 164-165),

- Şehid olmayı arzu edip de yatağında vefat edenlere (Müslim, “İmâre”, 157) şehid sevabı verileceği, bu arada şehitlik sevabına denk başka amellerin de bulunduğu (Buhârî, “Cihâd”, 1; Müslim, “İmâre”, 110, 125; Nesâî, “Cihâd”, 17; İbn Mâce, “Fiten”, 13) belirtilmiştir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Şehitler kabir azabı çeker mi, kul hakları affedilir mi, cesedlerinin ...
Savaşta hayatını kaybeden herkese şehit gözüyle bakabilir miyiz?
Vatanı Beklemenin Kutsallığı

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun